X

İlahi Kerem Bursin ve Hande Erçel…

Çok yüzümü güldürüyorsunuz.

Yahu ne garip şeyler yaptınız!

Taaa en başından bu yana aranızda bir şey olduğu belli.

Nedir bu gizemli tavırlar çözebilmiş değilim.

Bunlar 90’larda oluyordu. Artık önemini yitirdi böyle gizemli haller.

Bi rahat olun!

Bi salın kendinizi.

İkiniz de gençsiniz, bekarsınız. Çocuğunuz yok.

Biriniz güzel, biriniz yakışıklısınız.

E daha ne olsun!

Kim neye engel Allah aşkına.

Hadi eskiden erkekler “Aman hayranlarım küsüyor” diye ortaya çıkmak istemezdi.

Kadınlar da “Aman işlerim engellenir. Beni kimse hayal etmez” der gizlenirdi.

Ee şimdi ne alaka!

Bi salın…

Bi rahat olun.

“Sevgiliyiz” deyin geçin.

Ama şu sevimsiz günlerde şu durumunuzla yüzümü güldürüyorsunuz. O yüzden itinayla izliyorum sizi.

Devam!!!

Şu ara

-Nerede abuk şey ona bakınıyorum, eğlenmek için.

-Nerede beni eğlendirecek şey onu aranıyorum. Çünkü mutsuzluk diz boyu.

-Nerede sevimsizlik hemen uzaklaşıyorum.

-Sosyal medyada bir negatiflik görsem hemen telefonu elimden atıyorum.

-Film izlemiyorum, dinliyorum. O ara başka şeylerle de uğraşıyorum.

Tam kapanma öncesi

Önceki gün birkaç işimi halletmek için Nişantaşı’nın neredeyse girip çıkmadığım sokağı kalmadı.

Tam kapanma öncesinde İstanbul’un birçok semti gibi Nişantaşı da inanılmaz kalabalıktı. Ancak şu iki yer çok dikkatimi çekti:

 

1-Tekel bayileri.

2-Kuaförler.

 

-Birincinin sebebini önce anlamadım. Çünkü önünde adeta kuyruklar vardı. Sonradan öğrendim ki, tam kapanma süresince alkol satışı yasakmış. Hatta etrafımda üç-beş kişi, “Normalde pek içmem ama olsun alayım evde bulunsun” gibi cümleler kuruyordu. Malum evlerdeyiz. Ne olacağı belli mi olur!!!

-İkincisinin sebebini anlıyorum malum tam kapanma. Kadınlar süse-püse düşkündür. E saçlara ekstra aklar düşüyor şu ara. Aynada insan kendini görünce iyice morali bozuluyor derken önlem almak şart. Kuaförlerde saçlar boyanıyor, manikür-pedikür yapılıyordu.

 

 

Yani ahali karantinaya hazır.

Bakalım 17 gün sonra nasıl çıkacağız?

 

 

Evet evet şahsen meraktayım.

 

Çünkü bu kez öyle Mart 2020’deki kapanmaya benzemiyor.

Çünkü insanlarda sabır ciddi azalmış durumda.

İlk kapanma gibi “Ekmekler yapılsın”, “Evlerde spor yapılsın”, “Ah evimi keşfettim”, “Evde sürekli bir yerleri topluyorum”, “Evimi boyuyorum”, “Puzzle yapıyorum” gibi durumlar yok.

 

Bu sefer insanlarda ne sabır kaldı.

Ne para…

Ne güç…

Ne de enerji…

O sebeptendir ki, karantina sonunu sizler gibi ben de çok ama çok merak ediyorum.

Hadi bakalım. Karantinada görüşürüz.

Koronanın ettikleri

Evet işte olan oldu.

Sinema dünyasının heyecanla beklediği 93’üncü Oscar ödülleri sahiplerini buldu bulmasına.

Ama bu sene sönük, tatsız, heyecansız geçti.

“Nerede o eski kırmızı halı” derken bir de ne olsun, spor ayakkabıları ile millet cirit attı.

En İyi Yönetmen heykelciğini kapan Chloe Zhao kırmızı halıda spor ayakkabı ile pozunu verdi. Düşünün “Korona var ne topuklusu” der gibiydi.

Millete öyle bir rahatlık çökmüş durumda. Sadece o mu?

Crocs’larıyla poz verenler dahi vardı.

Düşünün koskoca kırmızı halıda Zendaya dışında şöyle aklımızda kalan bir güzellik bile yoktu.

Lütfen şu 2021 bir an önce bitebilir mi?

Hatta lütfen 2020’yi de hatırlamayalım.