X

Haftanın ilk günüünde size iki güzel aşktan bahsedeceğim. Zaten keşke hep aşktan, meşkten bahsetsek. Kavga yerine aşk olsa hep, aşk konuşsak öyle değil mi? Güzeldir aşk. Hele yeni aşk. İlk aylar özellikle heyecanlıdır. Tadından yenmez. Sonrası özellikle magazin dünyasında sancılı olur ama durun daha sancılı dönem değil. Taze ve güzel dönemden bahsedeceğim. Hem de iki yeni çift: İlki Seren Serengil, Özay Bakır, ikincisi de Ayşe Hatun Önal ve Cem Belevi. Hadi hazır mısınız?

 

 

 

Seren Serengil: 'İşadamı falan yapamıyorum'

 

 

 

Aslında yeni değil Özay Bakır ve Seren Serengil aşkı. İki aydır dillerde. Ama resmi olarak Seren Serengil'in ağzından "Evet birlikteyiz" lafı duyulmamıştı. Biz de çok konuştuk, muhabbet ettik ama "Evet Esin başladık" demedi, ta ki cumartesi gece yarısına kadar. Seren'i acayip severim. 20 yılı devirmiş arkadaşlığımız var. Neler yaşadık, ne haberler yaptık. Ne zaman ne sorsam direkt söyler. Lafı dolandırmaz. Yalan söylemez. Bir şey varsa vardır, yoksa yoktur. Seren'in çok üzüldüğü zamanlar da oldu ama şimdi geçti bitti. Özellikle son zamanlarda adeta yeniden doğmuş gibi. Acayip mutlu ve sürekli de Cihangir'de. Çünkü Hazine'de haftanın üç günü sahneye çıkan Özay Bakır'la artık resmi olarak aşk yaşamaya başladı. Cumartesi gecesi mesajlaştık. Ben yine sordum tabii o da bana bu sefer "Esin başladı bizim durumlar yavaş yavaş. Ben işadamı falan yapamıyorum. Mutluyuz şimdilik" dedi. Haydi hayırlısı. Özay'ı severim. Gece hayatında yıllardır başarılı bir şekilde ilerliyor. Ciddi fanatikleri var. Ben de onlardan biriyim. Sahnede güzel, samimi. Birbirlerine gönül vermişler ne olsun. Haydi hayırlısı.

 

 

 

Ayşe Hatun-Cem Belevi: Aşk geçen hafta bugün başladı

 

 

 

Pazartesi akşamı. Yer: La Boom. Ayaklıgazete'nin daveti. Aslında Cem ve Ayşe'nin tanışması Flamm'daki albüm lansmanında olmuş. Sonra telefonlaşmalar, mesajlaşmalar... O davet sonrasında ikisi kapıdan birlikte çıktı, çıkış o çıkış. Birlikteler pek de güzel eğleniyorlar. İkisiyle de konuştum. Gülüyorlar, keyifliler. Acayip yakıştırdım. İnşallah bu aşktan güzel şarkılar, güzel klipler çıkar. Uzun süredir Ayşe'nin adını biriyle duymuyorduk. Genç kızların yeni prensi Cem Belevi'yi de öyle. Ne diyelim hayırlısı olsun. Güzel olsun, keyifli olsun. Aşk güzeldir.

 

 

 

Bir dönem daha cesurdu

 

 

 

YAZ geliyor. İçler kıpır kıpır. Aşk gerek, güzel aşklar, güzel ilişkiler gerek. İnsanları diri tutan güzel bir şey aşk. Bir dönem magazin dünyasında çok cesur aşklar yaşandı. Ben çoğuna tanık oldum. Ya sanatçılar daha cesurdu ya da dönem öyle cesur bir dönemdi ki bazıları hâlâ dillerde. Güzeldi, keyifliydi. İyi ki yaşanmış.

 

 

 

İnsanlar çok çirkin yürekli

 

 

 

Geçen hafta Çağla Şıkel, Yüksel Ak ve Sinem Güven'in oynadığı reklamdan bahsetmiştim. Ben o reklamı çok sevdim ve tam Türk kadınına mesaj veren, yüreklendiren güzel bir reklam olduğunu gözlemledim. Üç güzelin yarışmalarına şahit olmuş biri olarak hâlâ güzel olduklarından bahsettim. Ancak okuyucu ve sosyal medya ahalisi "Sen nasıl gazetecisin. Yüksel ve Çağla'nın geçmişte yaşadığı olayı bilmiyor musun? Bir iki kelam etmemişsin" diye didiklediler, laf soktular, aşağıladılar. Hâlâ da didikleniyorum. Birkaç yakınım da laf soktu. Peki o zaman hemen açıklıyorum.

 

 

 

-Ben o biçim gazeteciyim.

 

 

 

-Sizin anladığınız tarzda değilim, bu kadarım.

 

 

 

-İnsanları yaralamak adına yazı yazıp haber yapmıyorum. Doğrusu neyse onu vermeye çalışıyorum.

 

 

 

-O dönem bunun haberini çok yaptım, çok yazdık ama geçti, bitti. İki kişi kendi arasında bunu kabul etmiş, yeniden gündeme getirmek bana gereksiz geldi.

 

 

 

-En büyük ayrıntı. İkisinin de iki oğlu var.

 

 

 

-Başka söze gerek var mı?