Tarkan, "Yap Bi Güzellik" dedi tam bir yaz şarkısı ile çıkageldi.
Tarkan hayranı olarak sevdim mi sevdim. Tabii "Kuzu Kuzu", "Şıkıdım" falan değil ama olsun varsın Tarkan ne yapsa severiz biz. Ancak tek anlayamadığım mevzu Tarkan'ın "Geççek"ten sonra yaptığı her şarkı siyasete mi bağlanacak.
Şimdi de "Acaba dış güçlere mi diyor, yap bi güzellik derken" diye cümleler kuruluyor. Arkadaşlar, hanımlar-beyler, çıksanız mı artık şu siyaset kafasından. Her şeyi de siyasete bağlamak ne bileyim artık biraz saçma değil mi?
Tarkan bize yıllardır harika şarkılar yapmış, bizi mutlu etmiş, oynatmış, ağlatmış starımız. Ve birçok ülkede hayranları olan neredeyse tek Türk sanatçımız. Bunu artık kabul mu etsek.
Ki Tarkan'ı yıllardır takip eden bir gazeteci olarak açık ve net şunu söyleyebilirim ki, yaptığı ve yapacakları şarkılardan, kliplerden asla ödün vermedi. Ne istiyorsa onu yaptı ve sanırım onun başarısı da burada gizli.
Ve sonrasında da hiç yanıt vermedi. Bu konuşmalara da vereceğini düşünmüyorum. Yani siz de naçizane yapın kendinize bir güzellik ve biraz eğlenmenize bakın.
Bu hafta sayıkladıklarım
Bu hafta okuduğum haberler karşısında kendimi şöyle sayıklarken buldum; -Eskiden telefon mesajlaşmaları ifşa olurdu şimdi de Instagram DM mesajları ifşa oluyor. Aşk olsun, olmasın. İlla bir kadın ile erkek mesajlaşıyorsa vardır bir şey durumu algısı maşallah beyinlere yerleşti. Son örneği de Çağla Şıkel ve İzzet Antebi... Mevzu mahkemeye intikal etti, çok bir şey söylememek gerek ancak şu var ki, Çağla Şıkel bu konuda çok bahtsız çok. -İzel, Çelik, Ercan efsanesi geri geliyormuş. "Vay" dedim. Gerçekten efsaneler de. O şarkıları anında ezberledik, gözümüzü ayırmadan izledik. Çünkü gerçekten efsaneler de. Devam edemediler. Çünkü hepsi farklı karakterlerde ki, zaten hepsi tek tek meşhur oldu sonra. Yok olup gitmediler. Sıradan değillerdi çünkü. Şimdi bakalım nasıl olacak. Bu üçlünün yapacaklarını merak ediyorum.. -Brad Pitt etek giydi bir anda gündem oldu. Amanın erkek adam etek giyer mi? Şahsen kendi bakış açımı söyleyecek olursam giymez efendim, giymemeli ve giymese iyi olur. Ama adama yakışmış be arkadaş... Yiğidi öldür, hakkını yeme!!! -Oldum olası miras tartışmalarını hiç anlamamıştır. Ölen ölüyor sonra arkasından birileri kavga ediyor, mahkemelik oluyor. Şimdi de Ece Erken ve eşinin yakınları arasında miras mevzuları var. Ölen öldüğü kalıyor, dünya saçmalığı içinde birileri de para için birbirine giriyor. Ha bir de parasını, malını, mülkünü hayır kurumlarına bağışlayan ünlülerin ardından akrabalarının "Reddi miras davası"nı da anlamıyorum. Sana ne kardeşim. Adam yıllarca çalışmış, çabalamış. Parasını kime isterse bırakır. Senin o mal, mülk, para da emeğin yok ki!! -Yok yok Ozan Güven hiç değişmeyecek. Yine gazetecilere, "İndir kamerayı adam gibi konuşalım" diye dayılanmış. Ama Ozan hep böyle sertti, anlatmaya çalıştığını hep daha sert bir dille anlatırdı. Klasik Ozan beni artık şaşırtmıyor. -Selen Görgüzel, "Hamdi Alkan beni Instagram'dan engellemiş ve silmiş" demiş. Hadi takip etmemesini anlarım da şu engelleme işine çok gülüyorum. Bu karşı tarafı engelleyen kişi ne kafası yaşıyor acaba. Gerçekten çok komiğime gidiyor. Ve asla anlamıyorum. 'Sen kimseyi engellemedin mi?' diye soracak olursanız, evet engelliyorum. Sapıkları!!! -Merve Boluğur'a geçen gün, "Senin hiç dostun yok mu? Eski zamanlarda ne kadar iyiydin" diye bir yazı yazdım. Gerçekten hala öyle düşünürüm. Ne oldu bu kıza!!! Gerçekten şöyle bir güzel kollarından tutup, tutup şöyle bir güzel silkelemek istiyorum. Kendine gel Merve kendine gel Merve kendine gel Merve!!! E bize ne!!! "Gördün mü bak Serenay Sarıkaya ve Umut Evirgen birlikteymiş. Bir yıldır inkar ediyorlardı. Şimdi çıktılar meydana. Bir de utanmadan birbirlerini paylaşıyorlar" diyenlere "E bize ne!" diyorum. Bazen gerçekten bu mesleği ben mi yapıyorum, başkaları mı anlamakta zorluk çekiyorum. Çünkü mesleği bu olmayanlar daha çok ahkam kesiyor bizim işimiz için gerçekten. Bu işin asla bir ayarı yok ve olmayacak da. Serenay Sarıkaya ve Umut Evirgen bir yıldır birlikte. Belki daha fazla. Belki o an emin olamadılar. Belki o an çıkmak istemediler. Belki o an kabul edecek durumları yoktu. Belki "Biz yapamayız" savaşını veriyorlardı. Belki emin değillerdi. Yani olamaz mı? Belki şimdi emin oldular. Şimdi gerçekten mutlu olduklarına inandılar ve artık saklanma ihtiyacı duymuyorlar. Olamaz mı?