X

Malumunuz naylon torbalara veda ettik ve bez torbalara geçiş yaptık.

 

Tam da bu mevzuları moda yazarı Esra Çoruh ile konuşurken kendi yaptığı küçük çaplı sosyal sorumluluk projesinden bahsetti.

 

Esra, “Çok tatlı bir okul ile tanıştım. Çocuklarımız bez poşetlerle yaratıcılıklarını sergiliyorlar” diye anlatmaya başladı.

 

Yani Esra, kendi çabası ve gayretiyle bez poşetleri yaptırmış. Boya kalemleri gibi malzemeleri almış ve koymuş çocukların önüne.

 

Tabii bunu tek başına yapmamış. Bu projeyi destekleyen Mürüvvet Hanım İlköğretim Okulu ikinci sınıf öğretmeni Halis Gültekin ile birlikte yapmış.

 

Çocuklara hayal güçlerini sergilemek için fırsat vermişler.

 

Ve ortaya bu şahane bez torbalar çıkmış.

 

Sade bir bez çantanın nasıl birer sanat eserine dönüştüğüne bakar mısınız?

İşte bu güzel hayalleri bazı büyükler kirletiyor ama kirlenmesine izin vermeyin.

 

Hazır 23 Nisan gelirken özellikle.

 

Neyse efendim ben de Esra’ya, “Lütfen annelerinden, babalarından izin al. Bunları duyuralım. Daha çok insana farkındalık sağlayalım. Ben de bazı gazeteci ve televizyoncu arkadaşlarıma ulaştırayım” dedim.

 

Çünkü ben fotoğraflara bakarken kendimi alamadım.

Peki bu çantalar ne olacak?

 

Bu çantalar satılacak efendim. Ben şimdiden aldım bile. Çünkü tüm gelir çocukların hayallerini gerçekleştirecek. Çocuklar bez torbaların satışından elde edilen gelir ile kültürel faaliyetlerde bulunup daha önce deneyimlemedikleri ve imkanlarının el vermediği etkinliklere katılma fırsatı bulacaklar.

 

Kendi ürünlerin satılacak olması bile öğrencileri çok heyecanlandırmış ve uzun süre elde edilen gelir ile neler yapacaklarını hayal etmişler.

Biz büyüklerin unuttuğu en güzel şey hayal kurmak. Bari çocukların hayallerini çalmayalım.

 

Lütfen sizler de ulaşabildiğiniz her çocuğa, okula ulaşın. Bunlar küçük ama aslında ileriye yönelik çok büyük yardımlar.

 

İnşallah bu “Farkında Sınıflar” çoğalır, artar, genç nesillere sanat tutkusu aşılanır.

 

23 Nisan yaklaşırken her gün bir çocuk sevindirin. İnanın çok rahatlayacaksınız.

Açılın bu dönem Ezgi’nin dönemi

Önceki akşam Soho House’de düzenlenen Ezgi Mola’lı davete katıldım.

 

Davetin detayını oraya gidince gördüm ve çok sevindim. Ezgi Mola, bir kozmetik firmasının yüzü olmuş.

 

“Maskaranı Değiştir” diyor.

 

Doğru bir isim. Güler yüzlü, sevecen ve şu ara kadınların en sevdiği ünlülerden.

 

Oradan çıktım eve geldim Show TV’de Ezgi Mola’nın da rol aldığı “Kocan Kadar Konuş” oynuyordu.

 

Bin kere izlesem bıkmak. Oturdum bir daha izledim.

 

Nasıl keyif aldım anlatamam.

O filmde Enis Arıkan’da oynuyormuş. O zaman dikkat etmemiştim önceki gün onu da dikkat ettim. Şu ara çok popüler Enis biliyorsunuz. Herkes onun içinde ölüp bitiyor.

 

Yani bu dönemin iki parlayan yıldızı Ezgi ve Enis.

 

20 yıllık dayanan bir dostluk ve başarıları da birlikte katlanarak büyüyor.

 

Sanırım dostluğun en anlamlı şeyi.

Son günlerde en sık duyduğum

- Şu seçim bitsin başlayacağız.

 

- Şu seçim hele bir geçsin o zaman yapacağız.

 

- Seçimin bitmesini bekliyorum. O zaman çekeceğim.

 

- Seçim bitince start alacağız.

 

- Seçim sonrası hızla başlıyoruz.

 

Her seçim dönemi klasik cümleler. Bu yaşıma geldim ne kadar sıklıkla duydum bu cümleleri bir bilseniz.