X

Mevzumuz Bergen...

Ve asıl konumuz; Bergen'in, yani bir kadının, aşkı uğruna yaşadıkları. Sevdiği adama inanması. Ve bunun sonucunda genç yaşta bir gözünü ve daha sonra da hayatını kaybetmesi.

Fakat, ama, lakin ne oluyor?

Zenginin parası züğürdün çenesini yoruyor konusuna geldik yine. Hem de ışık hızıyla.

Ve asıl konu bir anda unutuldu. Hatta bir an önce unutulmak, unutturulmak istendi. Ve yine en dikkat, en merak edilen konuya geldi mevzu. Yani paraya...

Kim ne kazandı?

Farah Zeynep Abdullah cebine ne kadar indirdi?

Şu an tek konumuz buymuş gibi bir durum var.

Ki tamam anlıyorum meslektaşlarım. En sevdiğiniz konu bu, sizleri çok iyi anlıyorum. Ki şimdi bana, "Hadi Esin yapma. Bu yıllardır olur. Yıllardır her film hakkında izlenme ve hasılat konuşulur. Kim ne kadar kazandı haberleri yapılır" diyeceklerdir elbet.

Fakat bu konu biraz daha bekleyebilir mi?

Çünkü Bergen memleketin en büyük yarasını, en büyük sorununu anlatan filmlerden.

Yani nedir bu sorun; "Kadına şiddet!"

Kadınların hayatını kaybetmesi her sene daha da artıyor. Üzgünüm ki, bu "artıyor" kelimesini hiç kullanmak istemiyorum ama öyle. Artıyor gerçekten. Bunun önüne geçilemiyor.

Ve yasalar, kanunlar çıkmıyor, çıkamıyor.

Oysa ki, Bergen'i izleyen çok kişinin ufak da olsa beyninde bir ışık yandı, yanıyor. Küçük de olsa, üç-beş kişi bile olsa, "Ben de bunu yaşıyorum aslında" dediğine şahit oluyoruz, duyuyoruz. Ve bunun için önlem almaya çalıştığını görüyoruz, duyuyoruz.

Biraz daha bu konuları irdelesek, yazsak, konuşsak olmaz mı?

Daha bu konu taptaze duruyorken, daha bu konu çözülememişken batsın parası, batsın hasılatı.

Gerçekten bunu kabul etmiyorum ve etmek istemiyorum. Yeter!!! Alıştığınız, bildiğiniz mevcut haberciliği bu konu üzerinden yapmasanız ya da biraz erteleseniz olmaz mı? Bize şimdi bu "Kim ne kadar kazandı" haberi ne kazandırıyor. Ne kazandıracak.

Ve keşke daha çok hasılat yapsın.

Daha çok izlensin. Daha çok konuşulsun bu kadına şiddet olayı.

Ve birileri fazlasıyla rahatsız olsun.

Siz de olun... İçiniz rahat etmesin. Hatta filmi izlemekten kaçınan, rahatsız olan erkekler de gidip izlesin. Görsün hemcinslerinin neler yaptığını.

Tiksiniyorum

Anlıyorum ve farkındayım.

Milyon dolarlık rakamlar biraz iştahınızı kabartıyor. Hasılat rakamları gözlerinizi yerinizden çıkartıyor. Ama gerçekten konumuz şu an bu değil.

Bu ülkede imkansızlık yüzünden okuyamayan,

Koca dayağından nefes alamayan.

Ana-baba baskısından dolayı eşinden dayak yiyip evinde oturan.

Kocasından şiddet üstüne şiddet gören bir de aldatılan.

Huzurlu bir şekilde evinde oturamayan kaç kadın var biliyor musunuz?

Bunlar yaşanıyorken ben para-pul konuşulmasından gerçekten tiksiniyorum.

Tik-si-ni-yo-rum.

Bakın hem inanın öbür dünyaya gitmiyor o sürekli konuştuğunuz, bazı değerleri hiç saydığınız para-pul. Pazar günü gazeteci arkadaşım Oben Budak'ın babasının cenazesindeyim. Bir kez daha gördüm ve gördük ki, defin sırasında tek bir kefen vardı üzerinde.

Unuttuysanız bi cenazeye gidin derim.

Ha bu arada diyeceksiniz ki, "Kusura bakma bu da gerçekler"

Tamam para gerekli. Gereksiz değil ama bazı değerlerimiz de gerekli. Ve kadına şiddet hepimizin sorunudur.

Ve bu gerçekleri unutturmaya çalışanlar var. Üzgünüm ki, bu kadına şiddet hepimizin sorunu ve bu soruna ses çıkartmayanlar da en az o şiddeti gösterenler kadar suçludur.

Ve unutturmaya çalışanlar da...

Türkiye’de kadın olmak

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın geçen yılki verilerine göre, Türkiye genelinde kadınların yüzde 55'i şiddet gördüğünü söylüyor.

15 yaşından büyük her 3 kadından 1'i yaşamının bir döneminde fiziksel ve veya cinsel şiddete maruz kalıyor ve kalmış. Ve maalesef sanıldığı gibi de eğitim düzeyi düşük kadınlar değil, eğitim düzeyi yüksek her 10 kadından 3'ü de şiddete maruz kalıyor.

Kadın cinayetlerini hiç söylemiyorum. Ki verilere göre her sene daha artıyor. Ki evet "Artıyor" kelimesinden hiç hoşlanmıyorum evet ama doğru.

Artıyor. Kadına şiddet, cinayetler artıyor.

Hanımlar-beyler. Farkında mısınız bilmiyorum ama şimdi para konuşma zamanı değil. Bu yüzden şiddeti konuşmak, unutturmamak yüksek sesle bağırmak gerekiyor.

Çok gülüyorum

Sahnede şimdi kim seksi kostüm giyse.

Seksi danslar yapsa. Hemen "Gülşen'e meydan okudu" deniyor.

Çok gülüyorum gerçekten.

Kim, neden, niçin Gülşen'e meydan okusun Allah aşkına ya. Artık değiştirseniz mi şu kafaları.