Ani bir kararla ailesine rest çekerek Amerika’ya yerleşen ve inşaat sektörü üzerine faaliyet gösteren ünlü işadamı Buğra Toğlusoy ile oyuncu sevgilisi Ceyda Ateş yaklaşık 3 sene süren sessizliğini HT Kulüp Yazı İşleri Müdürü Reşit Özet’e konuşarak bozdu. Birlikte Miami’ye yerleşecek olan genç sevgililer, hayatlarını yaşadıklarını ve birlikte mutlu olduklarını dile getirirken kısa süreli ayrılığın ilişkilerini daha da sağlamlaştırdığını söylüyor.

'SEVGİLİYİZ, HATALAR OLABİLİR'

CEYDA ATEŞ: O dönem Buğra ile aramız bozuktu. Asla affedemeyeceğim bir şeye göz yumdum. Önemli olan yaptığı hatayı anlaması. Buğra bunu anlayıp güzel şeyler yaşatınca hatayı unuttum. Belki evli olsak farklı olaylara girebilirdim. Sevgiliyiz ve hatalar yapabilir. Sevgiliyken küçük bir hatayı affetmem çok fazla büyütülmemeli.

'GÜNDEMİMİZDE EVLİLİK YOK'

BUĞRA TOPLUSOY: Kısa bir süre bir küslüğümüz oldu. Birbirimize daha çok bağlandık. Birbirimizi dinlemeyi ve özlemeyi öğrendik. Gündemimizde ayrılık ya da evlilik yok, anı yaşıyoruz. Babamın şirketinde yöneticiyken ceketimi alıp ABD’ye gitmemin Ceyda ile ilgisi yok. Bu, tamamen maddi değerlerin kontrolünün bir savaşıydı dedi. Toplusoy 'Amerika'ya gittiğim dönemlerde bu olay çok fazla konuşuldu. Biz konuşmayı tercih etmedik, konuşsaydık çok şey söylerdik. Hem aile içinde yaşanan olaylar hem de ilişki içinde yaşanan olaylardan ötürü çok konuşmadık. Üstümüze çok fazla geldiler. Kendimizi çıkıp müdafaa edebilirdik ama kimseye kendimizi kanıtlamaya ihtiyacımız yoktur. O yüzden sessiz kalmayı tercih ettik. Şuanda da evlilik ve ayrılıkla ilgili haberler çıkmaya devam ediyor. Evililik olur veya olmaz, önemli olan gönüllerin bir olmasıdır. Kendi kararlarımı, kendim verebileceğimi düşünüyorum. Verdiğim zamanda doğru kararlar verebildiğime inanıyorum. Şu an gündemimizde ayrılık veya evlilik gibi düşünceler yoktur. Beraberiz, mutluyuz, günümüzü yaşıyoruz' dedi.

'AİLEMDEN HİÇBİR MADDİ DESTEK ALMADIM'

BUĞRA TOPLUSOY: Türkiye'den Amerika'ya gittiğimde hiçbir maddi destek almadan gittim. Tükiye'deki sayılı işadamları ortağım ile bize çok güvendiler. Yatırımları oldu ve hem onlar için hem de bizim için çok kazançlı oldu. Biz farkında olmadan işimizi büyüttük. Sonrasından Amerika'da 15 yıldır bu iş ile uğraşan iki ortağımız daha oldu. Şuan dört kişiyiz. Gittiğimiz zamanlarda ev alıp, satıyorduk. Şuan da ev satışları hala yatırımcılarımız için devam ediyor ama kendimiz için artık küçük AVM'ler ve oteller alıp satmaya başladık. Amerika emlak sektöründe düşüşteydi ve şuan yavaş yavaş çıkmaya başladı. Biz her zaman doğru insanlarla doğru işler yapmanın avantajını yaşıyoruz.

'OYUNCULUĞU ASLA BIRAKMAM'

CEYDA ATEŞ: Hayatım boyunca böyle birşey asla kabul etmem. Buğra bana öyle bir şey deseydi, tepkim hayır olurdu. Çünkü ben çocukluğumdan beri bu mesleğe bir emek harcadım. İşime aşık bir insanım. Bugün işimi bırakırsam, hayatımı, yaşam sevincimi bırakmış olurum. Ben hayata karşı hep kendi ayaklarımın üstünde durmak zorundayım. Bugün Buğra eşim bile olsa asla işimi bırakmam. Çünkü bende ondan aynı şeyi istesem bu bencillik olur. Hayatta her zaman işime öncelik verdim, ondan sonra ilişkim ve diğer insanlar geliyor. Diğer röportajlarımda da bunu hep söylüyorum, son nefesimi heralde tiyatro sahnesinde verebilirim. İşimi çok seviyorum. Böyle bir olay söz konusu bile olamaz.

'İNSAN AİLESİNDEN AYRI OLMAK İSTEMEZ'

BUĞRA TOPLUSOY: Babalar Günü'nde içimde bir hüzün yoktu. Çünkü önemli olan bir günün değil her günün beraber geçmesidir. İnsan böyle ayrılıkların yaşanmasını istemez. Ben yine Amerika'da yaşamayı tercih ediyorum ama tabii ki insan ailesinde ayrı olmak istemez. Babalar Günü, doğum günü, yılbaşı gibi günler benim için çok önemli değildir. Önemli olan birlikteliğin güzel paylaşılmasıdır.

'BABAMLA KAVGALI DEĞİLİZ'

BUĞRA TOPLUSOY: Biz babam ile kavgalı değiliz ve hiçbir zamanda kavga etmedik. Hiçbir zaman sözlü bir kavgaya girmedik. Ben sadece artık bu diyoloğun ve gereksiz mücadelenin içinde olmak istemiyorum. Kendimi başka ufuklara atmak istiyorum dedim ve gittim. Babama hiçbir zaman bir saygısızlığım, karşılıklı bir diyoloğumuz olmamıştır. Türkiye ile ilgili büyük bir bilişim projemiz var, şuan sadece Amerika'da uygulanıyor. Eğer o projeyi hayata geçirirsem, Türkiye'de de daha fazla zaman geçireceğim. Heralde öyle olursa 9 ayımı Miami'de, 3 ayımı da burda teknemde geçireceğim. Kardeşim ve ben ayrı bir hayat yaşamayı tercih ettik. Ailemizden maddi ve manevi bağımsız.. Her şer bazen hayırlar doğuruyor. Çok kötü geçirdiğimiz dönemlerde, kardeşim ve ben çok güçlü çıktık. Kardeşim Boston University'de tahmin ettiğimizde çok yüksek üstün bir başarı gösteriyor. Bu olay onu biraz hırslandırdı. Üniversitesini bitirip benim yanıma geleceği günleri sayıyor. İşlerim büyümeye başladı ve bana yardım etmesi için bende onu sabırsızlıkla bekliyorum. Dediğim gibi biz herhangi bir duruma gelmedik, bu olaylar böyle gelişti. Bizim dışımızda uzun vadeli yapılan planlar sonucunda bizim kaderimiz böyle değişti ve iyiki de değişti.

'BEN SUSMAYI TERCİH ETTİM'

CEYDA ATEŞ: Biz Buğra ile 3 senedir birlikteyiz. Türkiye'de olan bendim ve benim üstüme çok yüklenildi. Ben kendimde araya girmişlik ya da ara bozmuşluk gibi hissetmediğim için her zaman susmayı tercih ettim. Ailemden gördüğüm saygıda ve terbiyede buna hiçbir zaman müsade etmedi. Eğer kendimi böyle bir olayın içinde hissetseydim, zaten bu ilişkiye ben devam etmezdim. İnsanlar insanlara göstermek istediğini gösterirler ama asıl iç yüzünü göstermezler ya da karşısındakiler bir takım yanlışlar yükleyerek kendi ayıplarını kapatmaya çalışırlar. Bana da böyle bir misyon yüklendi. İnsanlar benim nasıl bir kişiliğe ve karaktere sahip olduğumu, işte nasıl düzenli çalıştığımı ve en önemlisi nasıl bir ailede yetiştiğimi herkes biliyor. O yüzden ben kendimi hiçbir zaman araya girdim diye düşünmüyorum. Eğer zaten öyle birşey olsaydı, Buğra'da eminim ki böyle bir ilişkiyi devam ettirmezdi. Ben kendimde yanlış bir şey görmediği için sustum. Susmak erdemliktir. Hayatım boyunca sadece ilişkime ve işime odaklandım ve öyle de devam edeceğim.

'CEYDA OLMASA DA AİLEMDEN AYRILACAKTIM'

BUĞRA TOPLUSOY: Yaşananlar sadece buz dağının görünen kısmıydı. Altında çok başka sebebler vardı. Bunları burda açıklamam bana yakışmaz. Ama bizi tanıyan herkes zaten bunun sebeblerini tahmin ediyordur. Benim ve kardeşim Batuhan'ın kimseye eyvallahı yoktur. Biz kimseye ihtiyacımızın olmadığını zaten biliyorduk. Bu tip işlerin içine girip ilişkileri yıpratıp, aile içi olaylar yaşanacağına biz bari gidelim kendi hayatımızı kuralım ve kimseye olan saygımızı kaybetmeyelim, insanlar hayatlarını güzel yaşasın diye kendimizi feda ettik. Ceyda'nın ünlü olmasından ötürü, kolay bir gündem değiştirme vadesiydi. Yoksa Buğra 'Niye gitti?' diye bu konular çok fazla araştırılıcaktı. Ceyda'nın üzerine atıp gitmek en kolay yoldu. Ceyda'nın gururu, onuru, kişiliği düşünülmeden onun üzerine saldırıldı. Ben o zaman aslında bunları oturup konuşabilirdim, dediğim gibi olayların nasıl gelişeceğini bilmeden sakin kalmayı tercih ettim. Bunu showa dönüştürmek istemedim. O kadar çok insanlardan biz bunun gerçek sebebini biliyoruz diye tepki aldım ki, bende şuan bunları burda rahatlıkla söyleyebiliyorum.

'AMERİKA'DA MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ'

BUĞRA TOPLUSOY: Kardeşim Batuhan'ında bir anda aile ile bağı koptu. Heralde aile reisinin etki altında kalmasından mı diyim, kendi kararından mıdır onu bilmiyorum. Belki Batuhan ailemle görüşüp konuşsaydı, maddi ve manevi desteği hissetseydi, bu kadar hırs yapmıyıp okulu okumayabilirdi. Çünkü rahat bir hayatı vardı. Ama bu olaylar karşısında psikolojikmen bu hayatta tek başımayım diye düşündü ve üstün bir başarı gösterdi. Okul bittikten sonra ikimiz beraber Amerika'da mücadele etmeye devam edeceğiz. Hiç kimseye bir kinim ve kırgınlığım yoktur. Tabii ki o dönemde yapılanları unutmuyorum. Demek ki bunların böyle olması gerekiyormuş. Benim için çok hayırlı oldu. Keşke daha önce olsaydı, insanları daha önceden tanıyabilseydim. Benim bile tahmin etmediğim çok farklı boyutlara geldim. İstanbul'daki hayatımdan çok daha mutluyum.