X

SEÇİM günü Amerika’dayım. Ne korna sesi var, ne parti şarkıları, ne sokaklarda parti bayrakları, ne de arabaların camlarından fırlayan insanlar.

Sanki hiç seçim yok gibi. Herkes kendi havasında. Hatta,

“Bu nasıl bir seçim? Böyle seçim mi olur? Memleket hiç seçim havasında değil. Türküler yok, bayraklar yok. Gelsinler de bizim ülkemizde bir seçim görsünler” esprileri yapsak da en güzeli bu gerçekten.

Artık lütfen bizim ülkemizde de bunlar olmasın. O bayraklar, türküler, bağırtılar çok gereksiz.

O bayrakların hiçbir anlamı olmadığına, en önemli seçimlerin birinin haftasında bir kez daha şahit oldum.

New York’ta sadece “Hillary mi Trump mı?” tartışması sürüyordu insanlar arasında. O da saygıyla, kavgasız, gürültüsüz.

Hillary ve Trump’ı savunanlar adil ve demokratik bir şekilde tartışıyorlardı.

Times Square’de sadece ikilinin esprili görüntüleri vardı.

Hepsi bu. Ve en iyisi de bu olması gerektiği gibi.

Trump’ın önünde protestolar

Seçim günü, sabahın ilk saatleri...

Beşinci Cadde’deki Trump Towers binasının önünde hiç olmadığı kadar çok polis var.

Kum kamyonları binanın önünde. Protestolar almış başını gidiyor.

Küfürler, kıyametler koptu.

Benim orada olduğum an kavga ve tartışma çıkmadı.

Ama New York’ta görmediğim kadar çok polis gördüm.

Onu da söylemeden edemeyeceğim.

Ve bu önemli seçim gününe tanıklık etmek isteyen çok sayıda turist de vardı.

Siz uyurken

- TIMES Square’de Trump’çılar ile Hillary’ciler arasında tartışma var. Ama tatlı tatlı atışıyorlar. Aralarında gülüşüyorlar. Sonra da şarkı söyleyip oynamaya başladılar.

- Yine Time Square Meydanı’nda çeşit çeşit kuklaların içindeki insanlarla fotoğraf çektirmek için duran insanlar var. Bir kız mevzuyu bilmeden fotoğraf çektirdi. Sonra fotoğraf çektirdiği kişi kolundan tutup kızı bırakmadı, ta ki para verene kadar. Kız 1 dolar verdi, beğenmedi. Ancak 5 dolar verince kurtuldu. Aman dikkat! Meydandaki film kahramanları kâbusunuz olmasın.