X

Cumartesi startı Asmalımescit'te yeni açılan 5 Cocktail & More'da verdim. Kısa sürede müdavimlerini oluşturmuş. Mekân daha çok yeni ama tıklım tıklım. Sokağı kaplamışlar adeta. Geçen hafta bin kokteylin üzerinde satış yapmışlar. Erdal Beşikçioğlu, Özge Ulusoy, Arzu Kaprol, Ahmet Hotiç, Ayşe Tolga ve Öykü Karayel gibi ünlü isimlerin gittiği mekânın dekorasyonu çok güzel. Detaylara bakarken "Bunları çalmazlar mı? Çok güzel detaylar var" dedim bana "İnanmıyorum nerden biliyorsun?" gibi bir yanıt verdiler. Meğer tuvalette asılı olan kocaman bir tablo çalınmış. Bir gün sonra gördüklerinde tüm personel dahil herkes şaşmış kalmış. Çatal, bıçak, süs eşyası, peçete falan çalınıyor ama tabloyu ilk kez duydum ve gerçekten şoke oldum. Mekânlardan ve özellikle otellerden çok eşya çalınıyor gerçekten. Ama tablo benim için en olmayacak şeydi. Çalana bravo mu demek lazım, neresine soktu da götürdü mü demek lazım bilemedim. Bu nasıl bir el becerisi. Tövbe tövbe. Gerçekten şaşırtıcı.

İstanbul geceleri

Miami sonrası gerçekten biraz yavan geldi İstanbul geceleri. Çünkü Miami'de insanlar çok mutlu ve doğal eğleniyor. Bizim insanımız hâlâ birbirini süzüyor, kasıyor. Dans etmekten çekiniyor, sürekli birilerine giderli durumunda. Ama yapacak bir şey yok memleketimiz dedik kendimizi İstanbul gecelerinde sokaklara attık. Bu hafta eğlenceli ve güzeldi birçok mekân. Kalabalıktı. Havanın güzel olması insanları sokağa atmış durumda. Ama tabii cumartesi havanın bir anda soğuması herkesi şaşırtmadı değil. Bu arada herkes iki cuma Asmalımescit Chanta'da kabine geçen Deniz Akkaya'yı konuşuyor. Deniz'in kabine geçip o klasik tavrıyla "Eğlenin bakim" azarlamasına bayılıyormuş insanlar. Ve o an mekân öyle kopuyormuş ki herkesin dilinde.

Türkiye'de kadın olmak

Bu başlığı kaç defa attım hiç hatırlamıyorum. Sayısız kez atmışımdır. Eğer doğru konuşuyorsan, boyun eğmiyorsan, kadınlığını kullanmıyorsan, haksızlığa gelemiyorsan işin zor. Hem de acayip zor. "Ya ben ya o" dendiği zaman hep erkek tercih edilir. Benim de başıma yaptığım bir televizyon programında geldi. Maalesef kadınsan özellikle kadınlar seni korumuyor. Maalesef arkanda kimse durmuyor. Erkeğin yaptığını görmeyip seni huysuz, kavgacı ilan ediyorlar. Son ana kadar susuyorsun, son dakika dayanamayıp patlarsan vah haline, geçmiş olsun. Nurgül Yeşilçay'ın da dediği gibi "İster Ayşe Teyze, ister Fatma Teyze, ister Nurgül Yeşilçay ol. Fark etmez. Erkek her zaman haklıdır" cümlesi tamamdır. Sözü uzatmaya gerek yok.

NURGÜL'ÜN EYVALLAHI OLMAZ

Kendisini zan altında bırakan Erkan Petekkaya için artık isyan edip her şeyi sonuna kadar Ayşe Arman'a anlatmış Nurgül Yeşilçay. Sektöre girdiği günden beri Nurgül Yeşilçay'ı bilen bilir. Sözünü, lafını asla esirgemez. Direkt söyler. Hatta "Bana bir daha iş vermezler. Şimdi bana bir sürü yerden geçirecekler. Kimse benimle çalışmak istemeyecek" demez. Öyle de yapmış, anlatmış her şeyi. Bence en doğrusunu yapmış. Nurgül Yeşilçay birçok ünlü kadın gibi olayları sineye çekecek bir kadın değil. Kendini savunuyor, çıkıyor ve anlatıyor. Helal olsun. Bir kadın olarak böyle kadınların sonsuz arkasındayım.

Son olarak

Birçok kişi Nurgül Yeşilçay'a "Helal sana ne güzel anlatmışsın, bravo" diyerek sırtını sıvazlayacak. Ama o "Bravo" diyenler Erkan Petekkaya'yı gürünce "Boşver bilmem kimi" diye özellikle kadınlar için rahat bir şekilde kullanılan o ağır kelimeleri sarf edecekler. Acı ama gerçek. Bizim insanımız böyle. Özellikle bu sektörde insanlar hiç dürüst değil.