VIP Turizmin CEO'su iş adamı Ceylan Pirinçcioğlu turizm sektöründeki başarısyla dikkat çekiyor. 2014 yılında balonla yakın uzay uçuşunu gerçekleştirecek olan VIP Turizm, Suriye, İran, Irak ve Lübnan, Rusya gibi ülkelerde temsilcilik açacak.

İş hayatında mutlu olmak için özel hayatında huzurlu olunmasının gerektiğine inanan Pirinçcioğlu, hakkında bilinmeyenleri HT Kulüp Yazı İşleri Müdürümüz Reşit ÖZET'e anlattı.

Röportaj: Reşit ÖZET

İş hayatı serüveniniz nasıl başladı?VIP Turizm'in kuruluş hikayesini anlatır mısınız?

Boğaziçi Üniversitesi’nde başladığım yüksek öğrenimime, New York Üniversitesi’nde aldığım uluslararası iş, finans ve pazarlama eğitimleri ile devam ettim. İş hayatına seyahat ve kongre düzenleyerek VIP Turizm’in mutfağından başladım diyebiliriz. Amerika’da eğitimime devam ederken VIP New York şirketini kurdum. 1983 yılına kadar Amerika’dan Türkiye’ye seyahat organizasyonları gerçekleştirdim. 1995 yılına kadarsa VIP Turizm’de genel müdürlük görevini yürüttüm. Daha sonra VIV adı altında seyahat şirketlerinin konsorsiyumunu kurdum. Bu konsorsiyumla 18 bin kişinin katıldığı BM Habitat II Konferansı’nı organize ettik. Daha sonra devlet tarafından organize edilen 1999 OSCE, 2000 ITU, 2002 IOSCO gibi konsorsiyumlarda yönetim kurulu üyesi ya da CEO olarak görev yaptım. 1996’dan bu yana da VIP Turizm’in İcra Kurulu Başkanlığı’nı yürütmekteyim. Ayrıca 1986 yılında kurulan Genç İş Adamları ve Yöneticiler Derneği’nin kurucuları arasındaydım. Birkaç dönem dernekte yönetim kurulunda görev yaptım. Ayrıca SITE, YPO, WPO, MPI, GYIAD, Skal gibi bireysel; Tusiad,Türsab, USTOA, ASTA, ICVB, DEIK, UFTAA, ISO ve ICCA gibi dernekler ve kuruluşlara ise kurumsal üyeliklerimiz bulunuyor.

Turizm sektörünün en köklü kuruluşlarından biri olan VIP, 1968 yılında Türk Cumhuriyet tarihinin ilk kuşağı ve turizmin duayeni annem İnci Pirinçcioğlu ile babam Fethi Pirinçcioğlu tarafından kuruldu. Görevleri ve eğitimleri doğrultusunda Amerika’ya gitmeleri VIP’in ilk temellerinin atılması ile sonuçlanır. Amerika’ya gitmeden önce Cumhuriyet Gazetesi’nde muhabir olarak çalışan Fethi Pirinçcioğlu, burada basın bürosuna başvurur ve göreve başlar. Görevi esnasında Türkiye’ye gelmek arzusunda olan Amerikalılardan mektuplar alırlar ve Fethi Bey tüm mektupları özenle yanıtlar. Bu süreçte mektup sahiplerinin Türkiye’ye gitmeleri, dönüşleri ve Türkiye’ye yönelik bilgilendirme çalışmaları onları turizme yönlendirir. Türkiye’ye döndüklerinde ise yine ilk turizm bürosunu ve TRT İstanbul Radyo’su içerisinde bir turizm enformasyon ofisi kurarlar. Yine o dönemde Türkiye’de resmi bir rehberlik müessesi bulunmamaktadır. Fethi Bey rehberleri organize etmek üzere bir eğitim başlatır ve İnci Hanım’da örnek teşkil edecek biçimde buradan mezun olarak “ilk kadın rehber unvanı” alır. Böylece Türkiye’de resmi rehberlik müessesi oluşur. Bir müddet sonra tekrar Amerika’ya dönerler ve burada turizm üzerine çalışmalarına devam ederler. 1965 yılında Amerika’dan döndükten sonra 10 ortaklı ABC Turizm adıyla bir şirket kurarlar. Şirket bazı sorunlardan dolayı dağılır ve 1968 yılında İnci ve Fethi Pirinçcioğlu VIP Turizm’i kurarlar. İlk olarak da Mısır’a 70 kişilik bir tur düzenleyerek bu yolda ilk adımı atmış olurlar.

2014 yılında gerçekleşmesini hedeflediğiniz balonla uzaya seyahat projenizden bahseder misiniz? Böyle bir proje fikri nasıl oluştu?

Balonla Yakın Uzay uçuşlarına ilişkin önerileri ve sistemleri geliştiren İspanyol bir uzay mühendisi Jose Mariano Lopez-Urdiales. Bloon Projesi 9 yıllık ağır bir çalışmanın sonucu ortaya çıkar. Geçtiğimiz yıl ise VIP Turizm ve Jose Mariano Lopez-Urdiales’in Ceo’su olduğu zero2infinity şirketi Bloon Yakın Uzay seyahati için ortak bir anlaşmaya imza attı. Bloon yolculuğunun Türkiye’de temsilciliğinin yanı sıra Suriye, İran, Irak ve Lübnan, Rusya bölge temsilcilikleri şirketimiz tarafından gerçekleştirilecek. Toplamda 12 ülkeden gelecek taleplere VIP Turizm olarak biz yanıt vereceğiz ve Bloon seyahatine çıkmalarını sağlayacağız.

Bloon yakın uzay seyahati VIP Luxury’nin eşsiz seyahat deneyimlerinden oluşan, Unique Travel Experience deneyimlerinden sadece biri. Bu turlarımızın özelliği ise anlatacak hikayesi olan tatiller yaratması. Unique Travel Experience Programları; Olağanüstü Coğrafyalar, Gizemli Uygarlıklar, Sizin Afrikanız, Lezzet Yolculuğu, Görkemli Yaşamlar, Seyr-ü Sefa, VIP Luxury Private Collection ve VIP Space Travel başlıkları altında Burma'dan Bostwana'ya kadar, dünyanın yeni 7 harikasını ve uzay seyahatlerini içine alan destinasyonlarda gerçekleştiriliyor.

Bloon seyahati ise, yakın uzay seyahat programı ve VIP Space Travel’ın bir parçası. Toplamda 36 km yüksekliğe çıkan Bloon yakın uzay seyahati kalkıştan inişe kadar yaklaşık 4 saat sürüyor. 1 saatlik bir yükselişin ardından 36 km irtifada yaklaşık 2 saat seyahat ediyor ve bunu 1 saatlik bir yumuşak iniş takip ediyor. Bu irtifa, en güzel manzarayı sunduğu için özellikler seçildi. İki pilot dahil toplamda 6 kişi seyahat edebiliyor. Uçulan sürenin tamamında, uzman pilotlar keyifli bir yolculuk için yanınızda oluyor. Özel bir eğitim gerektirmiyor ve uçak ile seyahat edebilen herkes bu Bloon’la seyahate çıkabiliyor. Bloon daha çok dünyanın sükunetine tanıklık etmeyi sevenler için. Ancak macerayı sevenler içinse yeni bir projemiz yolda. Bu da G-Force etkisini daha çok hissedeceğiniz bir sistem... Mart ayında duyurusunu yapmak için sabırsızlanıyoruz.

Ülkemizdeki Turizm sektörünün gidişatını nasıl görüyorsunuz?

2011 yılı Mısır Tunus gibi ülkelerdeki politik nedenler belirli sayıda Avrupalı turistin Türkiye'ye gelmesine sebep oldu. Bunun dışında Arap ülkelerinden gelenler ve Rus turistler Türk turizmine nefes aldırdı. Buna karşılık 2012 yılında güçlükler bizi bekliyor.

Avrupa Birliği ülkelerindeki satın alma gücünün düşmesi, başta Almanya olmak üzere Avrupalı turistlerin yurtdışı gezilerini sınırlıyor. Bu açıdan önümüzdeki yıl daha az Avrupalı yurt dışına çıkabileceğini düşünüyorum. Avrupa Birliği kendi bölgesinin turistlerinin birlik ülkelerinde seyahat etmeleri ve harcamalarını yapması için yeni bir strateji oluşturma çabasında. Bir AB ülkesi vatandaşı başka bir AB ülkesinde tatilini geçirirse kredisiz ve faizsiz kredi alma olanağını tadacak.

Türkiye'ye gelen ve sayıları her yıl artan Rus turistleri artık yavaş yavaş Türkiye'nin dışında başka kaliteli turizm merkezlerini de tanımak istiyor. Bu açıdan Rus turistlerinde artık başka turizm merkezlerine gideceğini ve Türkiye'ye geleceklerin sayısında azalma olacağı kanısındayım.

2010’dan beri büyük kayıplarla karşı karşıya kalan Güney Fransa ve İtalya sahilleri turizm konusunda yeni stratejiler oluşturup bu stratejilerle halkı ve turistleri bölgelerine çekmek istiyorlar. Bu yıl düş kırıklığı yaşayan St. Tropez, Nice, Cannes gibi turizm merkezlerinde yeteri kadar turist olmaması bu ülkeleri de yeni stratejiler oluşturma konusunda harekete geçirdi. Kısaca Avrupa’daki rakiplerimiz 2012 için yeni stratejiler oluşturuyor. Türkiye’nin İtalya, Fransa, Yunanistan gibi rakipleri özellikle AB’li turistleri ve Rusları 2012’de kendi Akdeniz kıyılarında tutmak istiyor. Bu nedenle şirketlerin ve devletin bazı önlemler alması, turistleri teşvik edecek çalışmlar yapması gerektiği kanısındayım.

Ülkemize gelen turist profili oldukça değişti. Bunun sebebi sizce nedir? Tatil için artık Türkiye'yi hangi ülkeler daha çok tercih ediyor?

Türkiye’ye Ortadoğu ülkelerinden turist sayısında ciddi bir artış yaşandı. Avrupa ülkelerinin yanı sıra Balkanlar, Ortadoğu, Afrika, Asya, Uzak Doğu ve Amerika kıtasından gelen ziyaretçi sayılarında da ciddi artışlar yaşandı. Burada karşılıklı vize anlaşmalarının, Orta Doğu’da, Mısır’da yaşaman siyasi istikrarsızlığın önemi büyük. Bunun dışına yaz aylarında deniz -kum -güneş üçlüsünü tercih etmeleri, tatil tercihinde tur paketi fiyatını öncelik vermeleri, her şey dahil sisteminin içeriğine ve hizmet kalitesine güvenmeleri; aquapark, disko ve animasyon hizmetlerinin gelişmiş olması ve tabii ki Anadolu’da yatan kültür mirası çok önemli bir faktör.

Tüm bunların dışında gelişim gösteren başka bir konu var ki; o da kongre turizminin her geçen gün önem kazanması. Bu özellikle İstanbul, Antalya, Kapadokya gibi bölgelere farklı profilde turistleri çekmekte

İş dünyasındaki hedeflerinizi anlatır mısınız?

Artık globalleşme her anlamda çok önemli. Bu benim en önemli hedefim. Planlarımı VIP Turizm’i uluslararası bir marka haline getirmek üzerine kurguluyorum. Bunun dışında olabildiğince yenlikçi ve öncü projeler üretmek istiyorum. Ancak şirketimin ve geldiğim ailenin bir misyonu olan "Türk misafirperverliğini profesyonel anlamda uygulamak ve dünyaya tanıtmak" iş dünyasındaki öncelikli hedefim. Buradan yola çıkarak Türkiye’nin turizm potansiyelinin daha da yükseltilmesine, Olimpiyatlar dahil bir çok uluslararası organizasyona Türkiye’nin ev sahipliği yapmasına öncülük etmek istiyorum.

İşinizdeki prensipleriniz neler? Sizce başarılı bir iş adamı nasıl olmalı?

Başarılı olmanın başlıca sırrı çalışmak ve vizyon sahibi olmak. Çalışmadan hiçbir işte başarı kazanılamaz. Bunun yanında iyi bir öğrenim şart. Mesleğinize sevgi ve sabırla sarılmalısınız. Tabii bunun için de sevdiğiniz mesleği yapmanız çok önemli. Azim, sebat ve vereceğiniz kararlarda objektif olabilmek çok önemli. İyi dostluklar kurmak ve pozitif iletişim size her daim yardımcı olur. Çünkü duyguların etkisi çok önemli. Çalışma, eğlence, dinlenme ve sporda dengeyi bulmak lazım. Güçlü bir maneviyat sizin her zaman moral kaynağınızdır.

Bunun dışında proaktif olmaya özen gösteririm. İşlerimi neden sonuç zaman ilişkisi içinde doğru planlarım. Kazan-kazan prensibine uygun projeler üretmeye çalışırım. Dediğim gibi iletişim çok önemli. İş hayatımda da özel hayatımda da sinerji yaratabilmelisiniz. Ama asla hayallerimin peşinden koşmayı da ihmal etmem.

Öğrenmenin yaşı olmadığına ve eğitimin ömür boyu sürdüğünü düşünüyorum. Bu nedenle VIP Akademi’yi kurup işinde uzman turizmciler yetiştirme amacındayım. Bu nedenle BUYEM ile bir işbirliği yaptık ve geleceğin turizmcilerini yetiştirmeyi amaçlıyoruz.

Teknolojiyi çok yakından takip ederim. VIP Turizm ürünlerini mümkün olduğunca hızlı teknoloji platformuna taşırım. Örneğin VIP Turizm’in iPad uygulaması, henüz iPad Türkiye’de bu kadar duyulmamışken App Store’da yerini aldı.

Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır derler. Sizinde çok mutlu bir evliliğiniz var. İşinizdeki başarınızda mutlu evliliğinizin etkisi oluyor mu?

Eğer özel yaşamınızda huzurunuz yoksa işinizdeki motivasyonunuz önemli ölçüde düşer. Bir iş insanı için en büyük terapi bence evde geçirdiği huzurlu zamanlardır. Bu size güç veriri ve bunun devamını sağlamak için hep bir adım ötesini düşünmeye iter. Eşimin emeğini ve sabrını asla yadsıyamam.

Baba olmak nasıl bir duygu?

Bir erkek için hayattaki en anlamlı şey... Eşinizin “Sana bir şey söyleyeceğim” sözü ile başlayıp ömür boyu süren, kelimelerle tarifi olmayan bir duygu. Anne ve babamızdan defalarca duyulmuş “Anne baba olunca anlarsın.” sözünün hayat bulmuş hali... Gerçekten tarifi zor. Kısacası sevgilerin en güzeli, sorumlulukların en büyüğü diyebilirim.

Sizinde çocukken hayalini kurduğunuz bir meslek var mıydı?

Çocukken astronot olmayı çok isterdim. Halen hayalim. Çünkü keşfetmek benim en çok sevdiğim konu sanırım. Keşfetmek ve şaşırmak... Astronot olup dünyayı ve evreni onların gördüğü gibi görebilmek, bence büyük bir ayrıcalık. İşi hayal boyutundan gerçekliğe taşıyınca, aldıkları teknik eğitim de çok ilgi çekici. Dünya kainatta bir toz parçası gibi. Yeni yerler keşfetmek arzusunun sonu yok. Bugün nasıl dünyanın en uzak noktalarına ulaşmak mümkünse bir gün uzay seyahatlerinin de bu noktaya ulaşacağını düşünüyorum.

Boş zamanlarını ailenizle nasıl geçirirsiniz?

Çocuklarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Tabii işimin bir gereği olarak seyahat etmek ve yeni yerler keşfetmek en büyük hobim. Mümkün olduğunca ailemle vakit geçirmeye çalışıyorum.