Önceki gün tüm gazetelerde duyurulan Adriana Lima-Metin Hara aşkı, HT Magazin’de 'Özel Haber' logosuyla, üstelik benim imzamla neden çıkmış olabilir? Anlatayım, merakları gidereyim. Magazinden bihaber olan hatta birçok ünlüyü tanımayan ve bu konuda “Ne olur gördüğün insanları çeker misin ya da bana haber verir misin? Bir sürü insan görüyorsun gittiğin yerlerde” diye baskı yaptığım çok eski bir arkadaşım, önceki gün İstanbul Atatürk Havaalanı CIP'te Adriana Lima ve Metin Hara'yı görüyor. Klasik bir Türk erkeği olarak Adriana Lima'yı tanıyor tabii. Bana ilk mesajı şöyle: “Adriana Lima'yla bir çocuk, kimse tanımıyorum, bildiğin aşk yaşıyor Esin. Nasıl öpüşüyorlar, tüm CIP'in dikkatini çekti. Ama normal öpüşme değil.”
'ÇOCUK , SÜREKLİ KIZI ZORLA ÖPÜYOR'
Ben “Çocuğu görmem için fotoğraf lazım. Yollar mısın?” diye zorluyorum. Zar zor bir fotoğraf çekiyor ve yolluyor. (Sizin önceki gün gazetede gördüğünüz fotoğraf.) Ben fotoğrafa bakıyorum ve muhabir ruhum kabarıyor, hemen baskıya başlıyorum. “Rica ediyorum, bir kere de kırma beni, kaç senedir çekmedin bir fotoğraf. Öpüşürken fotoğraf çeker misin?” diyorum. O da bana haliyle “Ya kızım yanımdalar, nasıl çekeyim? Hayatta çekmem” diyor. Haklı gazeteci değil, paparazzi değil.Tek günahı beni tanımak ve iyi bir dostluğumuzun olması. Ben “Peki anlat, nasıllardı?” diyorum. O da bana “Yav öyle böyle değil Esin. Yani bildiğin sevişti, 1 dakika durmadı çocuk. Sürekli kızı zorla öpüyor. Adriana bence çok mutlu değildi o durumdan” diye gördüğünü, hissettiğini mesaj attı. O an, onların yanı başından geliyor bu mesajlar. O an, doğal ortamda, magazinle hiç alakası olmayan bir kişi aktarıyor.
GAZETECİLİK REFLEKSİYLE HAREKET ETTİK
Bu konuşma saat 16.00'da oluyor.Adriana Lima ve Metin Hara saat 16.45'te Bodrum uçağına biniyor. Aslında olayda bir kurgu, bir oyun varmış. Biz bu oyunun içinde davetsiz misafir olarak yer almışız arkadaşımla, haberimiz yok. Ben de gazetecilik aşkı ve heyecanıyla hareket ediyorum. Ve bizim ekin baskıya gitme saatinde, hızla günlük gazete heyecanı ve refleksle magazin müdürü Bülent İpek’i arıyorum. Bülent de yıllardır o heyecanı elinden bırakmadı, o heyebaskıyı durduruyor ve sizin gördüğünüz haberi eke yetiştiriyor. “Tamam, Bodrum'da uçaktan inince yakalanabilirler. Ama sonuç olarak o çok geç bir saat olacak. Ve ekler önce basılır. Bizim gazetecilik hızımıza göre gayet iyi bir saat” diye düşünüyoruz. Ama tabii gizli birinin video çekip saat 20.00'de sosyal medyada yayınlayacak şekilde plan yaptığından habersiz bir şekildeyiz.
İLK HİSS ETTİĞİM DUYGU: KESİNLİKLE KURGU
Biz haberi gazeteye yetiştirmenin mutluluğunu yaşarken, saat 20.00de Twitter'da bir video dönmeye başlıyor. İzliyorum. İlk hissettiğim duygu “Kesinlikle kurgu” oluyor. Neden mi? 1- Uzun zaman paparazzilik yaptım. Açıları çok iyi bilirim. 2- Kim kimi zorla öpüyor, kim kiminle haber olmak istiyor çok iyi bilirim. 3- Kurgu haberi çok iyi anlarım. Çünkü 1990'larda çok kurgu haber yaptık. Çoğu da çok ünlü isimlerdi. Tabii onların talepleriydi. Ama hem aşk yaşadığı kişilerin hem de kendilerinin kabulüydü. Bu olayda Adriana Lima’nın haberi var mı, işte orada şüpheliyim. Haberi çok iyi, net okurum. 4- Bir insan ünlü olmak istediği zaman nelerden, ne aşamalardan geçer çok iyi biliyorum. 5- Magazin şifrelerini iyi çözerim.
Adriana'ya üzüldüm
Nedendir bilinmez videoyu izlerken, Adriana Lima, ünlü olmaya çalışan Metin Hara'yla öpüşürken dünyadan bihaber gibi geldi bana. Oysa ki dünyaca ünlü bir yıldız bizim ülkemizden birini tercih etmiş, sevinmem lazım ama sevinemedim. Çünkü olayda samimiyet ve gerçeklik hissetmedim. Adriana Lima eğer bu kurgunun içinde değilse ve haberi yoksa gerçekten tam bir yabancı saflığıyla olayın içine düşmüş. Kısacası bende bıraktığı hissiyat tamamen budur.Kimseyi suçlamıyorum ama yıllardır bu işi yapan biri olarak okuduğum şeyi ifade ediyorum. Yani birçok kadın gibib “Ne var bu Metin Hara'da?” durumuna düşemedim. O video yayınlanmasaydı belki düşüncelerim daha başka olurdu. O videonun çekim açısı, zorla bir adamın bir kadını öpme yarışı, tam planlanan saatte videonun servis edilmesi... Bunlar hiç normal şeyler değil.