Ünü Türkiye sınırlarını aşan, uluslararası çalışmalarından dolayı Avusturya Devlet Nişanı'na layık görülen ünlü modacı Atıl Kutoğlu, ön sonbahar-kış koleksiyonunu görücüye çıkardı. Yeni koleksiyonu için Conrad İstanbul Bosphorus Otel'de bizi ağırlayan Kutoğlu, ayrıca güzel modelleri Anastasia Görel ve Ecehan Epçim eşliğinde bize mini bir defile gerçekleştirdi.




Röportaj: Aybala YILDIZ


Fotoğraflar: Onur AYDIN




Yeni koleksiyonunuz hazır... Nasıl bir hazırlık süreci geçirdiniz?




Bizim yeni koleksiyonumuz Prefall 2018 yani ön-sonbahar ve sonbahar/kış 2018 olmak üzere ikiye ayrılıyor. Bu koleksiyonu 4 ay gibi bir süreçte hazırladık, tasarımı ve üretimiyle birlikte. Şu anda Viyana’daki butiklerimizde ve İstanbul’daki birimimizle birlikte dünyada birçok noktada satışa sunuldu. Kumaşlarımızın yarısından fazlası Fransa, İtalya ve Avusturya’dan geliyor ünlü kumaşçılardan; Premiere Vision Paris fuarında buluşuyoruz. Diğer yarısı Türkiye’de bize özel olarak üretim yapan tanınmış kumaş firmalarımız tarafından hazırlanıyor. Koleksiyonun teması: Fransız ve Avusturya sanatı ve edebiyatının 1950 ve 1960 dönemleri, Paris ve Viyana’nın bu dönemlere imza atmış sanatçıları, bunlar Picasso, Tamara Lempicka veya Oskar Kokoschka gibi isimler... Ve bir yandan da çocukluk fotoğraflarındaki annemin giydiği modeller, 1970'lerin modası, 80-90’ların volümlü kreasyonları.. Tüm bunların melanjıyla işte yeni sonbahar-kış koleksiyonumuz yaratıldı... Bu arada, başta Avusturya’nın popüler bayan Dışişleri Bakanı Karin Kneissl olmak üzere, prensesler ve Avrupa jetset’inin ünlü isimlerinin sık sık uğradıkları ve alışveriş ettikleri Viyana butiklerimizi yenilemiş bulunuyoruz.




Koleksiyonunuzda en çok hangi renkler ağırlıkta? Bu sene sonbahar-kış trendlerinde neleri göreceğiz?




Önümüzdeki sonbahar-kış sezonu için kullandığımız kumaşlar yün ve kaşmir karışımları, deri, süet, kürk süet ve sadece kokteyl ve abiye kreasyonlarımız için değil, daha gündelik modeller için de, bol bol ipekliler kullandık. Renkler de gri, füme, lacivert, ve siyahın yanında, bakır tonları, kırmızı ve mor öne çıkıyor. Kesimler çok çeşitli, vücüt hatlarını okşayıp geçen silüetlerin yanında, daha bol, volümlü, geniş yakalı, birkaç beden büyük izlenimi veren parçalar da bolca yeralıyor bu koleksiyonda. Asimetri ve drapeler olmazsa olmazlarımız, ve geometri oyunları da yine sıkça kullandığımız öğelerden, sonbahar-kış koleksiyonumuzda. Ayakkabılarda ve çizmelerimizde topuklar yüksek, az kalınca, burunlar çok sevri olmayıp, hafif karemsi olan modeller de var.



Atıl Kutoğlu'nun gözünde bir kadın nasıl şık görünür?




Bir kadın, her şeyden önce vücuduna, tipine ve yaşam tarzı, mesleği ve karakterine uygun bit tarz sahibi olduğunda ve bu tarza uygun seçimler yaptığında şık ve etkileyici görünür! Yani kendisi olmayan, yaşantısıyla bağdaşmayan giysiler, aksesuvarlar veya makyajı, ne yaparsa yapsın illaki iğreti duracaktır. Bir de aşırılığa kaçmamalı ve sade çizgileri yeğlemelidir, o zaman yanlış seçimler yapma ihtimalini minimuma indirmiş olur.




Sizce Türk kadını doğru kombinler yapıyor mu? Sosyeteden tarzını beğendiği isimler kimler?




Türk kadını, benim de koleksiyonlarımı yaratırken yaptığım gibi, Doğu-Batı sentezini çok güzel uygulayabiliyor ve böylelikle dünyada eşi benzeri olmayan bir tarz yakalayabiliyor. Parçaları kombine ediş tarzı, takı seçimi, bazen de makyajı burda güzel ve farklı bir tarz olarak ortaya çıkabiliyor. Ama bazen de abartmaya çok yatkın buluyorum bazı Türk hanımlarını... O yüzden, ‘less is more’ mottosunu takip etmeli ve aynanın karşısına geçtiğinde, ‘Daha ne eklemeliyim?’ diye değil ‘Acaba neyi eksiltmeliyim?’ diye kendisine sormalı... Türkiye’den giyimini beğendiğim isimlerden bazıları Nevbahar Koç, Ahu Tuğbay, Afet Karacan, Heves Ekinci, Sevil Sabancı, Nilüfer Dinçkök, Figen Çiftçi ilk aklıma gelenler...




Son zamanlarda evlenen ünlü isimlerden gelinliğinden etkilendikleriniz oldu mu?




Benim unutamadığım gelinlikler Grace Kelly’nin Christian Dior imzalı gelinliği ve birde kızı Prenses Caroline’inkiler. Bir de Jackie Onassis ve John F. Kennedy’nin oğluyla evlenen Carolyne Bessette-Kennedy’nin o simple ve zarif gelinliği.. Son zamanlarda gördüklerimdense, İtalyan blogger/ ‘influencer’Erica Pelossini'nin dantel ağırlıklı gelinliğini romantik bulduğumu ve beğendiğimi söyleyebilirim. Meghan Markle’ın sade gelinliğini beğendim. Bence kendisine çok yakışmıştı.



Bir kadında sizi en çok hangi kombin yanlışı rahatsız eder?




Bence kalın demeyeyim ama hafif tombul ve kısa bacaklı hanımların, ayak bileği kalın manşetli ayakkabı modellerini tercih etmeleri, beni kötü etkilemiştir her zaman...




Defilelerinizde dünyaca ünlü birçok modelle çalıştınız. En çok kimlerle çalışmaktan memnun kaldınız?




Naomi Campbell ve Karolina Kurkova her zaman favorilerim olmuştur. New York Moda Haftası esnasında Naomi defileme çıkacağı zamanlar bizi New York'taki dairesine davet eder provalarını orda yapardık. Elizabeth Jagger, Jessica Stam, Tamara Ecclestone da Istanbul Fashion Week’teki defilelerim içim özel olarak Türkiyeye gelen isimler.




Her defile sonunda nasıl bir his yaşıyorsunuz?




Büyük bir mutluluk hissi ve bu insanlara modaseverlere güzel ve heyecanlı bir görsel şov sunmanın, uluslararası medya üzerinden Türkiye’yi tanıtmanın verdiği hazla ve gururla birleşiyor.




Dünyaca ünlü moda markaları ve tasarımcılardan hangilerini beğeniyorsunuz?




Beğendiklerim Celine, Valentino, Alturazza, Proenza Scholler, Offwhite, ve herzaman Ralph Lauren.








Avusturya'da yaşayan bir Türk modacı olarak ülkemizi dünyada başarılı olarak temsil ediyorsunuz... Mesleğe yeni başlayan modacıların uluslarası arenada kendini kanıtlamaları için neler yapmaları gerekir?




Genç arkadaşlara, tasarımlarının özgün olmasını, kimseye benzememesini öneririrm. Ben şahsen bir tasarımım bir diğer tanınmış markanın ürünlerine benzediğini hissedersem yırtar atarım ya da koleksiyondan çıkarırım o parçayı. Çok çalışmalarını, çok araştırmalarını ve başarılı ünlü modacıların, markaların hayat hikayelerini okumalarını öneririm. Ve mutlaka global düşünmelerini öneririm, çalışmalarını, faaliyetlerini uluslararası boyuta taşımaları başarıyı yakalamak için şart. Biliyorsunuz ben 3 yıl önce uluslararası çalışmalarımdan dolayı Avusturya Devleti’nin verdiği en yüksek şeref madalyasına layık görülmüştüm. Avusturya Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla bu madalya ve nişan bana Viyana’da Kültür Bakanı tarafından takdim edilmişti.




Bir modacının başarılı olduğunun kanıtı sizce nedir?




Uluslararası basın otoritelerinden geçer not almak ve birden fazla ülkede tanınıyor ve faaliyet gösteriyor olmak. Biz 10 yıla yakın New York Moda Haftası’nda aralıksız defileler düzenledik, başta New York Times’ın efsanevi moda editörü Bernadine Morris olmak üzere, ünlü ve korkulan yabancı moda yazarları koleksiyonlarımızdan övgülerle sözettiler. Aslında her şeyden önce özgün ve kimsenin taklidi olmayan kreasyonlar, koleksiyonlar yaratmak önemli başarılı bir modacı olmak için.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR