Röportaj: Reşit ÖZET


Fotoğraflar: Onur AYDIN





*Dyla markası kurulalı 10 yıl oldu. Nasıl bir süreçti ?




Gerçekten 10 yıl olmuş. Ben bile geriye dönüp baktığımda inanamıyorum. Kurarken gerçekten istikrarlı bir şekilde çalışacağımı biliyordum. Fakat yinede bu 10 yıl içerisinde, hem işimle ilgili hemde müşterilerimle ilgili çok güzel şeyler biriktirmişim. Dönüp bunlara baktığımda buda beni ayrıca mutlu ediyor.




* Markaya kızınızın ismini vermeniz çok özel olmalı, nasıl karar verdiniz?




Evet, hayattaki en değerli varlığım kızım, o zamanda bu markayı oluştururken, onun isminin olmasını istedim. Onun üstünden hayaller kurdum. Oda bana uğur getirdi buna inanıyorum.




*Kızınız tekstille ilgileniyor mu?




Kendisi kesinlikle tekstille ilgilenmiyor. Her genç gibi giyim konusunda ilgili. Kendisi bazen model getiriyor. Onun getirdiklerini uyguluyoruz. Bazen benim tasarladıklarımdan keyifle giyiyor. Kendisi seçim olarak medyayı seçti. O ortamda çalışmayı istedi. Bizde tamamen ona bıraktığımız için memnuniyetle karşıladık.




*Davetlere katıldığınızda kendi markanızı mı tercih ediyorsunuz?




Çoğu zaman kendi koleksiyonumuzdan giyiniyoruz. Özellikle ben deri çok severim. Bende markamda deri ve kürk ağırlıklı çalısıyorum.Tabii bunu yanı sıra normal tekstil ürünleride var. İnsanın kendi tasarladıklarını üzerinde taşıması daha keyifli bir şey. Tamamen hayal ettiğimi hayata geçirdiğim için üstümde daha iyi taşıdığıma inanıyorum.




*Bu sene Dyla markasında neler ön plana çıkıyor?




Tamamen geçen yılın uzantısı diyebiliriz. Yine deri ön planda, derinin mevsimi kalmadı. Dört mevsim deri giyiliyor. Özellilke deri aksesuarların olduğu tekstil ve kürk hepsi birlikte kış sezonunda olucak.




*Arkadaşlarınız sizin ürünlerinizden hangilerini daha çok tercih ediyor?




Onlarda deri koleksiyonumu çok severek giyiyorlar. Hemen hemen hayata geçirdiğim bütün modelleri üstlerinde görüyorum.




*Hangi arkadaşlarınızın üstünde tasarladığınız kıyafetleri görünce ne hissediyorsunuz?




İnanın hepsinde aynı duyguyu hissediyorum. Hepsi benim için çok kıymetli. Benim müşterileri çevrem çok genişledi. Arkadaşlarımızla başladığımız bu yolda, beraber ilerledik. Onların yeri bende çok ayrı bir yer taşıyor. Bunun da özünde sevgi olduğuna inanıyorum.




* Bu kış hangi renkler öne çıkacak?




Yine siyah, beyaz, mürdüm, gri ve kahve tonlarını bolca görücez.






*Her yıl düzenlenen, Fashion Week moda haftasına bakış açınız ne?




Tabii ki ülkemiz için çok güzel, neden Avrupa'da Amerika'da yapılırken burada yapılmasın. Bu yıl kızımın okul durumundan dolayı Londra'daydım takip edemedim. Başkarından duyduğuma göre bu sene dahada oturtulmuş inşallah devam eder. Bizde çok başarılı tasarımcılar var. Dünyada duyulması Türk tekstili açısından çok önemli.




* Kendinize hangi tasarımcıları yakın buluyorsunuz?




Tasarım yapan herkesi destekliyorum. Genç tasarımcıların içinde çok başarılı bulduklarım var. Yapılan bütün işleri başarılı buluyorum çünkü herşeyden önce emek var.




*Marka olmadığı halde, çok beğendiğiniz bir kıyafeti giyer misiniz?




Farketmiyor. Neyi beğeniyorsam alır giyerim.




*Bir modacı olarak moda hakkında ne düşünüyorsunuz?




Moda hayatın keyifli bir yönüdür. Çok ciddi bir sektör. Ama kendimizin üstünde neyi beğenerek giyiyorsak onun giyilmesi taraftarıyım.




*İş hayatına atılmaya karar verdiğinizde, eşinizin tepkisi nasıl oldu?




Eşim her zaman bana destek olur. Bu markayı kurarken ki heyecanımı gördüğünde çok destek oldu. Bende onun bütün tecrübelerinden yararlandım. Her zaman yanımda olduğu için ona da çok teşekkür ederim.




*Eşiniz Muharrem Bey'de tekstille ilgileniyor. Birbirinizle fikir alışverişinde bulunuyor musunuz?




Eşim eve hiç iş getirmez. İlk zamanlar ben eve iş getirip heyecanımı paylaşıyordum. Ama artık bunu yapmıyorum. Genelde bizim evde iş konuşulmuyor.




*Kızınız Dila Londra'da okula başladı. Geçtiğimiz günlerde kayıt işleri yapıldı sanırım. Nasıl duygular içindesiniz?




Bu sene farklı bir sene gerçekten çünkü Dyla Londra'da öğrenim göreceği için hem araya özlem girdi. Bizim için biraz zor oldu. Fakat onun böyle bir arzusu olunca ordada iyi bir eğitim alacağını bildiğimiz için destekledik. Sık sık ziyaret etmeye gideceğiz. Onun açısından da farklı bir deneyim olacak ilk defa ailesinden uzakta bir şeylerin başarmanın zorluğunu ve mutluluğunu yaşayacak. Sonunda güzel olur diye umuyorum.






*Kızınız Dyla, bir sosyal sorumluluk projesi için podyuma çıktı. Bununla ilgili ne söyleyebilirsiniz?




Bende, Dyla'da çok heyecanlıydık. Çok sevdiği arkadaşarıyla bu projede yer aldı. Dyla, bu gecenin sonunda bana ''Birdaha asla podyuma çıkmam,orada olmamalıyım.'' dedi. Çok güzel bir organizasyon için bizde güzel bir anı bıraktı.




*Sizde sosyal sorumluluk projelerine destek veriyorsunuz. Son zamanlarda yeni projeler var mı?




Biz sosyal sorumluluk projelerine destek veriyoruz, Hayat Paylaşım Ve Dayanışma Derneği'ni oluşturduk. Destek verenlerde her zaman bizimleler. Güzel projelere hep birlikte imza atacağız.




*Kendi giyim sisteminizi anlatır mısınız?




Yıllardır aynı giyim tarzım var. Klasik bir tarzım var bunun yanı sıra modern hatlarıda seviyorum. Bunları birleştirerek sezona uygun giyiniyorum.




*Kendinizi hangi kelimelerle tanımlarısınız?




Benim çok sorumlulukçu bir yapım var. Üstüme aldığım her işi yapıp bitirmek istiyorum. Çokta mükemmelliyetçiyim.




*Hayattaki olmazsa olmazlarınız, nelere tahammül edemezsiniz?




Ben hayatta en çok dostluğa ve dürüstlüğe önem veren bir insanım. Yalanı asla affedemem.




*Formunuzu nasıl koruyorsunuz? Özel bir diyetiniz var mı?




Spor yapamadığım için yediklerime çok dikkat ediyorum. Daha önce yaptığım bir diyet sayesinde bilinçlendim.




*Geriye dönüp baktığınzda hiç keşkeleriniz var mı?




İnsanlar yaptığının arkasında olmalı. O yüzden keşkelerim yok, umarım bundan sonra da olmaz.




* Çocukken hayalini kurduğunuz mesleği mi yapıyorsunuz?




Küçüklüğümden beri modayı çok severdim. Şimdi de mesleğimi severek yapıyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR