Küçüklüğünden bu yana yaratıcılığı ağır basan ve kadınların vazgeçilmezi olan mücevher tasarımlarına imza atan Öznur Yakın'ın her koleksiyonunda ayrı bir hikaye yatıyor. El işçiliği ürettirdiği mücevherleriyle alanında başarılı işlere imza atan Öznur Yakın, iş ve özel hayatına dair bilinmeyenlerini anlattı...


Röportaj: Reşit ÖZET

Mücevher sektörüne nasıl adım attınız?

Ö.Y: Erken yaşlarda başlayan iş hayatım edindiğim tecrübelerle tekstil sektöründe büyük başarılara imza atmamı sağladı. Bu sektördeki ince detay ve zevklerimi Mücevher alanında değerlendirmeye karar verdim. Koleksiyonlar üretmek birbiri ile bütünleşen detayları düşünmek ve bunu insanlara sunmak tam olarak ruhumu yansıtan süreçler...



Koleksiyonlarınızı tasarlarken nelerden ilham alıyorsunuz?

Dışa dönük yapım, renkli bir kişiliğim vardır. Hâl böyle olunca ilham almak için çok da zorlanmıyorum. Koleksiyonlarımı tasarlarken bir önceki ile birbirini tamamlar nitelikte olmasına dikkat ediyorum. Böylelikle hazırladığım her bir koleksiyon diğerine ilham olmuş oluyor aslında...



2020 yaz koleksiyonunuzdan bahseder misiniz?

Ö.Y: Her bir koleksiyonumuzun vazgeçilmezi 18 ayar altın ve el işçiliği ile üretilmiş monturleridir. Bu temel üzerinde 2020 yazı için renkli cıvıl cıvıl bir koleksiyon hazırladık tasarım ekibimizle... Mine sanatının ince işçiliğini, dünya standartlarında yüksek kaliteli pırlantalarla bir araya getirdik. Rose gold monturler tercih ettik. Çoklu takılan kolyeler, bileklikler, yüzükler, halhallar ve hatta küpeler ile geniş bir yelpazeye ulaşmış olduk. Burada temel hedefimiz günün her saatine, plaj saatleri dahil hitap edebilmesi ve her yaşın kendine ait hissettiği mücevherler üretebilmek :)



Koronavirüs salgını sizin hayatınızı nasıl etkiledi?

Ö.Y: Biraz daha sakin kalıp hayatin bize sunduklarını gözlemleyebilme ve şükür edebilme, sindirebilme fırsatı bulduk aslında. Her şey yolunda iken bir sabah uyandığımızda nasıl alt üst olabileceğini bilsekte yeniden öğrenmiş olduk. Bunu ailece kenetlenerek yaptık... Tüm Dünya ve Canım Ülkeme sağlıklı günler için duacıyız...



Yeni normale nasıl adapte oldunuz?

Ö.Y: İnsan adapte olması gerektiğini bilince farkında olmadan programa dahil oluyor işin aslı bu... Önlemlerimizi en üst düzeyde aldık... Mağazamıza misafirlerimizi zaten randevu sistemi ile alıyorduk.Sürecimizi birbiri ile denk gelmeyecek aralıklar vererek açtık. Denenen her bir mücevher her zaman dezenfekte edilirdi ancak simdi misafirlerimizin gözü önünde bir kez daha tekrarlıyoruz. Maske ve eldivenleri söylemiyorum bile... Bütün anlayışlarımız yaşantımız ve ticaretimiz her şeyimiz değişti. Daha felaketlerini bizler ve evlatlarımız görmesin inşallah...



Pandemi döneminde sağlığınıza dikkat etmek adına neler yaptınız?

Ö.Y: Her zaman yeme, içme, uyku düzenime dikkat ederim. Spor hayatimin vazgeçilmezi... Tabi tedirgin olmadık değil ekstra yapmamız gereken ne varsa hayatımıza dahil ettik ailece...



Yaz tatili planları arasında neler var?

Ö.Y: Pandeminin getirdiği endişeler hayatımızda mevcut, bu sebeple daha dikkatli ve kontrollü planlar yapıyoruz ailece... Bodrum, Göcek, Çeşme de yazı geçireceğiz bir aksilik olmaz ise...



Moda sizin için ne ifade ediyor? Kombinlerinizde yardım alıyor


musunuz?

Ö.Y: Elbette çalıştığım modacılar özel günler için oluyor... Ancak günlük hayatımda moda benim için kendime yakıştırdığımdır... Özgür bir ruha sahibimdir renkleri ve uyumu çok severim... İşimin bir parçasını yansıtan takılarımla kombinlerimi detaylandırmaya ayrıca dikkat ederim...



Kadınların mücevher konusundaki beklentileri ne yönde?

Ö.Y: Kültürel ve yaşanılan sosyal hayata göre hem tercihler hem beklentiler mücevherde değişiyor... Ancak ortak bir noktayı söylemem gerekirse her kadın ışıltılı dikkat çeken ve kendine özel olanı istiyor.



Size göre lüksün tanımı nedir? Ve sizin en büyük lüksünüz nedir?

Ö.Y: Elbette lüks deyince satın alınabilen maddi süreçler akla geliyor. Ancak neye sahip olunursa olunsun içinde sağlıklı ve huzurlu günler yoksa aileniz ve sevdikleriniz, dostlarınız yanınızda değilse hiç bir anlamı kalmıyor. Bunu geçirdiğimiz bu zor günlerde çok daha iyi anladık... Sahip olduğumuzu sandığımız her şey anlamını yitirmedi mi? Keyifle sağlıkla geçirdiğim her an en büyük lüksüm bunu samimiyetle söyleyebilirim. Başladığım her bir yeni güne gülümseyerek büyük bir enerjiyle şükrederek başlıyorum.



İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR