X

Fotoğraflar: Kamil ÖZET

- Son zamanlarda sizi sık sık TOG'un yardım etkinliklerinde görüyoruz. Vakfınızdaki çalışmalardan ve sizin vakfa kattığınız değerlerden bahsedebilir misiniz?

Toplum Gönüllüleri (TOG) ve Tohum Otizm Vakfı sosyal komite üyesiyim. TOG vakfı ile bir çok değişik projede çalışmaktayım. Bunlar arasında beni en çok etkileyen projelerden biri; 12-18 yaş tutuklu çocukların tekrar suça yönlendirilmesini önlemek ve sorunsuz halde sosyal hayata yeniden uyum sağlamaları konusunda destekleyen "Aynı Gökyüzüne Bakıyoruz" projesidir. Diğer bir projede maddi imkanlari kısıtlı olduğu için sokakta çalışmaya başlayan ve iyi bir eğitim sağlanamayan çocukların sosyal aktivitelerle kişisel gelişimine katkıda bulunan "Sokak Lambalari Projesi"dir. Sonuncusu ise Cinsiyet eşitligi ve kız çocuklarının eğitimine fon sağlayan "Eksik Etek Proje" sidir. Vakfımıza kaynak sağlamak için 25 Kasım Cuma günü Adile Sultan Saray'ında Most Production’la birlikte "Hayat Şarkısı" dizi oyuncularının katılacağı bir öğle yemeği organize ediyoruz.

Tohum Otizm Vakfı, otizmli çocukların erken tanı, eğitim ve sağlık gereksinimlerini karşılamak için ülke çapında farkındalık yaratmak amacı ile kurulan bir vakıftır. Şuan doğan her 68 çocuktan biri otizimli olarak dünyaya gelmektedir. Ülkemizde sayısı 300 bin civarında bulunan çocuk ve bireyler anayasal hakları olan eğitime ulaşamamaktadır. Vakıf bu özel çocuklara ve ailelerine yardımcı olmak için çalışmaktadır. Kaynak sağlamak için, 29 Kasım Salı günü Sait Halim Paşa Yalısı'nda "Geleneksel Yılbaşı Alışveriş Şenliğimiz" olacaktır. Bir birey olarak katabileceğimiz şey, sosyal sorumluluk projelerine maddi veya manevi destek vermek, çocuklarımızı bu bilinçle yetiştirmek, çevremize bunu yaymak olmalıdır.

- Sizce ülkemizdeki sosyal sorumluluk alanındaki en büyük eksiklikler neler?

Turkiye'de Sosyal Sorumluluk kavramına son yıllarda çok önem veriliyor. Bazı okulların bu konudaki calışmalarını takdir ediyorum. Sürekli yeni dernekler kurulmasına karşılık bu projelere destek veren kişi ve kuruluşların hep aynı olması, hiçbir dernek veya vakıfın da yeni bir fikir üretmeden balo, kermes gibi hep aynı projeleri tekrarlaması kaynak bulunmasını zorlaştırıyor.

 

 

- Galatsaray sizin için ne ifade ediyor?

UEFA Kupası, Süper Kupa, 4 yıldız, Asalet, Güç...

-Geçtiğimiz haftalarda düzenlenen İstanbul Moda Haftası'na katıldınız mı? Bu tarz moda etkinlikleriyle ilgili neler düşünüyorsunuz?

Sağolsun çağırdılar, bir tanesine gittim. Davetli mi gittim, yoksa zorla kendimi davet mi ettirdim anlayamadım. Üzerine basarak söylüyorum, kesinlikle organizasyonun eksikliğindendi. Hem maddi, hem manevi olarak modacılarımızın ne kadar emek ve zaman harcadıklarını biliyorum.

-Zeynep Üstünel, tarzını nasıl tanımlar?

Tarzsız... Siyah, sade, rahat ve hafif...

-Hayatanızdaki vazgeçemediğiniz değerler nelerdir?

Sevgi... Ailem, Vatanım ve Mustafa Kemal Atatürk...

 

 

- Eşinizin tekrar yönetimde olmasını ister misiniz?

Eğer gerekiyorsa, şeref duyarım.

- Kızlarınızla ilişkiniz nasıl?

Hava gibi... İki kızım var. İklim sürekli değişiyor. Bazen güneşli, bazen yağmurlu, bazen tufan... Ama onlarsız yaşayamam. Onlar benim oksijen kaynağım. Allah tüm çocuklarımızı korusun.

- Kendinizde en beğenmediğiniz özellikleriniz neler?

Çok inatçıyımdır. Bir de anlamsız yasak ve hayırlara dayanamam.

- Bu aralar sık sık sizi Bebek sahilde koşarken görüyoruz. Fit görüntünüzü neye borçlusunuz?

Türkiye'nin durumuna... Eskiden haftada 3 kez koşardım. Şimdi aklımı kaybetmemek için her vakit bulduğumda koşuyorum. Temiz hava beni rahatlatıyor.

-Aile kavramı sizin için ne ifade ediyor?

Sevgi, saygı ve güven...

 

 

- Sağlıklı beslenme adına nelere dikkat ediyorsunuz?

Mevsiminde meyve, sebze tüketiyorum. Zeytinyağı kullanıyorum. Et yerine balık yemeye çalışıyorum. Tavuğu mutfağımdan çıkardım. Yoğurdumu, ekmeğimi evde yapıyorum. Çok su içiyorum. Cam şişe kullanıyorum. Günlük süt alıyorum. Domates, peynir ve yumurtamı internet üzerinden bir çiftlikten getirtiyorum. En önemlisi vücudumu dinliyorum. Mucizevi bir makina, ihtiyacı olanı belli ediyor.

- Evde mutfağa girer misiniz? En çok hangi mutfağın lezzetlerini seviyorsunuz?

Her çıkan yemek kitabını alırım. Çok iyi tarif toplarım. Her türlü mutfak aletim vardır. Ama iş yapmaya gelince olmuyor. Maalesef bu konuda çok beceriksizim... İtalyan mutfağını çok seviyorum.

- 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili düşünceleriniz neler?

Allah korudu... Olmasına imkan tanıyanları Allah'a havale ediyorum. Devletin halkını koruyamadığı zamanda, bir komutla, hiç düşünmeden canlarını feda eden, 15 TEMMUZ ŞEHİTLERİ'ni saygıyla anıyorum. Allah Rahmet Eylesin. Çarenin Atatürk ve ilkelerine bağlı kalmakla çözüleceğine inanıyorum. Hiçbir şey yapılmasa bile "NUTUK"u kılavuz almanın yeterli olacağına düşünüyorum. Türkiye benim, bizim, hepimizin... Benim gidecek başka bir yerim yok. Olsa da gitmem. Bu sözü seviyorum: "Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz". İnaniyorum ki; sevgi kazanacak, barış kazanacak, kardeşlik kazanacak. Biz Türk'üz... Konu Türkiye olunca gerisi tefferruat olur. Nefesimin yettiği yere kadar yolum "Atatürk Yoludur". 3 şey den vazgeçmem; Türkiye Cumhuriyeti, Laiklik ve Demokrasi...