Ey yaz... Nasıl geçtin habersiz...

Haftaya okullar açılıyor. Okullar açılınca yaz bitiyor gibi geliyor bana.

Ki akıllar karışık gerçekten. Bir garip yaz yaşandı deli rüzgar gibi esti geçti, geçiyor. Nasıl oldu anlayan yok.

Şöyle etrafımda mini bir anket yaptım; "Ne çabuk geçti bu yaz" diye.

Kimisi "Ben hiç bir şey anlamadım" diyor.

Kimisi "Daha birçok planım vardı" diyor.

Kimisi "Daha yaz başlasın diye bekliyorum" diyor.

Kimisi "İstanbul'dan daha adım atamadım" diyor.

Yani anlayacağınız diyor da diyor. Gerginlik, mutsuzluk, karışıklık, hız, karmaşa kafaları karıştırdı garip bir yaz daha geçti, geçiyor. Hayırlı uğurlu olsun.

Hatta tam anlamıyla "Bodrum mu? Alaçatı mı?" tartışmalarına bile giremedik. Hangisi pahalı, hangisi değil derken yaz bitti gitti elimizden kayıyor ancak sıcaklar kafamızda yumurta pişirmeye devam ediyor.

Sıcakların devam edeceği şu günlerde siz siz olun az biraz daha çevreye duyarlı olmaya çalışın. Çünkü ciğerimizi kül eden yangınlar sonrasında görüyorum ki, insanlar hala yerlere çerçöp atmaya devam ediyor. Hatta ve hatta bol yeşillik alanlarda cam şişeleri dizi dizi yerlerde duruyor.

Anlıyorum ki, memleket uzaya çıksa da insanımız değişmeyecek. Kendini geliştirmeyecek, eğitmeyecek.

Yani artık 'yıl olmuş 2021' gibi boş bir laf bile edemiyorum.

Çünkü anlamıyor, anlayamıyor, bilemiyor, öğrenemiyor bir kesim.

Yerler hala çöpten geçilmiyor. Oysa ki, çok basit. Yerlere çöp atmayın....

Şimdi diyeceksiniz ki, "Nerden nereye geldin!!!"

Şöyle ki, bu yaz benim aklımda sadece korkunç yangınlarla kalacak. Allah bir daha yaşatmasın. Ciğerimiz, evimiz, vatanımız yandı. Canlar kül oldu.

O görüntüler hayatımız boyunca hafızalara kazındı, kazınacak.

Bu yüzdendir ki, hızlı, sevimsiz geçen yazın gerisinde benim aklımda bu korkunç yangınlar kalacak.

Bu yaz olmazsa olmazlarımız vardı elbet

-Bodrum mu? Alaçatı mı?

-Bodrum mu pahalı, Alaçatı mı?

-Bodrum'da bilmem ne yedim-içtim şu kadar para ödedim.

-Alaçatı da değişti eski Alaçatı değil artık.

-Gördün mü Alaçatı'da neler olmuş?

-Gurbetçiler geldi Alaçatı'yı çok değiştirdi. Fiyatlar ikiye katlandı.

-Gurbetçiler harcar tabii. Onların parası ile bizim para aynı değil.

-Hangi mekana gitmek gerekiyor. Hangi mekan daha güzel.

-Aşıklar Bodrum'da yakalanmışlar.

-Lahmacun fiyatı ne kadardı?

Diye diye bu yaz da olmazsa olmazlar arasına girdi bu cümleler ve haberler.

İlişki popülerliği

İlişki popülerliği diye bir gerçek var. Mesela geçen yaz Defne Samyeli-Cem Yılmaz-Serenay Sarıkaya üçgenini ne çok konuşmuştuk.

Hatta ondan öncesine gidelim. Defne Samyeli, Cem Yılmaz ile birlikte olmaya başladığında her dakika, her saniye gazetelerde, ekranlardaydı.

Fakat bu sene çok fazla konuşulmuyor.

Şimdi bu isimleri sadece örnek verdim. Çok var böyle örnekler. İlişki popülerliği diye bir gerçek var. Mesela Kaan Yıldırımlar'ı, Hadise aşkından önce bu kadar konuşmuyor, takip etmiyorduk.

Ama şimdi attığı adım olay.

Bu yüzdendir ki, popüler olmak isteyen bir kadın ünlü bir erkekle, bir erkek ise ünlü bir kadın ile birlikte olmak istiyor ki!!!

Ki gerekli mi? Bazıları için evet. Çünkü popülerlik her bünye için sevilen bir durum. Özellikle bizim ülkemizde.

Bir an bile tereddüt etmedim

Tarkan, "Geç oldu temiz oldu" diye aşı yaptırırken fotoğrafını paylaşmış.

Hatta, "Ne yalan söyleyeyim, benim de birçok insan gibi bu aşıyla ilgili soru işaretlerim, kuşkularım vardı, kafam karışıktı. Ama görüyorum ki her gün binlerce insanının hayatını kurtarıyor. Aşıyı olmamak için direnmenin manası yok" dedi. Gerçekten bu tereddütleri yaşayan birçok kişi tanıyorum. Şu anda hastanede olan. Oksijen tüpüne bağlı olan. Aşı yaptırsalardı belki daha kolay atlatacaklardı. Şahsen ben bir saniye bile düşünmedim. Koşarak aşımı oldum. Ki bunu olmamak için direnenleri de gerçekten anlamıyorum. Bazılarına ben "Neden?" diye sorunca "İstemiyorum" diyor. Ama neden? Sonra da, "Çok çabuk hazırlandı bu aşı. İçinde ne olduğunu bilmiyoruz" diyor. Ki şöyle hayatına baktığımda öyle aman da aman her şeyin içinde ne olduğunu bilerek yaşayan biri değil. Çok fazla ilaç tüketen. Çok hastalanan biri. Ama iş aşıya geldiğinde "Emin değilim" diyor. Ki bir an önce emin olunur inşallah. Çünkü aşı olmadığı için hayatını kaybeden çok insan var ve günden güne de çoğalıyor.