X

Dünyanın en komik ve zeki adamlarından birine ağlıyor, ama bizim kendi insanımıza "Vah vah artık güldürmüyor bitmiş, yaşlanmış" diyoruz. Şu ara Netfix'te Ricky Gervais'in dizisi "After Life"in ikinci sezonu ve Cem Yılmaz'ın "Diamond Elite Platinum Plus" yayında. Türkiye'de en çok izlenen sıralamasında Ricky Gervais'in dizisi dokuzuncu, Cem Yılmaz'ın gösterisi onuncu sırada. Fakat sosyal medya insanlarının paylaşımlarından görüyorum ki, hiç kimse, İngiliz komedyen için "Bitmiş, yaşlanmış, tükenmiş", "Çok sıkıcı bir dizi" demiyor. İzlediklerini belli eden fotoğrafı paylaşıp, "Harika, öldüm bittim", "Ne güzel oynuyor", "Bu ne kadar güzel dizi", "Doyamıyorum izlemeye", "Üçüncü sezon başlayacak mı?" tadında paylaşımlar yapıyor. Ama iş bizim insanımız Cem Yılmaz'a gelince burun kıvırıyor. Fakat işin en tuhafı. O burun kıvıranlar bir davette, orada burada görse yanına yaklaşıp bir selfie patlatıp hemen paylaşır. Çünkü genellikle bu tipler, "Bitmiş, tükenmiş, güldürmedi" diye paylaşım yaptı, yapıyor da o anlamda dikkatimi çekti. Neyse, alışkınız artık. İnsanımız kendi insanını aşağıya çekme gibi bir huyu var! Ne kötü!!! Ne acı!!! Ne berbat bir durum... Ama böyle... Geçmiyor, geçemiyor. Artık hastalık oldu... Bu arada Cem Yılmaz'ın gösterisi hakkında bir tek ben kalem oynatmadım sanırım. Yazılan her yorumu okudum. Her paylaşımı gördüm. Ben yazmadım. Çünkü; Cem Yılmaz da yaş aldı. Gelişti, farklı görüyor ve yorumluyor artık her şeyi. Ve çok zeki. Her zaman güldürecek değil. Güldürmeden de bir şeyler anlatabilir. Ki bu gösteri de çok şey anlatıyor aslında. Bir gazeteci gözüyle değil bir izleyici olarak Cem Yılmaz'ın filmleri ile aram çok iyi değil. Ama gösterilerini tek geçerim. Bu yüzden de ben kendisini alkışlayan kısmındayım. Sadece kendisinin bu eleştirilere çok takılmadan küsmemesini tavsiye ediyorum. Ömür hemşire Hem kadın, hem sağlık çalışanı.

Ömür Hemşire öldürüldü. Bir kadının üstelik bir sağlık çalışanının öldürülmesine üzülmeyen, isyan etmeyen, ses çıkartmayan; vicdansızdır, kalpsizdir, kötüdür. Ömür Erez 33 yaşında. Hayatının baharında. Ve 20 suçtan sabıka kaydı olduğu öğrenilen bir cani tarafından katlediliyor. Bu pisliklere gereken ceza verilmezse daha çok Ömür hemşireler katledilir. Daha çok kadın hayatının baharında yok olur gider. Onu da geçtim, bu pislikler kendilerine baktıracak bir sağlık çalışanı bulamayacak yakında. Allah aşkına sağlık çalışanına bu kadar zulüm hangi ülkede var. Kim bu mesleği seçmek ister bu şartlarda. Üstelik iki yıldır korona illeti ile uğraşıyoruz. Bu zamanlardan geçerken sağlık çalışanlarına zarar vermeyi aklından geçirmek dünyanın en berbat virüsünden daha kötü bir şey. Baltalı veli Güler misin ağlar mısın? Önceki gün haberleri izliyorum bir veli okula baltayla basmış. Elinde balta, "Nerede o çocuk" diye dolaşıyor koridorlarda. O an döndüm kaldım. Elimde kumanda. İlk yaptığım şey kanalı değiştirmek oldu. Çünkü gerçekten beyin sağlığım açısından haberin devamını izleyemedim. Allah aklımıza mukayyet olsun. Karneler alındı, kar başladı Camdan dışarıya baktım lapa lapa kar yağıyor. Bir anda kendi çocukluğuma döndüm. Karne aldığım kış günlerine... İlkokula giderken evimizde soba yanardı. Sobanın üzerinde de fokur fokur kaynayan su. Evde mis gibi bir kek kokusu. Sokakta lapa lapa kar yağışı. Bir anda o huzuru ve sıcaklığı düşündüm... Ve ne kadar "Şanslı çocukmuşum" dedim. Haydi çocuklar çıkın sokağa bol bol kar topu oynayın. Sokaktayken maske takmayın. Keza okulda akşama kadar maske takıyorsunuz. Mis gibi kar havasını içinize kadar çekin. Ellerinizi hissetmeyene kadar kar topu oynayın. Çocukluğunuzun tadını çıkartın... Çünkü sizler büyüdükçe hayat daha da çirkinleşiyor.