X

Sosyetenin ünlü isimlerinden Derin Mermerci Aydın, kendi internet portalında her hafta farklı isimleri konuk ediyor. Alanında önemli işlere imza atmış kişilerle söyleşi yapan Aydın, bu kez ablası Tansu Mermerci Ekşioğlu'nu misafir etti. Sanat platformu SPOT’un kurucusu Tansa Mermerci Ekşioğlu’na hem iş hem de aile hayatlarına dair samimi sorular soran Derin Mermerci Aydın, keyifli sohbetiyle okuyucularına farklı bir deneyim yaşattı. Derin Mermerci Aydın ile ablası Tansa Mermerci Ekşioğlu'nun sohbetinden detaylar:

-Herkesin sanata yakınlaşmasına fayda sağlayacak ve yakınlaştırmak için çeşitli programlar öneren, bunların bir kısmını seminerlerle, bir kısmını üyelik sistemiyle yapan bir sanat platformumuz var. Bir taraftan seminerler, üyelik programları,

 

çocuklar ve kurumlar için programlar organize ediyoruz. Diğer taraftan da gelen gelirlerle üretim fonu yaratıyoruz. Bu üretim fonuyla da Zeynep Öz’le genç ve Türkiyeli sanatçılara destek veriyoruz.

 

 

 

-Bir koleksiyon yapmak aslında çok büyük paraları gerektirmiyor, birçok insan bu işi becerebilir. Birçok insana tavsiye edebileceğim okumalar veya videolar var.

 

 

 

-Koleksiyonerlik parayla değil, sanatseverlikle, tutkuyla oluyor.

 

 

 

-Umarım gelecekte çok insan, sanatı, sanatseverliği, hamiliği üst düzey insanlara ya da çok zengin insanlara ait bir olgu değil de, aslında kendilerinin de sahiplenebileceği bir olgu olarak düşünür.

 

 

 

-Senin büyüdüğün esnada babamızı kaybettiğimizden dolayı ben sana biraz daha fazla analık ve babalık ettim.

 

 

 

-Sen doğmadan önce çok disiplinli bir aileydik.

 

 

 

-Mütevazı olmak bize bir hayat dersi olarak verildi. “Bil söyleme, varını yoğunu gösterme" tavsiyesi de öyle...

 

 

 

-Çok ulvi, çok büyük, saygı duyulması icap edilen baba gelir eve. Babayla birlikte yemeğe oturulur, yemekten kalkılır, babayla birlikte televizyon seyredilir. Annem de babamdan genç olduğu için onun çocuğu gibiydi.

 

 

 

-Anneyle çok şey paylaşılır, çok şey yapılır ve sırdaştır ama bir taraftan da babadan izin alınılacaksa hep birlikte kafa kafaya verilir ve nasıl izin alınılacağına karar verilirdi.

 

 

 

-Babamın daha geç bir dönemine denk geldiğin için sen doğduktan sonra, “çocuk nedir” ya da “çocuğunun olması ne demektir” kavramlarını seninle daha çok yaşadı bence.

 

 

 

 

 

'Babam Derin'le çocuk olurdu'

 

 

 

-Babam senin bir dediğini iki etmezdi. Sen onun prensesi şeklinde büyüdün. Bu konuda hiç gocunmam yok ama seninle daha çok vakit geçirdi, biz korkardık.

 

 

 

-Sen babama "babişko" diyebilmiş bir insansın, biz babişko diyemedik, böyle bir şey yok.

 

 

 

-Babam aslında seninle, çocukluğu, ya da çocukluğuna dönmeyi veya çocuğuyla nasıl vakit geçireceğini anladı.

 

 

 

-Biz üç kardeş bir araya geldiğimizde en kıymetli zamanları geçiriyoruz, vakit çok hızlı geçiyor.