Serdar Ortaç evlenene kadar “Ne zaman evleneceksiniz” mevzusu ile yıllarca gündemde kaldı.
Sonra “Çocuk ne zaman”, “Ne zaman boşanacaksınız” mevzusu ile gündemden düşmedi.
Şimdi de “Ah kafasız kafam. Annemi dinlemedim. Annem yabancı kız alma dedi bana” diyerek gündemde.
Kısacası bu hoşuna gitti.
Tembelleştirdi Serdar’ı.
Oysa ki Serdar’ın ne güzel şarkıları vardı.
Yıllarda milletin diline “Padişah”ları, “Bilsem Ki”leri, “Karabiberim”leri dolamıştı.
Say say bitmez
Bir dönem “Beste fabrikatörü” olarak adı anılıyordu.
Burnundan kıl aldırmıyordu.
Hatta bestelerini en yüksek paraya satan isim olarak bile anıldın.
Gece dışarıya çıkarken bir değil on kızla hem de yabancı kızlarla dışarıya çıkardı.
Ve sonra geldiği hallere bakar mısınız?
Allah aşkına bir kendine şu soruyu sormalısın Serdar Ortaç?
“Ben bu hale nasıl geldim?”
Özellikle “Neden beste yapamıyorum eskisi gibi” yani “Neden dillere dolanan beste yapamıyorum eskisi gibi” diye sormalısın.
Ve neden olduğunu, nerede hata yaptığını, neden yıllardır sormalısın Serdar Ortaç.
Neden saçma sapan mevzularda magazin gündemde kalmaktan hoşlandığını sormalısın.
Ve hatta şu eski gazete arşivlerine dal bence.
Hatta bir gün otur ve eski tüm şarkılarını dinle.
Belki iyi gelir sana kim bilir!
Ada vapurunda Arap turistler sigara içiyor
Pazar günü Büyükadaya gittim.
Yani çocukluğuma.
Biz çocukken ailemle adaya çok giderdik.
Hem piknik yapar hem de denize girerdik.
Pek keyifliydi. Pek güzeldi.
Ama o yıllardan eser kalmamış.
Ne keyif ne güzellik.
Hem adadılar için hem de adaya gidip keyif yapmak isteyen biz Türkler için.
Çünkü ada vapurlarında Türklerden daha çok Arap turistler hakim.
Bizim vapurda sanırım on Türkten biriydim. Ve tıklım tıklımdı.
Ve maalesef Arap Turistler vapur ve ada kurallarına asla uymuyor.
Bir kere vapurda yasak olmasına rağmen Arap turistler sigara içip izmaritlerini de denize atıyorlar. Hatta vapurun kenarlıklarına oturuyorlardı.
Uygun olmayan hareketler yapıyorlar.
İnsanların oturacakları yerlere ayaklarını uzatıyorlar.
Görevli kaç kez uyardı ama nafile.
Asla dinlemediler hatta gülüp geçtiler.
Sonuçta onlar bizim memleketimizi düşünecek hali yok. Bizler kendi memleketimizi düşüneceğiz.
Yani bu insanlara para cezası kesilmesi şart.
Görevlilere buradan sesleniyorum. Lütfen vapurları denetleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Peki adada ne yapıyorlar?
Geliyorlar. İnsanların kapılarının önlerine oturuyorlar. Çantalarından çıkarttıkları yemekleri yiyor. Kimi sokaklara tuvaletlerini yapıyor akşam olunca da gidiyorlar. Benim gördüğüm bu. Pek bir şey yapmıyorlar. Yani denize girmiyor, piknik alanına gidip piknik yapmıyorlar.
Faytonlar hız kesmeden devam ediyor maalesef. Faytonların kalkacağı yok gibi gözüküyor. At’lar ise acınacak halde gerçekten.ESİ
Akşam 20:00 dendiği zaman Pazar günü el ayak çekildi. Ada halkı “Bir oh” çekti. Ancak Pazartesi saatler 12:00’yi gösterdiği aynı kalabalık yine hız kesmeden başladı. Adada Arap turistten başta hiç kimse yoktu gibi bir şeydi.
Ve fakat
Uzun yıllardır dostum olan Doğan Burda Dergi Gurubu Yöneticisi Ferhan Kaya Poray’ın evine gittim Büyükadaya. İyi ki de gitmişim.
Çünkü çok özlemişim.
Çünkü çocukluğuma döndüm.
Çünkü İstanbul’u, memleketimi çok seviyorum. Çok güzel yerlerimiz var. Gerçekten her yerin kıymetini bilmemiz gerek.
Acilen hem de.
Tabii ki turistler gelmeli.
Kurallar konulursa hiç bir sorun yok.
İster Arap, ister İtalyan, ister bilmem ne.
Yeter ki, bizim kurallarımız iyi olsun ve denetlensin. Yoksa ada güzelliğini yaşamak bir başka zevktir. Uzun süredir yaşamıyorsanız gidin yaşayın derim.