Şimdiden yapımcılar Ahmet Kaya’nın hayat hikayesini beyaz perdeye aktarmak için devreye girmiş.

Aman Allah aşkına Müslüm Gürses’in filmi sonrası yaşananlar Ahmet Kaya filminde de yaşanacaksa filmi çekmeyin lütfen.

Buradan Gülten Kaya’ya sesleniyorum.

Müslüm Gürses filmi sonrasında yapımcı ve Muhterem Nur’un tartışmaları o kadar kötü ve çirkindi ki, güzel filmin önüne geçti.

Lütfen sizin de yapımcıyla sonradan tartışmanız olacaksa, birbirinize kötü ve çirkin sözler sarf edeceksiniz varsın Ahmet Kaya filmini çekmelerine izin vermeyin.

Ya da anlaşmanızı ona göre yapın.

“Reklamın iyisi, kötüsü olmaz” diye düşünmeyin. Gerçekten oluyor.

Hem de çok kötü oluyor ve geriye kötü sözler akıllarda kalıyor, hem de gerçekten o çilekeş hayat hikayesini daha da kirletiyor.

Hem de usta Ahmet Kaya’nın yeteri kadar kemikleri sızladı şimdiye kadar. Haksızlıklar yaşadı ki, bu saatten sonra huzur vermek gerek.

Yapmayın daha iyi.

Organize İşler-Sazan Sarmalı girmiş koşun

Önceki gün arkadaşlarla yemekteyiz. Bir anda masada hareketli dakikalar yaşandı. Herkes birbirine “Şaka mı? Organize İşler-Sazan Sarmalı Netflix’ girmiş” diyordu.

Sonra hatta masada bir arkadaşım “Kusura bakmayın ben eve gidiyorum. Organize İşler-Sazan Sarmalı izleyeceğim” dedi.

Ve hatta masada izlemeyen herkeste harekete geçti.

Gece de erken bitmiş oldu.

Ben sinemada izlemiştim.

Ama Netflix’ten bir daha izlerim.

Bayıla bayıla hem de.

Ama peki bu neden oldu?

Masada herkes birbirine “Nasıl?, Neden?” gibi sorular yöneltti.

Bir mısır ve yapımcı tartışmasından doğan netice uğruna Organize İşler-Sazan Sarmalı erkenden Netflix’e düşmüş oldu.

Çünkü daha yasa onaylanmadan Yılmaz Erdoğan anlaşma imzalamıştı Netflix ile.

Detayları Mehmet Çalışkan çok güzel anlatmış önceki günkü habertürk.com'da açın okuyun derim.

Bu arada Mars yöneticilerinin “Başka Cem Yılmaz’lar çıkartırız“ lafı biraz pahalıya patlayacak. Bunlar daha iyi hareketler.

Gelecek yıllarda da bu lafın ceremesini bence çok fazla çekecekler.

Çünkü artık maalesef yaratıcı beyinler bir çıkıyor kısa süre sonra yok oluyor. Özellikle YouTube'dan parlayan yıldızlar bir iki sene sonra yok oluyor.

Kalıcılık önemli.

Bu demek oluyor ki, düşünmeden edilen laflar sonradan sıkıntı yaratıyor. Hele ki, bir mülakat veriyorsan, hele ki, çoğunluğu hitap ediyorsan aman dikkat!

Klein Alaçatı’da

İstanbul gece hayatının en beğenilen mekanlarından Harbiye Klein bu sene yaz aylarında Alaçatı’ya taşınıyormuş.

Önceki gün Klein’in ortaklarından İsmail Alper ile Vor Klein’de buluştuk. Orada müjdeyi verdi ve “Önceki gün imzaladık” dedi.

Hayırlısı olsun bu sene Alaçatı’da yeni ve güzel mekanlar olacak.

Yani kısa süre sonra Alaçatı’dan haberleri daha çok duyacaksınız. Benden söylemesi.

Urla’dan bir Alaçatı olmaz

Geçen hafta arkadaşlarım bana sürpriz doğum günü düzenlediler ve beni Urla’ya götürdüler.

İki gün Urla’nın mis gibi havası, yeni açılan mekanları harika geldi.

Tabii Urla’da bol bol Alaçatı muhabbeti de yaptık.

Bir arkadaşım “Urla’dan bir Alaçatı olmaz” dedi. Evet doğru ki, ben bunu bir senedir yazıyorum zaten.

Urla’dan bir Alaçatı olmaz ki olmasın zaten.

Alaçatı’dan da bir Urla olmaz.

Her iki tarafın da konsepti, tatil anlayışı, yeme-içme zihniyeti farklı ki öyle de olmalı.

Zaten her yer aynı olursa olmaz.

Alaçatı’ya son üç senedir tatilci, Mykonos muamelesi yapıyor ki geçtiğimiz sene bunu daha çok hissettik.

Bu sene daha çok hissedeceğiz.

Çünkü yeni ve çok farklı mekanlar açılıyor.

Bu arada nisanda klasik her sene yaşanan Ot Festivali yaşanacak Alaçatı’da ve kendinden nisan ayından sonra söz ettirmeye başlayacak.