Bir sene iki ay önce evlenen Acun Ilıcalı ve Şeyma Subaşı önceki gün tek celsede anlaşmalı olarak boşandı.

Şimdi bu boşanmanın öncesi ve sonrasında yaşananlara adım adım bakalım...

1-Boşanmanın gerçekleştiği pazartesi gününden üç gün önce yani perşembe günü ikilinin boşanacağı haberleri yayıldı.

Ama öyle bir yayılma ki, sağır sultan bile duymaya başladı.

Hiç duymayacak insanlar olaya vakıf oldu ve konuşmaya başladı.

Kiminle karşılaşsam bana ikilinin boşanacaklarını söylüyordu.

Tekrar ediyorum. Bu işle hiç alakası olmayan insanlardan bahsediyorum.

Yani haberi ve dedikoduyu duyabilecek insanlar değiller.

Tabii sonrasında sokaktaki çocuklar bile konuşmaya başladı.

2-Ve ikili pazartesi günü olana kadar bu haberi kabul etmedi. Mesajlara kayıtsız, sessiz kaldılar.

Cuma-cumartesi ve pazar şehirde herkes bu haberi konuşuyordu.

Yani birileri haberi ışık hızıyla yaydı ve yayılmasını istedi.

Bu birileri de öyle üçüncü kişiler değil.

Bence Şeyma Subaşı ya da Acun Ilıcalı’nın ta kendisi.

İkisinden biri bir an önce boşanmanın duyulmasını istedi.

3-Özellikle iki tarafın da temmuz-ağustostan bu yana bilinen ama bir türlü yazılamayan diğer aşkları gündeme geldi bir anda.

Neydi bunlar?

Acun Ilıcalı, Defne Samyeli’nin kızı Deren ile birlikteydi. Hatta ona Londra’dan ev bile almıştı. Temmuz ayından bu yana konuşulan dedikodu bir anda gün yüzüne çıktı.

Şeyma Subaşı ise Çağatay Ulusoy ile birlikteydi.

Onunla ilgili paylaşımlar bile yapmıştı. Ama bunu daha önce kimse konuşmuyordu üç gündür bu da hemen gündeme geldi.

Fısıltı gazetesi iş başına geçti. O da Acun Ilıcalı’dan istediğini her şeyi almıştı. Nedir bunlar? Miami’de ve Türkiye’deki ev.

Ve yüklü bir banka hesabı.

4-Ve ikili hiç bir şey yokmuş gibi pazartesi kol kola gidip boşandı.

Vay be.

Bu kadar mı yani!

Bana hiç normal gelmiyor.

Tekrar ediyorum. Şeyma Subaşı’nı tanıyan biri olarak bana çok mantıklı gelmiyor.

Zeynep Ilıcalı zamanın da ne kadar mücadele verdiğini hepimiz biliyoruz.

Yani Acın Ilıcalı Deren Talu ile birlikte diye bir anda pes mi etti yani.

5-Bu işte bir tuhaflık var.

Ya ikili oturup başka bir şeyin anlaşmasını yaptı, ya da gerçekten Acun Ilıcalı “Ben artık seni sevmiyorum başkasına aşık oldum” dedi.

Ve bunu da Şeyma paşa paşa kabul etti. Bana bunu kimse inandıramaz.

PEKİ BUNDAN SONRA NE OLUR?

Şimdi “Etme bulma dünyası”, “Yuva yıkanın yuvası olmaz” türü lafları bir kenara bırakalım.

Bunlar zaten bilinen gerçekler.

Bazı sözlerin gerçekleştiğini bu hayatta gördük, yaşadık.

Şeyma Subaşı artık ünlü, şöhretli, güzel ve birçok kişinin sevdiği bir isim.

Evet birçok kişi sevmiyor ama seveni çok.

Bebek’te yeni mekanını açtı.

Evi var, eski Şeyma değil. Yani parası da var, ünü de var şöhreti de.

Ki bence Şeyma Subaşı şovuna daha yeni başlayacak.

Sonları benzemesin de!

Kaan Tangöze.

Evliydi iki çocuğu vardı ama Kıvılcım Ural onu istiyordu.

O yüzden Kaan Tangöze, Seçkin Piriler’den boşanması gerekiyordu.

İşte bir kadının bir kadına ettiği yine devrede.

Olanlar oldu.

Yeniden eskiye dönmeyelim. Bunları defalarca yazdık, çizdik, konuştuk.

Yani:

Zeynep Ilıcalı-Acun Ilıcalı-Şeyma Subaşı üçlüsünün yaşadığını Kıvılcım Ural-Kaan Tangöze-Seçkin Piriler’de yaşadı.

Kavgalar, gürültüler, patırtılar eşliğinde Kaan Tangöze, Seçkin Piriler’i boşadı.

Kıvılcım Ural ile evlendi. Kıvılcım Ural hamile.

Yani baktığınız zaman yaşananlar hep aynı, sadece isimler ve insanlar değişiyor.

Daha yeni evlendiler ama Acun Ilıcalı ve Şeyma Subaşı da yeni evlendiler sayılır.

1 sene iki ay nedir ki!

Kıvılcım Ural istediğini aldı ama bu sonlar hiç belli olmaz malum. Örnekleri daha önceki gün yaşandı.