Bu hafta tüm mekânlar kötü bir hafta geçirdi. Bir hafta boyunca çok mekân kapılarını açamadı. Tam cuma-cumartesi açacaklardı ki bu sefer de kötü hava koşulları engel oldu. Kar nedeniyle birçok mekân kapılarını açamadı, sanatçılar sahneye çıkamadı. Cuma akşam başlayan kar sonrasında Ebru Gündeş, Fatih Ürek ve Hakan Altun gibi isimler sahneye çıkamadı. Cumartesi günü Demet Akalın Sahne'de, Ebru Gündeş bir kez daha Günay'da olacaktı ama kar izin vermedi. Hazine'de çıkan Özay Bakır da son dakika iptal etti. İstanbul'da ana yollar açık ama ara sokaklarda don olduğu için kimse evinden çıkamadı. Cuma ve cumartesi gecesi sokakta olan biri olarak şunu çok net söyleyebilirim ki İstanbullu kardan korkuyor. Bir arkadaşım "Hava durumlarını ve haberleri izleyince insan zaten evden çıkmak istemiyor ki" dedi. Çok haklıydı.
Klein'a çelik kapı
Cumartesi gecesi de evde durmadım, çıktım Flamm'a gittim. Klein'ın hemen üstünde bulunan kardeş mekânı. Yoğunluk olmadığı için Klein'ı kapalı tutan mekânın ortaklarından İsmail Alper, Flamm'ı açtı. Geçen hafta Reina olayından sonra hatırlarsanız size bazı mekânların önlem almaya başladığından bahsetmiştim. Klein bunların en başında geliyor. Önceki gün İsmail bana mekânı gezdirdi. Girişe çelik kapı yapılmış. Gizli bölümler var. Kapıda duran herkeste çelik yelek vardı. Herkes önlemini almış. İnşallah asla ve asla kullanılmak zorunda kalmazlar. Allah korusun.
Kıvanç'ı hep kendine saklıyor
Malum kar kış muhabbeti yapıyoruz birkaç gündür. Cumartesi günü bir arkadaşım "Esin, Başak Dizer sonunda Instagram'da Kıvanç'la ilgili bir paylaşım yaptı" dedi. Ben "Ne var bunda hep koyuyor" dedim. O da "Yok canım hiç koymuyor. Hep kendine saklıyor" dedi. Düşündüm, Başak Dizer'in durumu da zor. Sürekli fotoğraf paylaşsa "Kadına bak buldumcuk olmuş. Sürekli kocasının fotoğrafını koyuyor. Ne kadar abartıyor" denir, fotoğraf koymasa "Kendine saklıyor" denir. Başak'ın işi zor. Çünkü Türkiye'de yaşıyor ve kocası Kıvanç Tatlıtuğ. Yapacak bir şey yok. Sanırım alışmıştır artık bu durumlara.
Son iki günde
Herkes evde olunca kendini yemeğe verenler oldu. Daha doğrusu hepimiz yemek konusunda ustalaştık. Uzun süredir evde yemek yapmayan herkes şu sıralar evde yemek yapıyor. Peki daha neler mi oldu?
-Ahu Yağtu limonlu kek yaptı. Tarifini paylaştı.
-Ebru Şallı kek yaptı. "Bozasız olmaz" dedi.
-Kar topu oynarken fotoğraflar paylaşıldı. En çok da kara düşerken video çekildi.
-İrem Derici kapısının önünden ilginç bir kar fotoğrafı paylaştı.
-Hande Ataizi "Kar mar dinlemem spora giderim" dedi.
-Kar yağınca nedense sıcak şarap geliyor akla. Sosyal medyada yüz kişiden 60'ı sıcak şarap kaynatıyordu.
-Sahlep ve boza herkesten, her şeyden rol çaldı.
Karla imtihanımız
-Kar zenginin neşesi, fakirin eziyetidir.
-Kar olduğu zaman ara sokaklar kapanıyor. Çöp arabası bile giremiyor. Neden çöpleri kapının önüne kar yığının üzerine bırakıyorsunuz? Az biraz yürüseniz hem kar havası alırsınız.
-Kar yağdığı gün neden arabanızla sokağa çıkıyorsunuz?
-Neden yolda kalan otomobili cadde üzerine bırakıp "Gelip çekici çeksin" diyerek çekip gidiyorsunuz.
-Kar yağdığında sokakta yaşayan minik dostları neden unutuyorsunuz?