X

Yeşilçam’ın altın adamı Türker İnanoğlu, “Yeşilçam’ın karakterleri vardı. Vahi öz, Öztürk Serengil, Turgut Özatay, Kadir Savun, Belgin Doruk, Adile Naşit gibi. Yeni jenerasyonda onların yerine koyulacak bir isim bile yok! ‘Yeni jenerasyon sıfır’ demiyorum ama onlar gibi değil” demiş.

Haksız mı Allah aşkına.

Hadi Türker İnanoğlu’nun söylediği isimlere ben de ekleme yapalım.

Bir Şener Şen.

Bir Kemal Sunal.

Bir Münir Özkul.

Bir Ayşen Guruda yok.

Çünkü bu yeni jenerasyonun hepsi birbirine benziyor.

Erkekler yakışıklı. Esmer, kirli sakal.

Kadınlar güzel. Zayıf uzun saçlı. Dudak, burun, bakışlar, makyajlar aynı.

Hep aynı ama.

Hepsi de melun melun bakıyor.

Sıfır duygu.

Ezberlenmiş replikler.

Zengin erkek, fakir kız.

Ya da tam tersi.

Diğer dizilerde çat çat silahlar. Her bölüm en az 50 kişi ölüyor bir polis yok ortada.

Yani diyeceğim odur ki, ben Türker İnanoğlu yerinde olsam kahrolurdum.

Yazık!

Şimdi “Saldırdılar” oluyor

Önceki gün Halil Sezai’nin açıklamaları vardı. Diyor ki, Halil Sezai, “Beni herkes yalnız bıraktı. Hiç kimse bir şey sormadı bana” diyor. Kısacası insanların onu dinlemeden, soru sormadan saldırdıklarını ima ediyor.

Emina Jahovic’de aynısını söylüyor. Emina, “Boşandıktan sonra herkes bana saldırdı. İnsanlar beni yalnız bıraktı” diyor.

Yani iyiyken yapılan güzel haberler, sorular, her verilen yanıtların değer bulması unutuldu.

Şimdi istedikleri olmadığı için “Saldırıyorlar” diyor.

Tabii sırf Halil Sezai ve Emina Jahovic için değil bu söylediğim.

İnsanların özellikle ünlüler dünyasında işlerine gelmeyince “Saldırıyorlar”, “Beni yalnız bırakıyorlar”, tadında cümleler kurulur fazlasıyla.

Serenay esmeye hazır

Serenay Sarıkaya ara ara sosyal medya hesabından paylaşımlar yapmaya başladı.

Yani kısacası eski Serenay Sarıkaya eski rüzgarını da yavaş yavaş hissettirmeye başladı.

Eski dinamik, formda günlerine hızla dönüyor belli ki.

Ben de merakla bekliyorum.

Bakalım bu Serenay rüzgarı nasıl olacak?

Tüm detayları ince ince işlenmeli

Müslüm Gürses’ten sonra beni en sevindiren Ferdi Özbeğen’in filminin yapılacak olması.

Fakat Ferdi Özbeğen detaylarını ilmik ilmik, ince ince işlemek gerek.

Çünkü Ferdi Özbeğen hassas, kırılgan ve hiç kimse için kötü konuşmayan biriydi. Tıpkı Müslüm Gürses gibi.

O yüzden senaryonun doğru düzgün yazılmasının önemi çok büyük.