Yıllar önce Dubai'de golfle tanışan işadamı Ahmet Ağaoğlu için golff bir tutku haline gelmiş. Golf oynamayı hayatının bir parçası haline getiren ve stresini bu sporla yendiğini düşünen Ahmet Bey, ülkemizde de golf sporunun gelişmesine öncülük etmiş. Golfü iş yaşamına da taşıyan Ağaoğlu, ayrıca Golf Federasyonu Başkanı. Ağaoğlu, golften iş hayatına kadar her türlü bilinmeyenini htkulup.com'a anlattı.

Röportaj: Reşit ÖZET

Türkiye Golf Fedarasyonu Başkanı'sınız. Golfle nasıl tanıştınız?

Aşşağı yukarı 18 - 19 sene oldu. Dubai'ye bir iş için gittiğimde ilk golf sahasının açılışını televizyondan naklen veriyorlardı. Hemen hiç vakit kaybetmeden aşağıya indim. Taksi şoförüne ''Burada bir golf sahası açılıyor. Buraya uzak mı?'' diye sordum. 20 dakika uzakta olduğunu söyledi. Gerçekten gittiğim zaman çölde baha derler ya gerçekten çölde bir bahayla karşılaştım. Golfün nasıl yapıldığı hakkında bir bilgim yoktu ama ben bunu yapmam lazım dedim. İstanbul'a da geldiğim zaman bir üç dört sene araştırdım, nerede ne var diye? İstanbul Golf Kulübü de o zamanlar üye konusunda bu kadar faal değildi ama 1994'te, gazete ilanıyla Classis Golf Kulübü'nün açıldığını duydum. Classis Golf Kulübü'ne üye oldum, ilk üyelerden birisiyim zaten benim üye olup golf oynamaya başladığım dönemde Türkiye'de yanılmıyorsam 60- 70 kişi falan oynuyordu. 1994 senesinin Kasım ayında golfe başladım.




Başkanlığa ne zaman seçildiniz?




2000 yılının Kasım ayı yani tam 10 sene üç ay sonra başkan seçildim.




Başkan olduğunuz dönemle şimdiki dönem arasında ne gibi farklılıklar var? Siz ilk yönetimi aldığınızda federasyon nasıldı?




Fedarasyon 1996'da kuruldu. Ben ikinci dönem başkanım. Bu da tabii dört yıl hesabıyla gidersek benim üçüncü dönemim oluyor. Fedarasyonunda dördüncü dönemi. Tabii yeni başlayan bir spordu. Türk insanına da son derece yabancı bir spor. Golfü o zamanlar 60 - 70 kişi oynuyordu. Alt yapısı yoktu, milli takım yoktu, biz federasyonu aldıktan sonra arkadaşlarla birlikte öncelikle lisanslı sporcu sayısını arttırdık. Daha sonra alt yapıya çok büyük önem verdik, büyük yatırımlar yaptık. Akdeniz oyunlarında madalya alan sporcularımız, Avrupa Şampiyon Kulüpler Şampiyonası'nda iki defa Avrupa Şampiyon Kulüpler Şampiyonu olan takımın alt yapısını biz o yıllarda hazırladık. Yani gerek burda Göktürk'ten Kemer Golf Kulübü'ne yakın belde ve köylerden, gerek Classis Golf Kulubü'ne yakın Yolçatı Köyü, Seymen Köyü, Silivri merkez ve Silivri köylerden 8,10,12 yaşındaki çocukları alarak böyle bir altyapı oluşturduk. Ve şu andaki Milli Takım'ında nerdeyse yüzde 80'inini teşkil eden sporcular, o alt yapıdan yetiştiler. İşte bugün gelmiş olduğumuz noktada 5400 lisanslı sporcu var. O zaman hiç antrenörümüz yoktu... Hiç antrenörümüz yoktu demek pek doğru bir şey olmayabilir, 3 - 4 antrenör vardı ama bunlar tabii federasyon olmadığı için lisanssız çalışan antrenörlerdi. Bugün lisanslı olarak çalışan antrenör sayısı, yakın zamanda imzaladığım son antrenör belgesiyle 201. İkisi uluslararası hakem olmak üzere 8 hakemimiz var. Golfte de fazla hakeme ihtiyaç yoktur yani bir müsabakada 3 - 4 hakem görev alır zaten müsabakalarda birbirinin üzerine olmadığı için belki bu hakem sayısı az olarak görülebilir ama yeterli bir sayı. Açılan sahalar tabii bu sahaların açılmasındaki Türkiye Golf Federasyonu'nun payı ne kadardır, ne kadar değildir belki tartışılır ama ben açık yüreklilikle şunu söyleyebilirim ki çok büyük payımız var. Benim başkan olduğum dönemde golf sahası sayısı altıydı. Bugün neresinden bakarsak bakalım 23 golf sahası var. Özellikle Antalya Belek'te 18 golf sahası var ki bu sahalar 2008'de Avrupa'nın en iyi golf destinasyonu ödülünü alan sahalar. Bunun içerisinde 2012 Dünya Golf Şampiyonası'nı Türkiye'ye getirdik rakibimiz İtalya ve Avusturya'ydı. İtalya ve Avusturya'ya çok ciddi fark yaptık oylamada. Yani 92 delegenin 76'sını aldık İtalya ve Avusturya'ya 16 oy çıktı. Belek bana göre dünyanın en önemli golf merkezlerinden biri yani sadece Avrupa'nın değil dünyanın en önemli golf merkezlerinden birisi oldu.




2012 Dünya Amatör Golf Şampiyonası Belek'te yapılacak sanırım...




Bu sene Arjantin'de yapıldı zaten o iki senede bir yapılıyor. 2010 Ekim ayında Arjantin'de yapıldı 2012 Eylül ayında da Belek'te yapılacak. Biz yaklaşık 80 - 90 ülkenin katılımını bekliyoruz normalde... 100 - 150 kişiyle sınırlı oluyor yönetici ve sporcu olarak... Bizim Belekte 18 sahamız var. Aynı zamanda o bölgedede 52 otelimiz var hepside birbirlerine 10 dakikalık uzaklıkta...Amacımız müsabakaların haricinde üç bin kişiyi çekebilmek tabii bu üç bin kişi gittiği zaman bir dahaki seneye onu 30 bin kişi geri dönüşü olarak hesaplamak lazım... 4- 5 beş kere Avrupa Şampiyonası yaptık Türkiye'de... Asıl amacımız ülkenin tanıtımı ülkedeki golf sahalarının tanıtımı ve golf turizmine artı bir değer katabilmek amacıyla böyle bir çalışmanın içerisine girdik. Yapılan her spor müsabakasıyla her organizasyonla ülkenin ekonomisinede artı değer katmak zorundayız yani bunu başarmak durumundayız.

Dünyanın en çok para kazanan sporcuları goflçüler ama ülkemizde bir sporcu daha çok futbolcu olmak istiyor. Golfe fazla ilgi yok bunun sebebi sizce nedir?




Doğaldır tabii şöyle bir kere daha henüz profesyonel tura sporcu gönderemedik biz yani profosyonel tura sporcu göndermek için çok rekabetçi bir ortam orası ve bir sporcunun profesyonel olabilmesi onun iki senesine mal oluyor. Şu an itibariyle belki çok yaklaştık 2- 3 sene sonra özellikle dünya şampiyonasından sonra profesyonel tura sporcu göndermemiz mümkün olacak ve burdan giden bir sporcuda Avrupa, Amerika veya Asya turunda senede 1-1.5 milyon dolar hiç tek başına yani menajersiz antrenörsüz, yani bağımsız olarak bireysel sporcu olarak sıradan bir golfcunun kazandığı para bu 1-1.5 milyon dolar... Böyle bir para kazanıpta medyada yer aldığı zaman doğal olarak bu ülkenin gençleri de sadece futbola yönelmeyecekler.




Peki tekrar Trabzonspor'da yöneticilik yapmak ister miydiniz?

Kısmet tabii. Sadi Şener de düşünmüyordu.. Bu işlerin içinde olduğunuz sürece, sevda hiçbir zaman bitmez. Bunun hayalini kurduğum yıllar vardı. O bir hevesti, hayalini kurduğum için aday olmuştum. Uzak kaldığınız zaman bu işin ne kadar zor olduğunu anlıyorsunuz. Maddi ve manevi bir beklentiniz yoksa yapılacak iş değil. Trabzonspor'u çok seviyorum ve başarılı olmasını istiyorum. Açık söyleyeyim Trabzonspor'da yöneticilik yaptığım yıllarda yaşadığım sıkıntıyı ben iş hayatımda ve özel hayatımda yaşamadım. Yaşadığınız sıkıntılardan zevk alabiliyorsunuz. İnsan bu kadar sıkıntıya rağmen normalde geriye dönmemeniz lazım.... O galibiyetin hazzı kaybettiğiniz iki maçı da size unutturuyor. Bu bir tutku, bu işe gönüş veren insanların yönetimde yer almasıyla futbol anlayışınınm Türkiye'de farklı bir yere geleceğine inanıyorum.

Cemiyet hayatından kimler iyi golf oynuyor?




Kaya Çilingiroğlu güzel oynuyor. En iyi oynayanlardan birisi. Mustafa Koç, bir zamanlar takımdık biz. Bir zamanlar demek ki bende iyi oynuyordum, artık beni aralarına almıyorlar. Başkan olduğum için mi yoksa oyunum kötüleştiği için mi bilimiyorum. Bayanlardan Beyhan Benardete gerçekten güzel oynuyor.





İş hayatına nasıl atıldınız?




Türkiye'de eğitim hayatı çok planlı olamıyor maalesef, tamamen tesadüfendir Yüksek Denizcilik Okulu'ndan gemi kaptanı olarak mezun oldum. Altı sene kaptanlık yaptım. Kendi mesleğimizle bağlantılı bir iş yapmak zorundaydım, 1987 yılında Atlantik Denizcilik'i kurdum. Gemi acentesi olarak başladık, gemi inşaa edip yurt dışına ihraç ettik, kriz olunca elimizde kalan gemileri şimdi çalıştırıyoruz. Bunun hani Sürmene'li olmamla bir alakası yok. İstediğimi yaptım diyemiyorum, yüksek okula girmeden öncede o okulda okuyacağım aklımın ucundan geçmiyordu. İstediğimi başaracak kadar başarılı bir talebe değildim. Neticede liseyi dört farklı lise dolaşarak bitirdim. Çok başarılı bir öğrenci değildim.




Bu kadar yoğun iş temponuzda stresinizi nasıl atıyorsunuz?




Golf ve Trabzonspor vazgeçilmezim. Futbol, golf, ailemle geçirdiğim yarım saat bile tüm günün yorgunluğunu atmama yetiyor. Yoğun ama sade bir hayatım var.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR