Aleyna Tilki.

Nam-ı diğer genç starımız. Aklına eseni yapan, aklına eseni söyleyen.

Hatta biraz abuklaşan.

Aleyna Tilki.

Şimdi de, “Ölüm ilham veriyor” demiş.

Henüz 18 yaşında.

Ve Aleyna’nın çok küçük hayranları var.

Şimdi Aleyna’nın “Ölüme küçük yaşlardan beri ilgim var. Oyun parkım mezarlığın içindeydi. Bir evim de morgun karşısındaydı. Otopsi izledim. Mezarlıklarda duyu dışı algılarla ilgili deneyler yaptım. Ölüm bana ilham veriyor” açıklamasını küçük yaşta çocuklar okusa.

Hele ki, günümüzde saçma sapan bilgisayar oyunları varken.

Ve bu saçma sapan bilgisayar oyunları küçük çocukları ölüme sürüklerken.

Yaşadık bunları.

Aleyna’nın diline bir ayar çekmesi şart.

Bu arada aklını esene yapmasına asla lafım yok. Henüz genç.

Tabii ki yapacak.

Yapsın da, şımarsın da…

Hiç hiç sorun yok.

Ancak aklına eseni söylemesi, saçma sapan şeyler açıklamasına bir dur demeli.

Nedir şimdi bu saçma açıklama.

Yapmayın lütfen. Az biraz dikkat.

Tamam sanatçı örnek alınan kişi olmak zorunda değil ama yaptığı açıklamalara dikkat etmek zorunda.

Şımarması, “Çişim var” demesi, “Camlardan atlamaya kalkmaları” gibi şımarıklıklar rahatsız etmez.

Ama bu tür açıklamalar olmaz.

O-la-maz.

Lütfen Aleyna Tilki’nin eşi, dostu, ailesi kim varsa bu konuda kendisiyle konuşması şart.

Aklına her esen saçma cümleleri açıklamamalı.

Bu yüzdendir ki, dans et Aleyna.

Şarkı söyle Aleyna.

Senin küçük hayranlarının buna ihtiyacı var. Ölüm açıklaması dinlemeye değil.

Sette karavan kavgası küf kokuyor

Önceki gün “Sette karavan kavgası” diye bir haber vardı.

Çok gülüyorum böyle haberlere.

Tam 90’lar klasiği.

Meğer Deniz Çakır karavanını küçük bulduğu için kıyamet koparmış.

Amanda aman.

E tabii yeni dizi. Reklama da ihtiyaç var. Sanırım ekiptene birileri 90’lar magazinini özlemiş.

Ve gerçekten çok komik.

90’lar unutulmaz reklam haberleri olurdu.

Yok işte kulis kavgası.

Yok işte kuliste istediği bilmem ne olmadı için seti terk etti.

Yok işte bornozu istediği marka gelmedi diye çekimi durdurdu.

Yok işte, kuş sütü eksik diye bilmem ne yaptı.

Bla bla bla.

Fakat hanımlar, beyler bu dönemde, bu süreçte bu haberler yemiyor gitmiyor…

Çok saçma ve havada kalıyor.

Gerek yok bu tarz haberlere.

Şu ara

-Geçen hafta kar görüntüleri dört bir yanı sarmıştı. Şu ara Maldivler fotoğrafları dört bir yanı sarıyor. Kimi ararsan Maldivler'de. Ancak en güzel fotoğraflar Serenay Sarıkaya’dan geldi. Ayrıca fit görüntüleri ile de göz dolduruyor.

-Hakan Altun, Sibel Can ve Hüsnü Şenlendirici’nin yeni programını merak ediyorum. İbrahim Tatlıses’in programından sonra 90’lara bir dönüş var gibi. Bir de şu diğer programlarda dönüş olsa pek güzel olacak.

-Heyecanla yeni çıkacak şarkıları bekliyorum. Tarkan, "Yeni şarkılar geliyor" diye açıkladı. Ayşe Hatun Önal, yeni şarkı hazırlığında. Şu sıkıntılı günlerden sonra güzel bir yaz gelse, şarkılar, eğlence tam gaz devam etse. Biraz insanların morali yerine gelse.. Gerçekten şu ara en çok istediğim şey. Biliyorsunuz şarkıların iyileştirici özelliği vardır.

-Bir seyahate gitmek için, bir konsere gidip bağıra çağıra şarkılara eşlet etmek için, bir sinemaya gitmek için, hatta bir filmden çıkıp diğerine girmek için, bir tiyatroya, bir düğüne, bir partiye, bir ödül törenine, hatta bir özgürce gezmek için resmen aşeriyorum. Nasıl istiyorum anlatamam. Gerçekten ne kadar özgürmüşüz ve kadar güzelmişiz.