X

İnanın bu Pınar yengeyi acayip sevmeye başladım. Tarkan'ın evliliğine çok karşıydım ama sanki fikrim değişti. Hiç alışık olmadığımız bir Tarkan'ı ortaya çıkarttı Megayenge. Yok Sevgililer Günü'nde sarmaş dolaş pozlar, yok konser öncesi yayınlanan video çekimleri.... Şimdiye kadar Tarkan'ın asla yapmadığı şeyler. Tarkan 1992'de ‘Kıl Oldum Abi' ile başladı yolculuğuna. Ben 1994'de mesleğe stajyer olarak başladığımda tanıdım Tarkan'ı ve o yıldan bu yana takip ediyorum. Bir dönem attığı her adımı takip ederdik ama şimdiye kadar böyle bir şey görmedim. Demek evlilik birçok şeyi değiştirebiliyormuş. Megabebek gelse demek neler olacak. Gerisini siz düşünün.

 

 

 

Ah biz kadınlar ah

 

 

 

BİZ kadınlar her şeye bir anlam yüklemeye bayılırız. Kuşa, kapıya, arabaya, eve, küpeye, anahtara, bardağa, kazağa, ayakkabıya, sandalyeye, koltuğa. Hatta yemeye-içmeye, rüzgâra, suya, denize ve çime bile. Ne bileyim aklınıza gelen her şeye. Oysa erkek öyle mi? Erkek ceketini alıp çıkıyor ya da ev eşyasını kamyona yükleyip gidiyor. (Tecrübe ile sabit) Şimdi nereden mi çıktı bu konu? Birce Akalay'ın eski eşi Sarp Levendoğlu ile oturduğu evden taşınırken yayınladığı Instagram mesajından. Bakınız Birce Akalay "Aramız düzelecek" dedi, "Olur evlilikte böyle şeyler" dedi, dedi de dedi. Eşini seven bir kadının yapması gereken her şeyi yaptı ama kurtaramadı. Sarp Levendoğlu'yla boşandılar. Önce dövmeler silindi, sonra anlamlı mesajlar atıldı. Boşanma gerçekleşti, şimdi birlikte yaşanan evden taşınıldı. Bazı kadınlar arkasını dönüp gidemiyor erkekler gibi. Çok kıskanıyorum onları çok. Yani gerçekten ah biz kadınlar ah. Eminim Sarp Levendoğlu için o ev yatıp uyuduğu, yemek yediği, işe gelip gittiği bir yerden ibaret. Birce'nin anlam yüklediği hiçbir şeyi bu kadar fark etmemiştir eminim. Tabii ki anıları vardır ama asla Birce gibi değildir, yüzde yüz iddiasına girerim. Hanımlar bırakın kuşu, kanadı. Kendi hayatınıza bakın. Önceliğiniz lütfen kendiniz olsun. Görün bakın o zaman nasıl her şey değişecek.

 

 

 

‘Artık kaçmak yok buradayım'

 

 

 

AYŞE Hatun Önal'ın ‘Selam Dengesiz' albümü geldi. Cuma günü Itunes'ta yayınlandığı anda zirveye oturdu. Ben de sabırsızlıkla bekliyordum. Çünkü Ayşe Hatun Önal şarkılarını severim. Zaten altyapısı güçlü, müzikal kalitesi yüksek bir albüm olmuş. Ancak Ayşe bir şeyler yapar ve sonra ortadan kaybolur. Kaçar anlayacağınız. Ben de her seferinde "Ayşe yine kaçacak" diye yazıyorum. Çünkü Ayşe'nin pek parada pulda gözü yok. O iyi şeyler yapıp bir ağaç gölgesinde şamanlarla bir ay oturabiliyor. Çok kez bahsettim bu konudan. Önceki gün aradım, "Bak bir daha kaçıp gidersen bir daha yazmayacağım seni. Güzel şarkılar, yapıyorsun bırakıp gidiyorsun. Derdin ne senin? Şarkılara sahip çık" dedim. Ayşe de "Yok artık kaçmak yok. Zamanı geldi. Artık buradayım. Albümün ve şarkıların başındayım. Ben sana hep ‘Zamanı değil o yüzden kaçıyorum' diyordum ama bitti artık, kaçmak yok" dedi. E hadi bakalım hep birlikte göreceğiz. Albümde harika şarkılar var.

 

 

 

Benim ilk üçüm

 

 

 

1-Selam Dengesiz

 

 

 

2-Ola

 

 

 

3-Beyaz Atletli