Fideltus Şirketler Gurubu'nun patronu işadamı Cem Kalyoncu'nun eşi Hülya Kalyoncu, davetlerin önde gelen isimleri arasında yer alıyor. Sosyal sorumluluk projelerinde ön plana çıkan Hülya Kalyoncu HT Kulüp Yazı İşleri Müdürü Reşit Özet'in sorularını yanıtladı.
Röportaj: Reşit Özet
Hülya Hanım uzun bir eğitim süreciniz olduğu biliyoruz. Biraz bahseder misiniz?
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, İktisat Bölümü mezunuyum.. Daha sonra Kadir Has Üniversitesi Kültür Varlıklarını Koruma Restorasyon Bölümü'nde Yüksek Lisans ve Mimar Sinan Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Türk İslam Sanatları'nda Doktora yaptım.
Şu an aktif olarak eşiniz Cem Bey ile birlikte mi çalışıyorsunuz?
İnşaat şirketimizin yönetim kurulu üyesiyim. Eşimin işlerinde çok fazla aktif olarak yer almıyorum ama bazı kararların alınmasında benimde çalışmalarım oluyor. Ancak üniversitede ders veriyorum sanat tarihi üzerine ve çalışmalarım ağırlıklı olarak bu yönde oluyor.Konferanslarım makale yazma çalısmalarım hatta kitap yazma çalışmalarım var. En kısa zamanda doçentliğimi almak istiyorum inşallah..Bu nedenle ofisteyim ancak genelde çalışmalarım bunlar üzerine oluyor.
Sanırım çocukken hayal ettiğiniz meslekler arasında astronot olmak vardı. Bu düşüncenizden ne zaman vazgeçtiniz?
Türkiye'de yaşayan biri için çok olabilirliği mümkün bir meslek değildi zaten bu hayalim.. Bu nedenle bu hayalime ulaşamamam son derece normal diye düşünüyorum. Ancak hayat her ne kadar farklı yerlere götürmüş olsa da hayallerimden vazgeçtiğimi kim soyleyebilir ki? Belki bir gün...
Müzikle aranızın iyi olduğunu ve eğitimini de aldığınızı biliyoruz. Şarkı söylemeyi hiç düşündünüzmü? Dostlarınıza şarkı söylediğiniz oluyormu? Bahseder misiniz?
Evet müziği çok seviyorum. Şarkı söylemekten çok keyif alıyorum..İlkokuldan itibaren her okulumun korosunda şarkı söylerdim. İ.Üniversitesi'nde de yine çok sesli koroda çalıştım uzunca bir süre. Orada gerçekten değerli bir koro şefiyle oldukça önemli çalışmalarımız oldu. Şimdide bir opera sanatçısından şan dersi alıyorum.Gerçi çalıştığımız parçaları hiç bir yerde söyleme şansım olmuyor (genelde arya ya da müzikal parçaları çalışıyoruz )ama ara sıra arkadaşlarımıza güncel bir şeyler mırıldanıyorum zaman zaman ...))
Sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor musunuz? Sizce ülkemizde bu alanda en çok hangi alanlara yoğunlaşılmalı?
Yılllardır pek çok sorumluluk projesinde yer aldım. Çocuklar için çalışan dernek ve vakıflarda yönetim kurulu üyeliği yaptım. Halen büyük bir vakfın mütevelli heyeti üyesiyim. Ayrıca Türkiye iş kadınları derneğinin kurucu üyesiyim. 5 yıl yönetim kurulu üyeliği yaptım ve pek çok derneğe de üye olmadan dışarıdan destekler verdim. Ülkemizde çok duyarlı olarak çalışan pek çok sivil toplum örgütü var. Ancak tabiki hala yapılacak işler çok. Ben sanat tarihçi olduğum için belkide en çok sanat alanında yapılacak çalışmaların arttırılması gerekliliğine inanıyorum.
Aynı zamanda iyi bir annesiniz. Çocuklarınızla ilişkisiniz nasıl?
Çocuklarım tabiki dünyadaki en değerli varlıklarım. Onlarla sevgi ve saygıya dayalı sıcak bir ilişkim vardır. Disiplinli belkide biraz kuralcı bir anneyim ancak onları ilgilendiren her türlü konuda kendi kararlarını vermeye yönlendirir ancak gerekli gördügüm yerde müdahale ederim. (belkide istesemde fazla kuralcı olamıyorum aslında!) Sevgi ortamında yetişmiş, kendi ayakları üzerinde durabilen, eğitimli ve her türlü dünya meselesine duyarlı çocuklar yetiştirmek en büyük dileğimdir..
Düzgün fiziğinizli ve fit görünümünüzle dikkat çekiyorsunuz. Formunuzu nasıl koruyorsunuz?
Çok teşekkür ederim güzel görüşleriniz için öncelike. Gerçekte bunun için çok çaba sarfediyorum diyemiyeceğim ancak yinede dengeli ve fazla karbonhidrat içermeyen besinlerle beslenmeye çalışıyorum. Porsiyonları abartmadan ancak canımın istediği her şeyin en azından tadına bakarak besleniyorum. Normalde hiç birşeyden kendimi kısıtlamam asla diyet yapmadım hayatımda. Ama bir gün çok fazla yediysem ertesi gün daha dikkatli olmaya çalışırım.. Günlük aktivetelerimi çok düzenli olmasada yapmaya ve zaman zaman da bakımlarla cildimi zinde tutmaya çalışıyorum, ama en önemlisi sanırım ruhun temiz ve zinde olması... İç güzellik, huzurlu ve mutlu bir ruhla bütünleştiğinde sanırım en büyük güzellik o zaman gün ışığına çıkıyor..
Davetlerde şıklığınızla ön plana çıkan biri isimsiniz. Kendi giyim tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Bu görüşleriniz içinde teşekkür ederim yine öncelikle. Sanırım yerine göre giyinmek önemli olan.Hatalarımızda oluyordur çoğu zaman ama genellikle gece çıktığım zamanlarda daha modern, bazen dekolte kıyafatler tercih edebilirken, daha resmi ortamlarda daha klasik parçaları tercih ediyorum genelde. Ancak günlük yaşantımda genelde spor ve rahat kıyafetleri tercih ederim çogunlukla..Ama şunuda belirtmeliyim ki kıyafet benim için toplumda yaşamanın gerektirdiği bir araç yalnızca. Hayatımın merkezinde olan bişey değil. Evet giyinmeyi bakımlı olmayı seviyorum her hanım gibi. Ancak yinede bir giydiğimi bir daha giymem, bir taktığımı bir daha takmam tarzı düşüncelerde olan biri değilim. Hayatta herşeyin denge içerisinde yapılması gerektiğine ve hayatta uğraşılması gereken çok daha önemli meseleler olduğuna inanan biriyim..Kişiye değer katanın giydiği kıyafetler değil beynindeki düşünceler olduğuna inanırım ve içsellige şekilcilikten çok daha fazla değer veririm...
Hayatta neleri affetmetsiniz? Olmazsa olmazlarınız var mıdır?
Hayatta hiç bir şey için asla dememeyi öğrendim zaman içersinde.. Hiç birimiz mükemmel değiliz..Hepimizin doğruları ve yanlışları var hayatta . Beni çok acıtan birisinin bile (her ne kadar kalbimde açtığı yara kapanmasada) onu bunu yapmaya zorlayan sebepleri düşünür ve çirkinliklerini değil güzelliklerini düşünmeye çalışır, kendi içimde sessizce yaşarım kırgınlıklarımı. Ve sonunda affederim bir şekilde.. (Ancak yinede birbirlerinin arkasından konuşan. ancak bir araya geldiklerinde tamamen sahte davranıışlarla yaşanan sahte ilişkelere hiç dayanamadığımı itiraf etmeliyim..) İnsanların özel hayatlarına müdahale ederek dedikodu yapanlardan ve başkalarının mutsuzluklarından mutlu olan kişilerden mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyorum!
Boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz?
O kadar çok sey var ki yapılması gereken..Bazen hayatın bu kadar seyleri yapabilmek için yeterli uzunlukta olmadığını düsünüyorum. Müze sergi gezmek. seminerlere katılmak dogada resim çekmek kültür turları seyahatler yapmak kitap okumak hatta kitap yazmak) spor yapmak sarkı soylemek film izlemek dostlarımızla birlikte zaman gecirmek gibi.. Bende bunları yapıyorum vakit buldukca iste...