X

Bakın altı gün önce bu köşede Zeynep Bastık için “Zeynep’in başarısı” isimli bir yazı yazdım. Ne demişim? Bu yaz “Felaket” diyor herkes başka da bir şey demiyor. Ezhel’in şarkısı “Felaket”i Zeynep Bastık bir seslendirdi pir seslendirdi. Zeynep’i tanımayan herkes tanıdı. Hatta sesini, yorumu fark etti. Ve çok ciddi kitlelere ulaştı. Ve kendisini yıllardır tanıyan, dinleyen ve beğenen biri olarak naçizane Zeynep’e tavsiyelerim var. 1-“Tamam ben oldum” rehavetine sakın girme. 2-Aldığın ücreti bir anda astronomik olarak yükseltme. 3-Yürüdüğün yolda seni hiç yalnız bırakmayan, destek olan kişilere sırtını dönme. 4-“Ben oldum tamam” diyerek çalışmayı bırakma. 5-“Felaket” ile bir hız aldın. Ama her zaman bir Cover ile gündem olamaz kendini tam anlamıyla yansıtamaz ve vazgeçilmez bir star olamazsın. O yüzden acilen kendi hit şarkını bul ve seslendir. İşte o zaman tam da kitlelerin aklında yer eder, vazgeçilmez olursun. Yoksa “Çok güzel sesli bir kız vardı. Harika şarkılar söylüyordu. Ne oldu o kıza” durumuna düşersin. Ki müzik dünyası bu örneklerle dolu. Unutmadan: Geçen yaz tıpkı Felaket gibi her yerde Jabbar’ın “Raf” şarkısı çalıyordu. Ama öyle böyle değil. Herkes Jabbar diyor başka da bir şey demiyordu. Bu sene ben duymuyorum mesela. Duyan varsa ses etsin. O yüzdendir ki, yeni şarkı üretmek, dillere dolanmak ve bu gelen hızı kesmemek için çalışmaya devam Zeynep. Peki ne oldu da yine bu köşede önceki gün“Zeynep’in kaprisi” diye bir yazı yazdım. Bakın ne demişim: Zeynep Bastık için geçen gün bir yazı yazıp bazı detaylar sıralamıştım. Aslında orada dikkate alınacak çok önemli şeyler yazdım. Zeynep’e bazı önemli akıllar vermiştim. Ama görüyorum ki, Zeynep farklı bir yol çizmeye kararlı. Harbiye Açıkhava da konseri olduğu için daha önceden aldığı bazı konser anlaşmalarını son dakika iptal etmiş. Onu da geçtim sahneye çıkarken çok zorlayıcısı bazı isteklerde bulunmaya başlamış. Ve fiyatını çok ama çok yükseltmiş. Bir de sık sık “Çok yorgunum” diyerek izleyiciye “Konser bitse de gitsem” duygusunu yaşatmaya başlamış. Zeynepciğim daha çok yenisin. Daha tam olarak kök salmadın. Az biraz daha bu kaprisler için erken değil mi sence de? Bu yazı üzerine Zeynep Bastık kendi instagram hesabından açıklama yaptı? Şimdi iki yazıyı iyice okuyunuz. Özellikle Zeynep Bastık bir kaç kez daha okusun bence. Daha hiç kimse Zeynep’in adını bilmiyorken, Gizli Kalsın döneminden kendisini izleyen biri olarak şunu çok açık ve net söyleyebilirim ki: seni yönlendiren ya da starateji kuran kim varsa yaptıklarını bir kez daha gözden geçirsin. Sen bir beachte sahneye çıktığın zaman seyirci ile aranda 2,5 metre mesafe istiyorsun. Şampanya asla açtırmıyorsun. Ve 50 dakika ara veriyorsun. Yarım saat şarkı söyleyip 50 dakika ara verip yine yarım saat daha şarkı söyleyip gitmek istiyorsun. Sence bu doğru mu? Soruyorum sana? Ben diyorum ki Kenan Doğulu’nun stantları dip dibe. Hatta 5 saat ara vermeden şarkı söyledi beachte. Ben sadece bunu merak ediyorum. 1994 yılından bu yana muhabirlik ile başlayan serüvenim müzik yazarlığı ile devam etti uzun bir süre. Sezen Aksu’dan, Ajda Pekkan’a, Muazzez Abacı’dan, Tarkan’a. Hatta sayısız Dünya starları Madonna’dan Michael Jackson’a kadar izledim. Kimsenin 50 dakika ara verdiğini görmedim kusura bakma. Sakın ha Harbiye Açıkhava da böyle bir hata yapayım deme. İnan senin için büyük bir hüsran olur. Benden sana dost tavsiyesi. Bu arada gerçekten senin canını acıtma, üzme gibi bir derdim yok. Sadece bir haberci olarak duyduklarımı kaleme döküyorum. Bengü Beker’de 45 dakika ara veriyor Önceki gün yazmıştım. Bengü Beker’de On Air’de 45 dakika ara veriyor. Peki bu kadar ara olur mu Allah aşkına gece yarısı insanlar zaten bitmiş. Bu ara nedir bana biri anlatsın lütfen. Derya Uluğu 60 şarkı söylüyorsa Önceki gün Tren’de sahneye çıktı Derye Uluğ ve 60 şarkı söyleyip 3,5 saat sahnede kalmış.Hiç ara vermemiş. Ki kadınların ara vermesi gerek. Biraz rahatlaması belki üst baş değiştirmesi, makyajını tazelemesi şart. Ama Derya Uluğ bana “İnsanlar gitmese daha saatlerce şarkı söylerdim” dedi ki ben Derya’yı ne zaman izlemeye gitsem dolu dolu bir sahne yapıyor. Biraz da mekan için çalışmak gerek Bakın o mekanlar olmasa sizler sahneye çıkamazsınız. Mekanları da biraz düşünerek hareket etmek gerek. People ve Hazine’nin sahibi Tayfun Topal’ın da zaman zaman çok sıkıntı çektiğini biliyor ve duyuyorum. Sahneye çıkan isimlerin fiyatlarını yükselttiğinden tutunda, kaprislerine kadar. Hatta kuliste aralarda uyuyan isimlere kadar. Benim canlı müzik mekanım yok. Kimin ne kadar aldığı, ne kadar istediği, kime ne kadar ödendiği ne ödenmediği ide hiç umurumda değil. Gerçekten beni ilgilendirmiyor. Ama 90’lara baktığım zaman şu an sektörde gelinen duruma içim kan ağlıyor. Zaten sektör bu kadar sevimsiz giderken, işler patır patır iptal olurken ve sanatçıların sahneleri iptal edilirken kendi ekmeklerine kan doğrumalarını anlamıyorum. Demet Akalın senede bir kez dükkana çalışır Bu işler gerçekten çalışarak olur. Demet Akalın mesela. Ciddi çalışır, emek verir. Çünkü şarkı yazan, beste yapan biri değil. Sadece çok güzel şarkılar buluyor ve harika yorumluyor. Ajda Pekkan’da öyle.Bu insanlar yıllardır nasıl star olarak devam ediyor zannediyorsunuz? Çalışarak, emek vererek. Çalıştıkları yere de saygı göstererek. Demet Akalın mesela Etiler Sahne ekibi için yılda bir kere sahneye çıkar. Sadece dükkan için para almadan şarkılarını söyler. Gece boyunca dükkan kazansın diye ciddi emek harcar, şampanya açılmasına izin verir. Bu yüzdendir ki, sahneleri dolup taşıyor. İzleyeni, şarkılarını bir ağızdan söyleyeni çok fazla. Bu da kulağınıza küpe olsun derim.