X

Geçen hafta “Deniz Seki krediye başvurdu” diye bir haber vardı.

Zaman zaman da sanatçılarla ilgili “Bilmem hangi ünlü otobüse durağında” ya da “Bilmem hangi ünlü metroya bindi” tadından haberler yapılıyor.

İyi de neden?

İnsanlar kredi çekebilir, ya da otobüse ve metroya binebilir.

Semt pazarına da gidebilir.

Hatta çöplerini de kendi atabilir.

Bunda ne var?

Sanırım en garip olanı sadece bu haberlerin bizim ülkemizde yer bulması.Yurtdışında özellikle Avrupa’da ünlüler bu tarz işlerini zaten kendi yapıyorlar. Ve hiç haber olmuyorlar.

Ünlü ya da şöhret olunca tüm bunları yapmama hakkı mı doğuyor ben bunu anlamıyorum.

 

İşin daha da kötüsü, Deniz Seki “Krediye başvurdu” haberini ciddiye alıp açıklama yaptı. Düşünün ki, insanların psikolojikleri ne durumlara sürükleniyor. Tabii şimdi bir de sosyal medya dengesizleri var. Kim bilir ne tuhaf yorumlar yapmışlardır bu haberlerden sonra. Gerçekten ülkede ünlüye, ünsüze, zengine, fakire değişik psikolojik şiddetler uygulanıyor. Garip bir şekilde. Ayrıca krediyi borcu olduğu için değil de belki ev, belki araba için çekiyor. İnsanlar bunun içinde var olan parasını kullanmayıp kredi çekebilir. Bunu yapan birçok kişi var. Aslında şu yazı bile çok gereksiz. Bunu haber yapan kişi ve kişilerin dikkatlice hassas bir şekilde düşünmesi gerek ama sanırım hala o mertebeye gelemedik. İstanbul Havalimanı’nda ilk izlenim Önceki gün İzmir’den yeni havalimanı İstanbul Havalimanı’na indim. 1-Tertemiz. 2-Çok büyük. 3-Çok güzel. 4-Çok gösterişli. 5-Bavulumu yarım saat bekledim. 6-Alandan 13.07’de taksiye bindim. Saat 13.40’ta Nişantaşı’ndaydım. 7-Taksi ücreti 135 TL tuttu. 8-İki tünel birden geçtim. Bir dakika bile trafikte durmadım. 9-Taksi şoförü ile bol bol sohbet edip sorular sordum. Turistler çok beğeniyormuş. 10-Taksi şoförü Göksu ve Kemerburgaz’ın çok değerlendiğini söyleyip, Hasdal'da belki ilerleyen zamanda trafik olabileceğini belirtti, “Ama onun dışında asla trafik olmaz” dedi. Son günlerde en sık duyduğum 3’lü -Diyetteyim. -Seçim ne zaman sonuçlanacak? -Dolar ne olmuş bilen var mı? Ben neden kötü giyiniyorum anne Sosyal medya 7’den 70’e herkesin ayarlarıyla oynadı. Kuaförde bir kadın “Her saban kızımla tartışıyorum. Giydiği kıyafeti beğenmiyor. Her gün değişik kombinler yapmak istiyor. Her gün farklı çanta kullanmak istiyor. Ayakkabı istiyor. Delireceğim ne yapacağım bilmiyorum” diye anlatıyordu. Dayanamadım lafa karışıp “Kaç yaşında kızınız” dedim. Meğer henüz daha 8 yaşındaymış. Düşünün 8 yaşındaki küçük bir kız çocuğu kombin yapmaktan bahsediyor. Okulundan, geleceğinden, büyüyünce ne olmak istediğinden değil. Kıyafet en büyük derdi. Çok üzülüyorum ama bu maalesef artık kangren olmuş bir konu. Anneler ve babalardan da “Çocuğumuz üniversiteye gitmek istemiyor. Blogger olacaklarmış” diyorlar. Evet evet yanlış okumadınız çok kez duyuyorum bunu anne ve babalardan. Yazık gerçekten yazık. Ellerindeki telefon ve süslü, püslü Instagram paylaşımları herkesin ayarlarını yerinden oynattı. Bakalım gelecekte bizi nasıl bir durum bekliyor.