Röportaj : Reşit ÖZET

*Eğitiminizden bahseder misiniz?

Çocukluğumdan bu yana babamın işi gereği hep modanın içinde oldum. Modayla, kumaşla, çizimlerle büyüdüm. Yüzyıl Işıl Lisesi’nden mezun olduktan sonra hayalim olan London College of Fashion’a kabul oldum. 3 yıl Womenswear Moda Tasarım okuduktan sonra radikal bir kararla işin daha çok pazarlama tarafında olmam gerektiğine inandım. Fashion Marketing okumak üzere American Intercontinental Üniversitesi’nde Fashion Marketing bölümüne geçerek eğitimimi tamamladım.

*İş kariyeriniz ne zaman başladı? Şu an aktif olarak göreviniz nedir?

İpekyol çalıştığım ilk kurum değil. Londra’da eğitim aldığım dönemde Louis Vuitton’da çalıştım. Ardından okulumun yaz dönemine girmesiyle birlikte geçtiğimiz yıl 1v1y.com’da keyifli bir dönem geçirdim. Private Shopping’in uçsuz bucaksız dünyasını, son derece hızlı ilerleyen gelişimini tecrübe etme fırsatı buldum. Bugün ise İpekyol’dayım. Babamın hayali İpekyol, benim de hayalimdi. Başarılı bir şekilde eğitim hayatımı tamamlayıp göreve başladım. Yaklaşık 1,5 yıldır Pazarlama Departmanında çalışıyorum.

* Babanız Yalçın Bey ile birlikte çalışmanın kuşkusuz avantajları vardır. Peki dezavantajları da varmı?

Babam eğitim hayatımda olduğu gibi iş hayatına başlarken de hep yanımda ve destekçim oldu. Almak istediğim eğitim için verdiğim kararda beni yüreklendirdi ve işe başlarken de aynı şekilde babam benim örnek aldığım bir profesyonel oldu. Kimi zaman çok sert, kimi zaman öğretici, kimi zaman da baba şefkatiyle yaklaşıyor. Ancak iş yerinde her daim yönetim kurulu başkanı kimliği ile davranıyor. İşin yoğunluğundan çoğu zaman babamla karşılaşmadığımızı dahi söyleyebilirim.

*Yalçın Ayaydın tekstil sektöründe yıllardır faaliyet gösteren tecrübeli bir isim, ondan neler öğrendiniz? Hangi yönlerini örnek alıyorsunuz?

Babasının kızı sözüne çok inanırım. Hayattaki tek idolüm, hep onun gibi olmak isterim. İş hayatımda babasının kızı derlerse başarmışım demektir. Babam bu hayatta çok çalışmış ve birçok başarıya imza atmış. İnanıyorum ki onun tecrübelerinden yola çıkarak istediğim başarıya ulaşabileceğim.

*İpekyol markasının adının hikayesini anlatır mısınız?

İpekyol babamın en büyük hayaliymiş. Tarihi önemi olan İpekyolu, babamın doğup büyüdüğü yer olan Mardin’den geçiyor. Bir gün kendi işini kurduğunda adının İpekyol olmasını istemiş ve bir kızı olduğunda da ismi İpek olacak demiş. Sözünü ettiğim dönem öğrencilik yılları. O günden bugüne babamın hayali İpekyol gerçeğe ve büyük bir başarıya dönüştü.Bende bu hayalin bir parçasıyım. Bu bana büyük mutluluk veriyor. Ne zaman bu soru bana yöneltilse hem gururlanıyor, hem de duygulanıyorum.

*Modanın içinde olan birisi olarak modayı nasıl tanımlarsınız?

Moda her yıl trendleri belirleyen, arkasından milyonları sürükleyen çok büyük bir sektör aslında. Hiç birimiz onun yarattığı akımların dışında kaldığımızı söyleyemeyiz. Elbette insanın bu trendler arasında kendine uygun olanı ve yakışanı giymesi her şeyden daha önemli. Dolayısıyla modanın çok esiri olmadan onu takip etmek de hayatımızın vazgeçilmez parçası. Bugün otomotiv sektöründen tutun, inşaat sektörüne kadar bir çok sektör bu akımlardan etkilenmekte.

*Markanızın ilkbahar – yaz koleksiyonlarını biraz anlatır mısınız? Hangi detaylar ön plana çıkacak?

Bu sezonla birlikte 4. Sezondur dünyanın en önemli moda fotoğrafçıları Mert Alaş ve Marcus Piggot ile çalışıyoruz. Öncelikle şunu söylemeliyim; onlarla çalışmak gurur verici. Bir de bir Türk vatandaşı olarak Mert’in başarısına şapka çıkartmaktan başka söyleyecek bir söz bulamıyorum.

Başarılarının altında yatan en önemli özelliklerinden biri bu olsa gerek. Dünyaca ünlü birçok marka, celebrity ve dergiler ile çalışıyorlar, sayısız ismi fotoğraflamışlar. Ancak biz çok iyi bir frekans yakaladık. Onlar bizim İpekyol için anlatmak istediğimiz kadın profilini her detayıyla çizdi ve fotoğrafladılar. Feminen bir Ipekyol kadını yarattılar. 4 sezondur Feminen İpekyol kadınına dünyaca ünlü Super Modeller hayat veriyor. Andrea Diaconu, Karmen Pedaru ve şimdide Toni Garrn İpekyol’un yüzü oldu. Toni Garrn çok başarılı bir model. Bu yaz son derece renkli ve ışıltılı geçecek diyebilirim. Yeni formlar ve yeni dokunuşlarla birlikte son derece zarif, şık ama bir o kadar da detaylarda dahi oldukça feminen bir kadın portresi var karşımızda. Şıklık önemli evet ama hepimiz artık rahatlık arar hale geldik.

*Geçtiğimiz yıl iş adamı Talat Abdik ile evlenerek mutluluğu yakaladınız. Nasıl bir süreçti? Nasıl tanıştınız? Düğün hayal ettiğiniz gibi miydi? O günkü heyecanınızı paylaşır mısınız?

Talat ile Londra’da üniversite okuduğumuz dönemde tanıştık. Ve zaman icerisinde birbirimizi tanıma fırsatımız oldu. Mezun olup birlikte İstanbul’a döndükten sonra ikimiz de iş hayatına başladık. Tabi bu zaman içerisinde İstanbulda’ki hayatımıza da alışmaya çalıştık. Geçen bu sürede ailelerimizin de desteği ile hayatlarımızı birleştirmeye karar verdik. Çok şanslıyım ki hayatıma bu kadar mükemmel bir insan geldi. Onun olduğu her şeye varım! Düğünümüz 20 Eylül'de Çırağan sarayında gerçekleşti. Organizasyonu B&C Atelier, Betina Machler ve Candan Kıramer'e emanet ettik. Hayatımın en özel ve anlamlı günüydü. Herşeyin kusursuz olmasını istedim. Öyle de oldu. Herkese çok teşekkür ediyorum.

*Anne olmayı düşünüyor musunuz?

Henüz çok erken. Ama o gün geldiğinde annem gibi anne olmak için gayret edeceğim.

*Kendi giyim stilinizi nasıl tanımlarsınız?

Renkli giyinmeyi seviyorum. Özellikle aksesuar ve çantalarımda renk tercih ediyorum. Günlük tempoda daha nötr renkleri tercih ediyorum. Koşuşturmaca içerisinde rahat ve casual kombinler tercihim.

*Kendinizi kelimelerle anlatmanızı istesek?

Merhametli, inatçı ve sevgi dolu…

*Çok sık seyahat ediyorsunuz sanırım. Kış tatilerinizden aklınızda kalan anılarınızı anlatır mısınız?

Yaz - kış ayırt etmiyorum. Çünkü tatiller sevdiğim insanlarla vakit geçirebildiğim güzel zamanlar benim için. Bu nedenle her tatil benim için özel ve keyifli. Kayak yapmayı çok seviyorum ama güneş ve denizi de bir o kadar seviyor ve vakit buldukça kısa süreli tatiller yapıyorum.