1- Atatürk bu ülkenin kurucusudur.
2- Atatürk olmasa biz kadınlar şu anki rahatlığımıza kavuşamazdık. Özgürlüğümüzü Atatürk’e borçluyuz. Onu her gün minnetle anmamız gerekiyor.
Tamam mı Safiye?
Tutuklanmışsın şükür. Orada içeride sürekli bunu tekrarla. 7-24 sürekli ama kendi kendine söyle tamam mı? İçerde hem canın sıkılmaz. O kalın kafan belki içerde daha iyi alır.
Hatta seni bu iş için kurgulayıp yollayanlara da söyle. Gelin ağalar, paşalar bunu biz sürekli söyleyelim de.
Hatta şunu da söyle Safiye.
- “Biz ne yaparsak yapalım bu ülkeyi bölemeyeceğiz” de.
- “Biz ne kadar uğraşırsak uğraşalım bu Türk halkı bölünmeyecek” de.
- “Biz yırtınsakta, çatlasakta, patlasakta bu Türk Halkı’nın Atatürk’e sevgisi günden güne çoğalıyor” de.
- “Biz böyle yaptıkça Türk halkı ülkenin kurucusu Atatürk’ün kıymetini daha iyi anlıyor” de Safiye.
Tamam mı Safiye. O koca kalın kafana sok bunu Safiye.
Denizden çıkan her şey yenmez
“Denizden babam çıksa yerim” diyenler orada durun.
Hatırlarsanız kısa bir süre önce akşam böcek, karides, midye yeniyor ama gündüz beach’lerde de bizim insanımız sürekli böcek yiyor” diye yazmış hatta “Osman Müftüoğlu duy sesimi. Sürekli böcek yenir mi?” diye sormuştum.
Çağrıma Osman Müftüoğlu hocadan yanıt geldi.
Hoca: “Hayır denizden çıkan her şey yenmez” dedi ve ekledi:
“Homidi gırtlakların ardı ardına yedikleri midye dolmaların her biri birer ağır metal bombası ve civa deposudur. Abartılı tüketilen kabuklu deniz ürünleri ise gut hastalığına davetiyedir. Karides, ıstakoz alkol ile tüketildiğindeyse en ciddi hastalıklara davetiye çıkartır. Araştırmalar en sık görülen beslenme alerjilerinin de kabuklu deniz ürünlerine bağlı olduğunu göstermektedir” dedi.
Hadi bakalım buyurun. Siz siz olun hava atacağım diye hastalanmayın.
Benden söylenmesi…
Alacatı'nın en yeni gözdesi bedevi
Uzun süredir Alaçatı’da hiç bir mekanın kapısında araba kuyrukları böyle oluşmamıştı. Uzun süredir Alaçatı’da bir yer gece yarısından sabahlara kadar tıklım tıklım dolmamıştı.
Uzun süredir hiç kimsenin diline bir mekan bu kadar dolanmamıştı. Herkesin dilinde Bedevi aşağı Bedevi yukarı.
Açıldığında gittim henüz tazeydi. Önceki gece gittim gözlerime inanamadım. Kapıda insan kuyruğu, araba kuyruğu. İçerisi tıklım tıklım. Kimi ararsanız var.
Mekan aslında 04:00’ten sonra tam olarak açılıyor. Ve asıl sabah 07:00 sularında tam hareketlilik başlıyor.
Hiç şaşırmayın aynen yazdığım saatlerde oluyor tüm bunlar. İnsanlar güne uyanmaya başlarken bazıları Bedevi’de günü hiç bitirmeden eğlenerek karşılıyor.
Alaçatı, aranan after mekanına kavuştu. Cümleten hayırlı olsun.
Malumunuz ses problemi yüzünden belli bir saatten sonra ahali gidecek yer arıyordu.
İşte Bedevi tam da bu sorunlu günlerde imdada yetişti.
Gördüğüm şu ki
İnsanlar Alaçatı’ya Cuma gelip Pazar dönüyor. Ve şöyle yani şu kafayla geliyor. Sadece eğleneceğiz. Hiç uyumayacağız.
Sırasıyla şuraya gideceğiz, şunu yiyeceğiz, şu beach’e gideceğiz şurada kopacağız ve sonunda pazar günü uçakta uyuyacağız. Hatta pazartesi günü evde uyumaya devam edeceğiz.
İşte Alaçatı aynen bu muameleyi görüyor.
Yani siz hala Alaçatı eski Alaçatı mı? diyorsunuz.
İşte orada yanılıyorsunuz. Çünkü insanlar bu küçük köye eğlenmeye gelmek istiyor.
Bunu artık bir kabul edin hanımlar, beyler.
Çünkü benim gördüğüm durum bu. Bunun aksi yaşanmıyor Alaçatı’da.
Siz uyurken
- Mesut Özil gelmiş gördün mü? Kesin yakalamamız lazım. Alaçatı sokaklarında geziyormuş. Kesin yakalarız koş hadi koş. (Gecenin bir saati dar sokaklarda koşuşturan üç kadının konuşması)
- Saatler 05:00’i gösteriyor. Biz arkadaşlarla oturmuş çorba içiyoruz. Ama yanımızda altı kişiden oluşan bir grup oturmuş Müdavim Pideci de yemek yiyor. Ama ne yemek yeme. Bütün mönüyü söylediler. Masaya 20 pide 10 lahmacun falan geldi. Bunlar benim saydıklarım. Biz çorba içerken çok masum kaldık dayanamadık bir şeyler daha söyledik onların yüzünden.