X

2016’da Oya Aydoğan’ın cenazesi sonrasında “Cenazede Selfie çılgınlığı” başlığını atıp bir yazı kaleme almıştım.

 

Yıl 2019 oldu.

 

Bu konuyla ilgili yazıp çiziyoruz ama gram ilerleme yok.

 

İnsanımız günden güne daha da densizleşiyor.

 

Daha da çirkinleşiyor.

 

Daha da pisleşiyor.

 

Cenazede ünlü birini görünce hemen selfie yarışı başlıyor. Ancak bir de cenazeleri dizi izler gibi izlemeye geliyorlar.

 

Önceki gün Tarık Ünlüoğlu’nun cenazesinde de olanlar oldu.

 

Yine selfie çılgınlığı vardı.

 

Ve Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defin sırasında tam cenazenin üst tarafında bir başka mezarlığın üzerine oturmuş seyre dalmış kadınlı, erkekli bir gurup vardı ki, günün en çirkin, en vahim görüntüsüydü.

 

Bildiğiniz dizi izler gibi defin olayını izlediler.

 

Utanmadan, sıkılmadan, bunalmadan.

 

Kendilerine bir an olsun “Ne yapıyoruz biz burada. Ne çirkin gözüküyoruz” demeden.

 

Ardından Selçuk Yöntem’in parası çalınmış tabutu taşırken.

 

Nasıl çalınmasın Allah aşkına?

 

Gerçekten bir gurup cenaze kovalıyor.

 

Tuhaf tipler var etrafta.

 

Sanatçılara öyle bir yanaşıyorlar, öyle rahatsız ediyorlar ki, anlatmak, bunları satırlara dökmek imkansız.

 

Levent Camii’nde Ata Demirer, Yılmaz Erdoğan, Kıvanç Tatlıtuğ gibi isimler sıraya girmiş Gülenay Kalkan’a üzgün olduklarını dile getirip baş sağlığı dileyecekler.

 

Ancak diplerine kadar insanlar yanaşıyor.

 

Rahatsızlık veriyorlar.

 

O an “Haydin şöyle toplu bir fotoğraf çektirelim” diyecekler neredeyse.

 

Ama yakındır bunu da yapacaklar.

 

Oya Aydoğan’ın cenazesinde yapmışlardı bunu maalesef.

 

Gerçekten ben anlamıyorum arkadaş.

 

1-Bu nasıl müslümanlık.

 

2-Bu nasıl edep.

 

3-Bu nasıl terbiye.

 

Neden kendi insanımız bu kadar saygısız.

 

Neden cenazeye saygı ve hörmek göstermiyorlar anlamıyorum.

 

İşim gereği çok ünlü ismin cenazesinde bulundum. Gerçekten eskiden bu kadar terbiyesizlik yoktu. Ama şimdi diz boyu.

 

İnsanlar artık utanmıyor.

 

Her cenazede daha da edepsizleşiyorlar.

 

İnanın birileri adına utanmaktan had safhada yoruldum.

 

Allah hepimize yardım etsin.

Hayvan Hakları Yasası neden çıkmaz?

Önceki gün Hayvanları Koruma Günü’ydü ve liderlerde bu konuda hassas paylaşımlar yaptı.

 

Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan, “Sesi olmayanlara ses olmak insanlık vazifesidir. Hayvan Hakları Yasası’nın bir an önce yürürlüğe girmesini, hayvanların tüm kötülüklere karşı korunmasını doğal ortamlarında ihtiyaçları gözetleyerek yaşamalarını diliyorum” diyerek çok güzel fotoğraflarlar paylaştı.

 

Ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Sevgili kızım Khaleesi’nin de belirttiği gibi, az zamanda çok iş hallettik fakat daha fazlasına ihtiyaç olduğunun bilincindeyiz. Hayvan dostlarımızı korumak için gerekli adımları atacak, onlar için çalışmaya devam edeceğiz” diyerek kedisini paylaştı.

 

Ve gün boyu birçok lider hayvan hakları için paylaşımlarda bulundu.

 

İyi de benim anlayamadım konu açık ve net şudur ki, bu yasa neden çıkmaz?

 

Hayvanları korumak için bir yasa çıkartmak bu kadar zor mu?

 

Tıpkı kadınları ve çocukları korumak için çıkartılması gereken yasalar gibi.

 

Gerçekten bu yasalar neden bu kadar geç çıkıyor?

 

Neden?

Latte’den sonra

Ben aslında kedi sevmezdim.

 

Kedilere dönüp bakmadığım gibi elimi bile sürmezdim.

 

Ta ki, Latte hayatıma girene kadar.

 

Şimdiye kadar hep köpek baktım, besledim.

 

Köpekler için can atardım. Ancak Latte’yi sokakta bulup sahiplendiğim anda hayatım değişti.

 

Kedi, köpek gibi değil. Bir başka sakinliği var.

 

Bir başka rahatlığı var.

 

Şimdi onu görmeden bir gün çok zor geçiyor.

 

Eğer stresli bir iş ve hayatınız varsa kedi sahiplenin derim. İnanın sizi çok sakinleştiriyorlar.

 

Çok dinginleştiriyorlar.

 

Onlarla hayat çok daha güzel.