Bodrum'da hem iş hem tatil amaçlı bulunan işadamı Engin Keçeli evli ve iki çocuk babası. Seba İnşaat bünyesinde Bodrum'da birçok proje yapan Keçeli'yi yaz aylarında ailesi de yalnız bırakmıyor. Eşine ve işine aşkla bağlı olan Engin Bey, hayattaki mutluluğun sırrını şu sözlerle özetliyor: ''İnsanın iki konuda mutluluğu çok önemli; işinde ve eşinde. Ben işimde de eşimde de çok mutluyum.''



Röportaj ve Fotoğraflar: Hakan YAĞCI




Artık yarı Bodrum'lusunuz. Bize biraz Bodrum'dan bahseder misiniz...




Bodrum hayatımızın yarısı.1998'den itibaren Bodrum'da yatırımlarımız oldu. Bundan dolayı da sadece yazın değil yaz-kış Bodrum'a gelmeye başladık. Aşağı yukarı 6-7 tane proje yaptık. Hemen hemen bine yakın villa inşaatını bitirdik. Şu anda da devam eden Güvercinlik'te bir projemiz var. Yalıkavak Marina ve Gündoğan'da yeni hazırlandığımız projeler var. Bodrum'u hiç bitirmiyoruz. Bodrum bizim için vazgeçilmezdir. Türkiye'de benim için iki marka var. Birinci İstanbul, ikincisi ise Bodrum. Sadece İstanbul'dan değil, Bodrum'dan da bize ev soran dostlarımız oluyor. Bodrum deyince de akıllara Seba Markası geliyor. O da bizim için çok önemli ve onun için Bodrum'daki yatırımları sürekli diri tutmaya çalışıyoruz. İstanbul kadar olmasa bile, İstanbul'a yakın mesaimizi de Bodrum'a vermeye çalışıyoruz.




Sizce Bodrum'un eksikleri neler?




Bodrum'da bana göre bir kaç kırılma noktası vardı. Birincisi havaalanı dış hatlardı. Yurtdışından uçakların gelmesi turist açısından bence çok önemliydi. İkinci ise mevsimlerin uzamasıydı. Herkes Bodrum'u iki aylık tatil mekanı olarak görüyordu. Şimdi o kadar çok imkan var ki; hastaneleri, okulları, marinaları ve birçok artısıyla Bodrum'un sezonu uzadı. Biz 1998'de inşaatlara başladığımız zaman Bodrum, temmuz-ağustos gibi gözüküyordu şimdi tam tersine Nisan'dan en erken Ekim sonuna kadar birçok insan kışı da yaşamaya başladı ve biz de evleri artık kış aylarında da yaşanıcak şekilde yapmaya başladık. Bir iki eksikliği daha var Bordum'un. Onları da hallederlerse Bodrum daha da marka değerini artıracak bence. Birincisi üniversite bana göre. Bir değil birkaç üniversitenin Bodrum'a gelmesi lazım. İkincisi ise beş ve dört yıldızlı otel sayısı artıkça Bodrum'da daha iyi bir turizm destinasyonu olur. O da tabiki Bodrum'daki sezonu daha da uzatacak. Bana göre devlet ve hükümette artık Bodrum'u çok önemsiyor. Bodrum'a çok büyük yatırımlar yapıyorlar özellikle altyapı ve yollar... Bu da Bodrum'un önünü açıcağa benziyor.




Yaptığınız projeler ile genellikle üst düzey insaları ağırlıyorsunuz. Bunu nasıl değerlendireceksiniz ?




Müşteri konusunda biz genellikle seçici olmaya gayret ediyoruz. Çünkü bir proje diğer yapacağımız projenin de pazarlamasına hazırlık oluyor. O yüzden şimdiye kadar da çok başarılı olduğumuza inanıyorum. Yalıkavak'ta olsun, Gündoğan'da olsun bütün ev alanlar hep üst düzey insanlar. Genellikle aile ortamı oluşturmaya çalışıyoruz. O yüzden de yeni yaptığımız projelerde satışımız daha kolay oluyor. Çok fazla reklama gerek duymuyoruz. O da bizim için büyük şans ve mutluluk.




İşletme fakültesini bitirdikten sonra iş hayatına atıldınız. Biraz iş hayatından bahseder misiniz?




Biz iş hayatında zaten hazırdık. Babam sağolsun bizi her türlü ortama hazırladı. Lise biter bitmez üniversiteye başladığım gibi ticaretin içinde buldum kendimi. Üniversite bittikten sonra ise hedef inşaattı. İnşaatta büyümeyi hedefledik. Sonra kardeşim Nedim geldi arkadan ve onunla birlikte Seba markasını bir yerlere getirdik. Daha sonra çeşitlendirmelere başladık. Turzim, araç muayne istasyonları ve farklı birtakım iş kollarına daha atıldık. İnşaatçılığı hiç ikinci plana itmeden işimizi büyütmek için çaba harcadık. Tabii bunların hepsinin başında babamızın varlığı çok etkili oldu. O bizim yön göstericimiz ve sigortamız oldu. Sağolsun bizi hiç yalnız bırakmadı ve bugünlere geldik.






Peki hiç siyaseti düşündünüz mü ?




Ben hiç siyaseti düşünmedim. Siyasetçi bir ailenin içinde büyüdüğüm için siyasetin ne kadar zor olduğunu biliyorum. Siyaset yapan insanlara saygı duyuyorum. Çünkü kendilerinden ve ailelerinden son derece ödün veriyorlar. Annem, ben ve kardeşim babamdan dolayı bunları çok yaşadık. Ama ben çocuklarıma ve eşime bu eziyeti yaşatmak istemiyorum. Onun için hiç siyaset düşünmedim. Benim için sosyallik sanayi odası, Teknik Üniversite Mezunlar Derneği ve Fenerbahçe oldu her zaman.




Önemli projelerde yer almanıza rağmen sizi ön planlarda göremiyoruz. Bunun nedeni nedir ?




Medyada gözükmüyorum mümkün olduğu kadar. Aile içinde sosyal hayatımızı geliştiriyoruz. Birkaç şeye inanırım. Türkiye toplumu çok muhafazakar bir toplum. Ulu orta her şeyi ortada yaşamak bizim toplumumuza uygun birşey değil. İkincisi ise özel hayatımızı daha saklı yaşamaya ve mütevazı olmaya gayret ediyoruz. Onun için pek gözükmeye çalışmıyoruz.






'HAYATIMIN TÜM PLANLARINDA FENERBAHÇE VAR'




Koyu bir Fenerbahçelisiniz aynı zamanda...




Fenerbahçe benim ailemden sonraki en önemli olgu. Fenerbahçe ile yatıp, onunla kalkıyoruz. Hayatımın bütün plan ve programlarımın içinde Fenerbahçe var. Fikstür ile bizim program başlar, fikstür biter, program biter ve tatil başlar. Önümde ise Fenerbahçe'ye ne verebilirim diye düşünüyorum. Yönetici olmak değil hedefim ama ''Fenerbahçe'ye ne verebilirim?'' diye her zaman düşünüyorum. En büyük destekçim ise ailem.




Örnek bir aile yaşantınızla da ön plana çıkıyorsunuz...




Aileden daha kutsal bir kurum yok bizim için. Biz müslüman ve muhafazakar bir aileden geliyoruz. Bu yüzden bizim için aile her şeyin önünde. Çocuklarıma da onun için her konuda örnek olmaya çalışıyorum. Ailenin ne demek olduğunu öğretiyorum. İnsanın iki konuda mutluluğu çok önemli; işinde ve eşinde. Ben işimde de eşimde de çok mutluyum. İnşallah çocuklarıma da Allah benim gibi bir iş ve eş nasip eder.




'RUHSAL DETOKS MERKEZİM BODRUM'




Selen Hanım Bodrum'u biraz da sizden dinleyelim...




Bodrum bir yaşam biçimi. Benim en keyif aldığım yer. Genç kızlığımdan beri annem ve babam ile hep gelirdim. Sözlendiğimden beri Engin'de bizimle gelmeye başladı. Engin'in iş hayatı da burada olduğu için genelde yazları hep burada geçiriyoruz. Çocuklarımla ve eşimle birlikte burada olduğum için burayı kendme ruhsal detoks merkezi olarak görüyorum. Daha az sosyal hayat var burda bence. Bodrum'da insan istediğini yaşayabilir. Aile ile burda yaşamak çok keyifli geliyor.




Bir kadın olarak eşiniz Engin Bey'in projelerine destek veriyor musunuz ?




Veriyorum. Eşim özellikle evin iç tasarımları konusunda bana fikir soruyor. Bende yardımcı olmaya çalışıyorum.




İki çocuğunuz var. Onların okul hayatından bahseder misiniz?




Lara 17, Ali 11 yaşında. Lara şu anda İtalyan Lisesi'nde okuyor, lise ikiye geçti. Çokta güzel bir eğitim alıyor. İtalyanca öğrenmek ve okumak onun hedefiydi. Ali daha küçük olduğu için onunla daha çok beraber olabiliyoruz. O da Açı Okulları'na gidiyor. Beşinci sınıfa geçti. İkisininde spor ve eğitim faaliyetlerinden gayet memnunum.




Engin Bey'i bize biraz anlatabilir misiniz.




Engin Bey biraz önce nasıl konuştu ise öyle biri açıkçası. Biz hepimiz olduğumuz gibiyizdir. Evde otorite ve sertlik bendedir. Engin Bey çok yumuşak bir babadır, duygussaldır, çocukları ile benden bile daha çok şey paylaşır.





İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR