X

Yılmaz Erdoğan’ın yazıp, yönettiği ve oynadığı “Organize İşler 2: Sazan Sarmalı” filmini önceki gün Nişantaşı Citys Cinemaximum’da izledim.

 

Yeni kanunlara göre artık film öncesinde on dakika reklam kuralı var. Ancak bu kurala tam uyulmadı.

 

Reklamları uzun bir süre izledik.

 

Ama promosyon mısır kuralına harfiyen uyuldu. Ve hiç kimse promosyonlu mısır teklifinde bulunmadı.

 

Tüm bu aşamalar sonrasında koltuğuma kurulup heyecanla beklediğim filmi izlemeye koyuldum.

 

Yılmaz Erdoğan’ın yaptığı projelere hayran biri olarak, Kıvanç Tatlıtuğ, Ezgi Mola, Bensu Soral, Okan Çabalar, Rıza Koçaoğlu,

 

Güven Kıraç, Ahmet Mümtaz Taylan’ın oynadığı “Organize İşler 2: Sazan Sarmalı” filmine bayıldım.

 

Filmin sürprizi Ata Demirer, yıldızı ise kesinlikle Kıvanç Tatlıtuğ’du.

 

Kıvanç Tatlıtuğ’un canlandırdığı Sarı Saruhan unutulmaz karakterler arasında yerini baş köşede alır.

 

Mesela “Vizontele”de Cem Yılmaz’ın canlandırdığı Fikri ve yine Cem Yılmaz’ın “Organize İşler” in ilk bölümünde canlandırdığı

 

“Müslüm” karakterleri gibi hafızalara kazınacak bir karakter olmuş “Sarı Saruhan”.

 

Keşke muhteşem karakterleri yazıp, yöneten Yılmaz Erdoğan özellikle “Müslüm” ve “Sarı Saruhan”u bir araya getirip

 

“Organize İşler 3”de bir final yapsa.

 

Tadından yenmez.

 

Öyle ki, günlerce konuşur hatta hiç bitmesin isteriz.

 

Bir değil bir kaç izleyebiliriz Müslüm ve Sarı Saruhan’ı.

 

Kıvanç Tatlıtuğ’ın oyunculuğu

 

Son dizisi “Çarpışma”da Kıvanç Tatlıtuğ’un iyi oyunculuğundan bahsetmiş, canlandırdığı karakterin duygusunu seyirciye çok iyi geçirdiğinden söz etmiştim. Ancak “Sarı Saruhan”ı izledikten sonra az bile söylediğimi fark ettim. Kıvanç Tatlıtuğ oyunculuk için dünyaya gelmiş, tüm hünerlerini sergiliyor. Ki bence daha oynayacak çok karakteri var. Daha önce Yılmaz Erdoğan’ın yazıp, yönettiği ve yine oynadığı “Kelebeğin Rüyası”nda da bambaşka bir Kıvanç Tatlıtuğ izlemiştik hatırlayın. Bundan sonra da farklı karakterlerle izleyici karşısına çıkacaktır. Önemli olan oyuncunun sınırlarını en iyi şekilde zorlamak ve bunu yansıtabilmek. Yılmaz Erdoğan bir yazar ve yönetmen olarak bunu en iyi şekilde yapabiliyor. Takipten çıkarttım aşkımız bitti “Aşkım” Aşkın bittiğini artık aşıkların birbirini sosyal medyadan takipten çıkarttığından anlıyoruz. Ancak sadece biz değil, aşkı yaşayan taraflar da aşkın bittiğini takipleşmenin bitişinden anlıyor. Kafanız karıştı öyle değil mi? Durun durun karışmasın. Yeni dünya jargonu böyle. Sosyal medya aşkları böyle hızlı. Megabayt hızında ilerliyor. Bakın: 1. aşama: Sevgili oluyorsun. 2. aşama: Hemen takipleşme başlıyor. 3. aşama: Peşi sıra fotoğraflar geliyor. 4. aşama: Ayrılık sinyalleri yanıyor ve takipleşmeden çıkartılıyorsun. 5. Aşama: Çat diye fotoğraflar siliniyor. Budur işte. Artık devir hızlı olma devri. Yavaş olana kız verilmiyor. Hızlı olacaksınız hızlı.. Bu durumu ayak uyduramayanın vah haline… Ne senin hala bir Youtube kanalın yok mu? Yaklaşık 8 sene önce esinovet.com adresini aldım ama hala aktifleştiremedim. Şimdi de özellikle yeni nesil “Ne YouTube kanalın yok mu? Çok yazık” dercesine yüzüme bakıyor. Evet yok hanımlar-beyler. Küçük hanımlar-beyler. Ben biraz geri pardon geç kafalıyım. Hala o kısımları yakalayamadım. Ama olacak olacak çalışıyorum. Yani daha henüz karar aşamasında çalışıyorum. Gerisi de gelir elbet.