Özellikle son yıllarda yaşanan terör olayları ve 15 Temmuz darbe girişimi derken gündemden nasibini en çok eğlence hayatı aldı. Tabii ülkede en ufak kötü olayda önce eğlence dünyası etkilenir ama bu sefer etkileri bir hayli uzun sürdü. Kapanan mekânlar, boş kalan işletmeler, işini kaybeden bir sürü insan derken kötü günler yaşanıyor eğlence dünyasında. Ve tabii doların fırlaması ile birlikte birçok mekân sahibi "Yandık, bittik. Artık işler tamamen durur" düşüncesinde ve sıkıntısındaydı özellikle bu hafta. Ancak bu hafta sonu düşünülenin tam tersi oldu. Cuma ve cumartesi İstanbul sokakları, mekânları tıklım tıklımdı. Bunun iki nedeni olabilir:

1-Ya insanlar daraldı, bunaldı kendini sokaklara attı. Ülkede yaşanan gerginlikler, siyasi durum, taciz, tecavüz, dolar derken "Yeter artık battı balık yan gider" dedi.

2-Ya da ülkede herkes dolar zengini. Dolar fırladıkça "Oh oh zengin oldum" diye kendini eğlenceye vurdu, dans etti.

Cumartesi gecesi mekânlardaki izdihamı görünce aklıma başka bir şey gelmedi hanımlar-beyler. Tuhaf bir ülke olduk, çıkamıyorum ben artık işin içinden. Yorumu da size bırakıyorum.

İkinci Şans 12'den vuruyor

Özcan Deniz yeni filminde Nurgül Yeşilçay ile oynayacağını açıklayınca "Tamam oldu bu sefer, bu iş tutar" diye yazmıştım. Gerçekten olmuş. Bu ikilinin mayası acayip tutuyor. ‘Asmalı Konak'la reyting rekorları kıran, zirveye tırmanan ikili kendilerine ikinci bir şans vererek birlikte nasıl da iyi olduklarını kanıtlamışlar. Özcan Deniz hem yönetmen, hem oyuncu olarak çok iyi. Hatta bu sefer gerçekten çok iyi. Nurgül Yeşilçay Hollywood filmlerindeki starlar gibi. Yani abartmıyorum. Film tam Amerikan komedisi tadında. Zaman nasıl geçiyor, akıyor anlamıyorsunuz. Filmdeki enerji size geçiyor. Film açılışta Bradley Cooper'in ‘Çok Pişmiş' filmini hatırlatıyor ama giderek bambaşka bir şey oluyor. Bizden oluyor, biz oluyor. Ağlatıyor, güldürüyor, düşündürüyor. Tam da günümüz erkeğine, tüm kadın-erkek ilişkilerine dokunuyor. Tatlı tatlı, keyifli keyifli. Peki filmden çıkarken nasıl bir tat kaldı bende?

1-Nurgül Yeşilçay çok güzel görünüyor ve oynuyor. Türkan Şoray'ın eski Türk filmlerini hatırlatıyor bazı sahnelerde. Türkan Şoray utangaçlığını hissettiriyor.

2-Özcan Deniz ilk kez rol yapmıyor, kendi gibi, çok doğal, olduğu gibi oynuyor.

3-Film insanı acayip içine alıyor, çıkamıyorsunuz. Bitsin istemiyorsunuz. Daha doğrusu nasıl bittiğini anlamıyorsunuz.

4-İlk dakikalardan itibaren kıkırdamaya başlıyorsunuz.

5-İkinci yarıda ağlamaya başlıyorsunuz. Aslında hem ağlıyor, hem kıkırdıyor, hem de kahkahalarla gülmek istiyorsunuz.

6-Film bitiyor "Meral Okay anısına" yazıyor. Özcan Deniz'e sordum. İkiliyi ‘Asmalı Konak'ta Meral Okay bir araya getirdiği için ona bir güzelleme yapmak istemiş. İyi ki yapmış. Pek güzel olmuş.

Sonuç mu? Güzel bir film olmuş. Bu film iş yapar. Hatta ikili yeni sezonda dizi filmle karşımıza gelir.

Keyifle okuyun

Normalde menajer, basın danışmanının ayrıldıktan sonra çalıştıkları sanatçıların arkasından kitap yazmasından hiç hoşlanmam. Gazetecilerin gazetede yazamadıklarını kitaba yazmasından da. "Dur ben şunun kirli çamaşırlarını ortaya dökeyim" demiş gibi gelir bana. Zaten o kitapları ne okurum ne de tavsiye ederim. Ama bu kitabı gönül rahatlığı ile öneriyorum. Çünkü yazan deneyimli gazeteci büyüğümüz Ali Eyüboğlu, anlatan avukat Süheyl Atay ve onay veren de Tarkan. Daha ne olsun. Benimde muhabirlik yıllarıma denk gelen birbirinden ilginç mevzuların arka planı var ‘Bir Megastar-Tarkan' kitabında. Okudum kitabı. Muhabir olarak takip ettiğim konuların detaylarını da öğrenmiş oldum.. Alın okuyun, keyiflenin derim.