Röportaj: Aybala YILDIZ






*Elif Dürüst'ü tanımayanlar için sizi bir de sizden dinlesek...




Notre Dame de Sion'u bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi'nde İngilizce İktisat eğitimi aldım. Daha sonra Finans Yüksek Lisansı yaptım. Tüm eğitim hayatım boyunca her zaman psikoloji ve felsefeye meraklıydım. Beyoğlu Karşı Sanat'ta İskender Savaşır'ın felsefe, Yavuz Erten'in Psikanaliz kurslarına iki sene devam ettim. Daha sonra tekrar üniversite sınavına girip Psikoloji Yüksek Lisansı yaptım. Bu alanlara olan ilgim ve edindiğim bilgi birikimi sayesinde, akademik alandaki arkadaşlarımla ve kız kardeşim Şirin Yalçın'la Aralık Derneği'ni kurduk. 2004 yılından beri dernek ile birlikte birbirinden farklı projelere imza atıyoruz. Öte yandan dekorasyon her zaman en büyük ilgi alanlarımdan biriydi. Altıncı Cadde de bu özel ilginin bir parçası olarak hayata geçti. Türkiye'de özgün ve farklı tasarımların hâkim olduğu ev dekorasyon ürünlerinde ciddi bir boşluk olduğunu fark ederek bu alandaki ihtiyaçlara cevap vermenin önemli olduğuna karar verdim. 2012 Mart ayında Altıncı Cadde'yi hayata geçirdik.




*Markanızın doğuş hikayesini öğrenebilir miyiz?




Tarz sahibi önerilere ve konseptlere ev sahipliği yapan, kısa sürede dekorasyon trendlerine yön verme noktasına gelen çok genç bir marka. Sadece ihtiyaca yönelik alışveriş yapanlara değil, evinin de kendisi kadar özel olduğunu düşünenlere hitap eden tasarımları sergilerken, ulaşılabilir olmayı da ilk sıraya koyuyoruz. Mobilyadan aydınlatmaya, ev tekstilinden mutfak eşyasına aslında bir evde ihtiyaç duyulabilecek her şeyi kapsayan çok geniş bir ürün yelpazemiz var. Ürünlerimizin %60'ı uzman satın alma ekiplerimiz tarafından yurtdışından ithal ediliyor. %40'ı ise Türkiye'deki iş ortaklarımız ile kendi tasarımlarımızı ürettirdiğimiz ürünlerden oluşuyor. Avrupa'nın en önemli dekoratif aksesuvar markaları da hem web sitemizde hem de mağazalarımızda satışa sunuluyor. En önemli tasarım fuarlarını geziyor, tüm trendleri yakından takip ediyoruz.




'Yaşam mottom kızım Yasemin'




*Markanız 'Tarz sahibi evler yaratır' mottosuyla yola çıkmış. Sizin hayat mottonuz nedir?




Yaptığımız her işte veya seçimlerimizde de özgün olmanın ve özgün kalabilmenin başarı getireceğine inanıyorum. İnsan çocuk sahibi olunca, tüm yaşam mottosu da ona göre şekilleniyor. Bu sorunun yüzde doksanı cevaplanmış oluyor benim için yani kızım Yasemin. Geri kalan kısım için; bu konuda ciltler doldurulduğunu biliyorum ama gene ben 'iyilik' derim. İtiş kakışın yerini huzur ve ahenk alsın...

*Kardeşiniz Şirin Yalçın da ev aksesuvarlarıyla ilgili mağazaların ortağı. İş hayatında birbirinizden ne kadar faydalanıyorsunuz? Tatlı da olsa zaman zaman rekabet söz konusu mu?




Şirin'le birbirimiz için büyük desteğiz. Benzer ilgi alanlarına sahip olsun olmasın, kardeşlerin fikri, duygusu her zaman önemlidir ama Şirin'le biz çok benzer ilgi alanlarına ve heyecanlara sahip olduğumuz için bu desteğin yeri de bir başka oluyor.




*'Keşke iş hayatına daha önce atılsaydım ve Altıncı Cadde'yi daha uzun yıllar önce kursaydım' dediğiniz oldu mu? İş hayatında olmak size neler kattı?




15 sene boyunca aktif olarak Aralık Derneği ile çok güzel çalışmalara imza attık. Aralık Derneği aslında küçük bir okul gibi. Her hafta yeni dersler açılıyor, bir sürü insan eğitim almak için katılıyor. Dekorasyon ise her zaman en büyük ilgi alanlarımdan biriydi. Dernek insanların ayrıcalıklarını kullanarak yaptıkları bir iştir. Hayırseverlik karşındakilere minnet duymayı dayatır, halbuki iş hayatında kendinizi değerlendirmeye ve yargılanmaya açıyorsunuz. Örneğin; müşteriler, rakipler ve ya ekibiniz tarafından. Kendini gerçekleştirmekle ilgili sorunu olan herkese profesyonelliğin bu doğrultuda ne kadar önemli olduğunu hatırlatmak isterim.






*Müşteri hedef kitleniz kimlerden oluşuyor? Erkekler ve kadınların en çok rağbet ettiği ürünler hangileri?




Evini seven ve evinin de en az kendisi kadar özel olduğunu düşünen herkes hedef kitlemiz aslında... Müşterilerimizin çoğunluğu kadınlardan oluşuyor. Kadınlar genellikle aksesuvar, ev tekstili, mutfak ve mobilya alışverişi yapıyor. Erkekler ise daha çok mobilya satın alıyor.




*Siz internetten en çok ne alışverişi yapıyorsunuz?




Doğrusunu söylemek gerekirse önceden internet alışverişine sıcak bakmıyordum. Ama Altıncı Cadde'den sonra internetten alışveriş yapmanın ne kadar güvenli ve pratik olduğunu, ne ölçüde enerji ve zaman kazandırdığını gördüm. E-ticaret alışverişi ile tanıştığımdan beri çok rahat alışveriş yapıyorum.




*Evleri geniş ve ihtişamlı göstermek için hangi objelerden yardım almalıyız?




Git gide daha küçük metrekarelerde yaşıyoruz, o nedenle konforlu ve ferah yaşam alanları yaratmak elbetteki önceliğimiz. İlk konu renk seçimi bence, küçük metrekareli bir eve sahipsek koyu renklerden kaçınmalıyız. Açık ve soft renkler her zaman daha geniş mekanlar yaratmamıza yardım eder. Yansıma sağlayan objeler, özellikle ayna kullanımı da elbette en önemli noktalardan biri.




*Elif Hanım, evini dekore ederken nasıl bir tarz benimsedi?




Evde vakit geçirmeyi çok seviyorum, bu yüzden benim için en önemlisi evimin rahat olması... Dekorasyonda da sade ve konforlu tasarımları tercih ediyorum. Bunu yaparken sıra dışı ve modern olmayı da unutmuyorum.






'Başarının ilk sırrı çok çalışmak'




*Üreten, çalışan ekonomiye katkı sağlamak isteyen girişimci kadınlara iş hayatıyla ilgili ne gibi tavsiyeleriniz olur?




Bildiğiniz gibi Türkiye kadın istihdamı konusunda Avrupa'nın çok gerisinde. Her geçen gün kadınlar, iş hayatında daha fazla yer almaya başlasa da maalesef hala yetersiz. Kadın girişimcilerin attığı her adımı çok önemsiyorum. Kadınlara verilen imkanlar arttırıldığında çok başarılı olacaklarına da eminim. En büyük tavsiyem, pes etmemek üzerine olur sanırım. Durmadan çalışmaya devam edip, zorlukların üstesinden gelmek. İş dünyasında kadın erkek kıyaslaması yaparsak; erkeklerin birbirinin gözünü oymadan dostluk çerçevesi içinde rekabet edebilmelerinin gelenekle, geçmişle, tecrübe birikimi ile çok alakası var. Kadınlar iş dünyasında henüz erkeklere oranla daha yeni kendi alışkanlıklarını, rekabet şekillerini oluşturmak için zaman ve tecrübeye ihtiyaçları var.




*Markanızla bir başarı öyküsüne imza attınız. E-ticaretten mağazacılığa uzanan bu başarının sırrını öğrenebilir miyiz?




Her başarının ilk sırrı bence elbette ki çok çalışmak, kocaman bir ekip ile müşterilerimize kusursuz hizmet sunmak için çalışıyoruz. Türkiye'de henüz yapılmamışı deniyor, sürekli müşterilerimizi şaşırtmak istiyoruz. Hedefimiz Türkiye'nin dört bir köşesindeki evlerde markamızın tarzını hissettirmek ve evlerdeki mutluluklarında küçük de olsa katkı sağlamak.




'Şık olmak için çabalamıyorum'




*Sosyetede şıklığıyla parmakla gösterilen kadınlar arasındasınız. Şık ve tarz sahibi olmanızın sırlarını paylaşır mısınız?




Moda insanın kendi içinde bulunduğu ruh halini dışarıya yansıtması bence. Moda, herkesin küçük günlük sanatı da diyebiliriz. Tabii işin endüstri kısmı da insanlardaki bu ihtiyacı kullanıyor ve sektör kendini yenilemek için moda konseptleri ortaya koyuyor. Şık ve tarz sahibi olmak için çaba sarf etmiyorum en büyük sırrım bu sanırım.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR