X

Nilüfer sözlerini Şehrazat’ın yazdığı “Tik Tak” ile uzun süren sessizliğini bozdu.

Her zaman olduğu gibi fıstık gibi.

Şarkıyı dinliyorsunuz ama gözlerinizi de Nilüfer’den ayıramıyorsunuz.

Gerçekten hiç bir zaman yaşlanmıyor.

Hep aynı.

Zaten kendisi de son verdiği röportajda “Kafama düşünce yapıma, ruhuma bakacak olursan hala 16-17’lerdeyim. Zaten problem de bence orada başlıyor. Ruh hep genç ama bedenin yaşlanıyor” dedi.

Maalesef son yıllarda bu sözleri çok kadından duyuyorum.

En başta kendim de öyleyim.

Yaş alıyorum ama ruhum hala 18’lik.

Ve Nilüfer’in dediği gibi evet, problem de orada başlıyor.

Seni kimse anlamıyor mesela.

Yaşın onlara çok olgun geliyor ama kendin hala genç biri gibi takılıyorsun.

Kendini de anlatmak bir yerden sonra zor geliyor ve yalnızlaşıyorsun.

Nilüfer’de mesela çok az insanla görüşüyor, çok az dostu var. Çünkü o ruhu anlamak zor.

17’lik diğer kadınlar denilince akla Ajda Pekkan, Nebahat Çehre, Ayşegül Aldinç, Billur Kalkavan, Yonca Evcimik de geliyor bence.

Onların da yaşları büyüyor ama ruhları hala genç bir kızın ruhu gibi.

Tabii bu kadınların ortak özellikleri evli değiller. Ve yine ortak özellikleri şu ki, çocuk dünyaya getirmediler.

Bu etkiliyor mu bilmiyorum ama bence etkiliyor.

Kendimden yola çıkarak öyle hissediyorum.

Ama tabii anne olup hiç büyümeyen ve 17’lik genç kız gibi olan günümüzdeki çok fazla kadın var.

Mesela Deniz Akkaya.

Son zamanlarda yeniden tanıdığım güne dönmüş gibi.

İnanılmaz enerjisi ile her an fit.

Yaş alıyor ama kendisi hala 18 yaşında.

Bu düşünce yapısı genç ve diri tutuyor

Her an bu düşünce yapısı kadını genç ve diri tutuyor aslında. Her an çocuklaşmak, kendini genç hissetmek. Yaş alıyorsun ama asla yaşlanmıyorsun.

Tabii son yıllarda estetik müdahaleleri de yok sayamayız. Muhteşemler ve kadını olduğundan daha fazla genç gösteriyor bazı müdahaleler.

Tabii dozu kaçıranlar için değil bu sözüm. Dozu her daim kıvamında tutanlar için.

Geçiş önceliği insanların

Yeni bir yasa çıktı biliyorsunuz. Bu yasaya göre geçiş önceliği arabaların değil, yayaların olacak.

Nerede?

Türkiye’de.

Duymayan varsa şu an ilk kez buradan okuyorsa yanlış okumadınız.

Türkiye’de artık geçiş önceliği insanların.

Ve Türkiye’de artık Avrupa yasalarında uygulanan kurallar uygulanacak.

Peki buna inanıyor musunuz?

Şahsen ben inanmak istiyorum. Kendimi bu yasaya güvenerek yola atmam çünkü insanlar bu kurala asla uymak istemeyecek.

Siz “Öncelik benim” diye kendinizi yola atarsanız eminim üzerinize üzerinize sürecek çok araba olacak.

Çünkü bunu daha önce de yaşadık.

O zaman ne yapılması gerekiyor; seyir halindeki aracın kural ihlalini görüntüleyen ya da fotoğrafla delillendirerek polise bildiren vatandaşın çekti görüntü üzerine o arasa ceza kesilebilecek.

Yani siz siz olun pes etmeyin. Eğer sizin üzerinize bir araç sürüyor ve size öncelik tanımıyorsa çekin fotoğrafını polise gösterin.

Çünkü bu kural ya öğrenilecek ya öğrenilecek. Başka çare yok. Eğer biz bu durumu çözebilirsek trafikte de en azından bir ilerleme kaydetmiş oluruz.