Tam herkes "Tamam bittiler", "Yok artık iş bulamazlar", "Millet bıktı onlardan", "Sıkıldık onlardan", "Bu son sezonları" diyor ama kadınlar öyle bir küllerinden doğuyorlar ki, yine herkes onlardan bahsediyor. Her dönemin en çok konuşulan kadınları oluyorlar. Kimden mi bahsediyorum? Tabii ki Hülya Avşar ve Seda Sayan'dan. Bakınız Hülya Avşar için "Çok şımarık. Bıktık şımarık hareketlerinden. Kadın resmen bitti bu sene. Artık seneye olmaz" deniyor ama 'Safiye Sultan' olarak karşımızda. Üstelik her hafta 60 bin TL alacağı dillerde. Seda Sayan da bu sene yaptığı işlerle çok kez dillere dolandı. Üstelik "Tamam yetti artık" dendi ama şimdi de 3 milyon TL'ye transfer oluyor.
Eğri oturalım doğru konuşalım. Bu kadınlar temeli öyle bir sağlamlaştırmıştir ki bitmeyecekleri gibi, hiç bir zaman da yok olmayacaklar. Kendilerine bakıyorlar, günü, gündemi yakalıyorlar. Yeni nesil bile onları "Etmiyoruz" diyor ama takip ediyor. Ne yani çekilip evlerinde mi oturacaklar? Tabii ki oturmayacaklar ama onlardan başka da olmayacak. Çıkmıyor, çıkamıyor. Yeni nesil onlar gibi güçlü, dirayetli değil. Bu kadınlar zorluklardan geldikleri için kale gibiler, yıkılmıyorlar. Çünkü bu yolda yürüdükleri taşları tek tek kendileri dizmişler. Zor günlerden, yıllardan geçmişler. Türkiye'nin daha hiç bir şeye alışık olmadığı dönemlerde bu sektörde var olmaya çalışmışlar, zirveye çıkmışlar. Üstelik öyle bir rekabet duyguları gelişmiş ki bu yüzden de sürekli kendilerini besliyorlar. Unutmayın rekabet edemeyeceğiz kimse yoksa siz de yok olursunuz. En azından kendinizle yarışmalısınız. Bir de sıra dışı olmazsanız kahraman olamazsınız. Bu kadınlar farklı hem de çok farklı.
Yeni nesil oyuncuların eksikliği
-Diyalog kurmuyorlar.
-Kimseyi tanımıyorlar. Tanımaya çalışmıyorlar.
-Basın sektöründen çok kimseyi tanımıyorlar.
-Yanlış menajer ve basın danışmanıyla çalışıyorlar.
-İlk yaptıkları iş tutunca "Tamam biz olduk" diyorlar.
-Bir yere gelmelerinde yardım eden kişileri unutup bir daha ne arayıp ne soruyorlar.
-Geçmişlerinde çok sıkıntı çekmedikleri için zorlukların üstesinden gelmeyi bilmiyorlar.
-Rekabet duygusunu bilmiyorlar.
'Büyük' ne kadar büyük
İNSANIN cesur arkadaşlarının olması ne kadar güzel. Yazarımız Oben Budak üçüncü kitabı 'Büyük'ü çıkardı. İlk gün gidip satın aldım. Malum ülkemizde kitap çok az satılır. Bu yüzden de kitap yazan, yazmayı planlayan herkesi gönülden destekliyorum. O yüzden siz de alınız, başkasına kitap hediye ediniz. Oben öyle bir hızlı yol alıyor ki bu kitap dünyasında anlatamam. Şimdi üçüncü kitabı raflarda. Sarı sarı. Tam yaza girerken ilaç gibi geldi. Önce 'Falan Filan' dedi, ardından 'Hayvan' geldi, şimdi de 'Büyük'. Kitap gay, biseksüel ilişkileri anlatıyor. Ülkemizde konuşulmayan konuları birilerinin yazması da harika bir durum. Ancak kitapta tamamen biseksüel ilişki anlatıldığını zanneden de büyük yanılgıya düşer çünkü 'Büyük'te süper bir aşk hikayesi var. Tam tatil arkadaşı olacak türden. Aklınızda bulunsun.
En keyifli rehber
YEME-içme memlekette son yıllarda en moda şey. Birçok kişi eskiden bana "Nerede eğlenelim?" derdi, şimdi "Nerede yemek yiyeceğiz?" diyor. Gecce Dergisi de yıllar önce hayatımıza girmiş en güzel rehber. Gecce Yayın Gurubu tarafından hazırlanan ve Kenan Erçetingöz, Güngör Uras, Güneri Civaoğlu, Ertuğrul Özkök, Fatih Altaylı, Ahmet Örs, Ali Esad Göksek, Sermet Severöz, Hasan Sabuncu, Mike Norman, Arda Türkmen, Dilara Koçak, Olcayto Ahmet Tuğsuz gibi gurmelerin seçtiği yerlerden oluşan 'Best Restaurant Summer' çıktı. Siz de gezginciyseniz, İstanbul dışında Bodrum, Çeşme, İzmir, Antalya, Alanya, Kemer, side, Marmaris, Kaş ve Kıbrıs lezzetleri de var. Aklınızda olsun.
Prensi öldürme zamanı
SON günlerde en sevdiğim kitapların başında Psikoterapist Pınar Toker'in 'Beyaz Atlı Prensi Öldür'ü geliyor. Ben öyle bilinen beyaz atlı prensini bekleyen kadınlardan olmadığım için bekleyenleri de hiç anlamadım. İşte bu kitap tam da onlara geliyor. Gayet keyifli ve çok gerçekçi. Haydi hanımlar artık öldürün şu prensi. Siz içinizdeki prensesi uyandırın.