Önceki gün GQ Ödül Töreni'ne ilk kez katılamadım. Her sene koşarak katıldığım tek ödül töreni diyebilirim. Çünkü sade, seçkin ve özenli. Öyle yüzlerce ödül verilmiyor. Saatlerce sürmüyor. Başlıyor ve tadında bitiyor. Hal böyle olunca "Gidemedim ama internetten izleyeyim" diye televizyonu açmaya hazırlanıyordum ki sağ olsun davete katılanlar bu ihtiyacımı fazlasıyla giderdi. Ödül törenindeki ünlüler Instagram üzerinden canlı bağlantı yapmak için adeta birbiriyle yarıştı. Beren Saat'in konuşması, Cem Yılmaz esprileri, Barış Arduç'un kısa ve öz konuşması, Mehmet Aslantuğ'un "Kimler geldi kimler geçti ama karizma bende" duruşu ve sabırsızlıkla beklenen Kıvanç Tatlıtuğ'un heyecanına tamamen ortak oldum Instagram'daki canlı yayınlar sayesinde. Gelinen nokta iyi mi kötü mü tartışılır ama Instagram canlı yayın özelliği yüzünden oraya kadar gidip töreni izleyemeyenler oldu. Canlı yayınlarda gelen yorumları okuyabiliyor ve izleyici sayısını görebiliyorsunuz. Yayınlarda "O hangi ödül töreni?", "Hangi kanalda yayınlanıyor?", "Ne dergisi? Adını ilk kez duydum", "Neden Barış Arduç var Elçin yok. Elçin'de ödül alsın" gibi yorumlara denk gelince üzüldüm. Keşke daha çok dergi takip eden, okuyabilen, bilgi sahibi olan bir toplum olabilsek. Son dönemde Instagram'dan canlı yayın yapan çok kişinin bahsettiği konu da bu. Birçok insan birçok mevzudan bihaber. Bu da az okumakla ve ve araştırmakla alakalı. Neyse konu derin, tartışırız. Peki ödül töreninde neler mi oldu?
-Törende herkes Kıvanç Tatlıtuğ'un sahneye çıkmasını bekliyordu. Kıvanç ister istemez rol çaldı ve konuşması sırasındaki tavrı, mütevazılığıyla herkesten tam puan aldı.
-Mert Alaş'ın ödülünü almak için sahneye çıkan Çağatay Ulusoy'u, gecede ödül alan Barış Arduç'u ve Kıvanç Tatlıtuğ'u görünce aklıma Ediz Hun'un bir süre önce yaptığı "Star olabilecek biri yok" açıklaması geldi. Ediz Hun'un tezinin özellikle Çağatay Ulusoy ve Kıvanç Tatlıtuğ'u görünce çöktüğünü söyleyebilirim. Çünkü bu ikiliden uzun yıllar star olarak bahsedeceğiz. Benden söylemesi.
-Mert Alaş aylar önce ödül alacağını biliyordu. Keşke çekimlerini ona göre ayarlayabilseydi.
-Beren Saat uzun süredir ortalarda gözükmüyor, film, dizi yapmıyor. Sanırım özlemiş. O özlemini ve coşkusunu sahneye çıkınca ciddi anlamda hissettirdi.
-Ve ne kadar çok gereksiz insan ödül törenine katılıyormuş. "Aa o da mı orada", "Aman tanrım o neden orada?", ya da "O kim?" gibi yorumlar yaptım. Bizzat katılınca pek fark edemediğim şeyleri fark ettim diyebilirim. Değişik bir deneyimdi ama canlı canlı yaşamak ayrı tabii.
En güzel üç kıyafet
Gecenin en beğendiğim üç kıyafeti sırasıyla şöyle: Beren Saat'in gözlerinin rengindeki Özgür Masur imzalı elbisesi, saçı ve makyajı harikaydı. İkinci sırada kesinlikle beyazlar içinde derin yırtmacıyla Başak Dizer geliyordu. Makyajına ve saçına da bayıldım. Ve Tanem Sivar'ın beyaz Closh imzalı elbisesi harikaydı. Cansu Dere'nin de saçı ve makyajı kötüydü ama kıyafeti güzeldi.
Fakat yine eksik yine eksik
Bu ülkede bir ödül töreni ne kadar kaliteli ve güzel olsa da mutlaka eksikler oluyor. Mesela bu ödül töreninin kırmızı halısı yoktu. Grammy birkaç gün önceydi, onun ihtişamını çok konuştuk. Bak şimdi Oscar geliyor. Kırmızı halı sistemini öyle güel yapıyorlar ki aylarca hem kıyafetleri hem röportajları konuşacağız. GQ'da kırmızı halı organizasyonu eksikti. Gazeteciler güzel fotoğraflar çekemedi. Yazik onca organizasyona yazık. Küçük bir şey, güzel işi yok ediyor maalesef.
Çocuklar gönlünce eğlenecek
Çocuklar için yapılan her etkinliğe bayılıyorum. Özellikle son yıllarda, çocukların daha çok eğlenmeye ihtiyacı olduğunu hissediyorum. Tam da keyifsiz günler yaşadığımız bir dönemde harika bir çocuk şenliği start alıyor. Bu sene ilki düzenlenecek Hunny Bunny Çocuk Şenliği, yarın CVK Otel'de gerçekleşecek ve çocuklar gönüllerince eğlenip harika bir gün geçirecek. Özge Peker ve Burcu Hattat'ın proje sahibi olduğu, Ebru Dinç ile Pervin Ersoy'un da proje ortaklığı yaptığı Hunny Bunny Çocuk Şenliği'nde Down Sendromlular Derneği'nden, Otizmli ve Engelliler Derneği'nden ve göçmen çocuklardan oluşan 200'ü aşkın çocuk katılacak. Şenliğin amacı sadece çocuklara eğlence hakkını vermek ve yaşatmak. Çocuklar gönüllerince zıplayacak, oyun parklarında oynayacak, sihirbazların gösterilerini izleyecek. Daha ne olsun. Harika bir gün geçirecekler. Çocuklar için Simge, Derya Uluğ, İpek Açar, Linet ve Muazzez Ersoy da şenliğe katılacak. Bu eğlenceye tabii ki bir katılım bedeli var. Çocuklardan alınmayacak olan kapı giriş ücreti 30 TL olacak ve tüm gelir TOGEM yani Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği'ne bağışlanacak.