İstanbul'da Boğaz manzarasına sahip birçok ünlü restoran bulunuyor. Hilton İstanbul Bosphorus'un restoranı da bu mekanlar arasında farklı bir yerde konumlanıyor. Benim için mekanın manzarasının ve ambiyansının yanı sıra mönüdeki çeşitlilik de çok önemli.

Farklı bir konseptle misafirlerini ağırlamaya başlayan Hilton İstanbul Bosphorus'ta her salı, perşembe ve cuma Ege geceleri düzenlenmeye başlandı. Üç kişilik canlı müzik ekibiyle misafirlerini Ege'de hissi veren Hilton İstanbul Bosphorus, cevizli deniz börülcesi salatası, marine edilmiş deniz levreği ve yeşil fasulye gibi Ege yöresine ait soğuk mezelerle damaklarda ayrı bir tat bırakıyor. Gece, kızarmış sarımsaklı kalamar, ızgara ahtapot gibi sıcak mezelerle devam ediyor.

Mönüde ayrıca “Denizden Gelen Lezzetler”i levrek, çipura, kılıçbalığı ve Mersin karidesleri yer alıyor. “Karadan Gelen Lezzetler” olan kuzu pirzolası, sığır madalyonlar, tavuk kanatları ve köfte, eşsiz birer lezzet deryasıyla sizleri karşılıyor.

Mönüyü incelediğimde bambaşka lezzetler de dikkatimi çekti. Ege pidesi, ağır ateşte pişirilmiş kuzu incik, İskenderun kaya balığı ve Ayvalık güveç bunlardan birkaçı... Ayrıca cuma günlerine özel, zengin bir set mönüyle sınırsız yerli içeceğin dahil olduğu Balık Geceleri de misafirler için red edilemez bir seçenek.

Hilton'un deneyimli şefleri tarafından özel olarak hazırlanan mönü, damat çatlatan cinsten. Her biri ayrı lezzette yöresel yiyeceklerin yer aldığı mönüye bir de Boğaz manzarası eşlik ediyor. Siz de bayram tatilini İstanbul'da geçirmeyi düşünüyorsanız lezzet rotanızı Hilton İstanbul Bosphorus olarak belirleyebilirsiniz.