Kaan Urgancıoğlu son yılların en etkili oyuncularından. Ben de kendisini izlerken çoğu zaman gözlerime inanamıyorum. O kadar iyi oynuyor ki, oturduğum yerden kalkıp alkışlamak istiyorum.
Başarılı insanların hakkını vermek gerektiğini düşündüğüm içindir bu sözlerim. Ki Kaan'da gerçekten başarılı. Ve şimdi de başrollerini Jason Statham, Hugh Grant, Aubrey Plaza ve Josh Hartnett’ın paylaştığı “Operation Fortune” (Servet Operasyonu) da rol aldı. Ve film 13 Ocak’ta vizyona girecek.
Filmin ekibi gerçekten müthiş ve Antalya’da çekildi. Hem kadro iyi hem de memleketimizde çekildi ve Türk oyuncular da var. Yani Kaan Urgancıoğlu da oyunculardan biri. Daha ne olsun. Rol kısa olsun, uzun olsun ne fark eder. Üstelik rolün kısa oluşu değil etkisi önemlidir. Çünkü Kaan ilk aşamada, “'Bu kadar kısa bir sahnede rol almalımıyım’ diye düşündüm. Fakat Guy Ritchie ile çalışmak ve bu kadar güzel bir oyuncu kadrosunun içinde olmak bana çok anlamlı geldi. Senaryoyu da okuyup beğendikten sonra ekibe dahil oldum. Sete gidince de anladım ki Guy Ritchie filmi çekerken yeniden yazan bir yönetmen. Diyalogları olan sahnelerim bitmişti. Guy Ritchie beni yanına çağırdı ve sahneyi revize edip karakteri biraz daha yaşar hale getirmek istediğini söyledi” diye anlatmış.
E ne güzel işte. Bir oyuncu olarak bundan güzel tecrübe olabilir mi? Al Pacino'nun Robert De Niro'nun sayısız küçük rolleri var çoğu filmde. Öyle ki, küçük rollerde oynadıkları filmlerde sadece o rolleri insanların hafızasında kalıyor. Yani bir rolün uzunluğu değil etkisi önemlidir.
Ki bence Kaan hakkını vermiştir rolünün ve kendinden söz ettirecektir. Bu fırsatı sırf rolü kısa olduğu için kaçırsaydı ve sonradan çıkıp anlatsaydı, sevimsiz olurdu.
Bunu da söyleyeyim.
4 bin TL iyiymiş
Önceki gün "Flört etmenin maliyeti 4 bin TL" diye bir haber vardı.
Haberi görünce, "İyiymiş" dedim. Çünkü çok az bir rakam çıkmış ortaya. Çünkü son yıllarda hem gördüklerim, hem duyduklarım, hem de ödenen fiyatları bilince çok az bir rakam gibi geldi bana.
Çünkü artık kadınlar en lüks ve bilinen mekanlara gitmek istiyor.
En pahalı hediyeleri istiyor.
Ve üstelik sosyal medyada gördüğü her şeyi almak istiyor.
Üstelik kendi kazanarak değil, bir başkasının almasını istiyor.
Tabii sözüm meclisten dışarı. Her kadın böyle değil. Ben değilim mesela. Tabii ki sevgilimin hediye alması hoşuma gider. Ama ben de almalıyım.
Fakat çoğu kadın, "Asla erkeğe hediye almam" diye başlayıp "Sen salaksın, onu aldırsana, bunu aldırsana. Onu almadı mı, bunu almadı mı? Bırak bu tipler değer bilmez" diye devam ediyor.
Neyse kendimi bildim bile yapılan bu tartışmaya takılmıyorum elbet ama şu var ki, günümüz kadını kendisine para harcayan adımı seviyor. Bu konu çok geniş daha detaylandırmak gerek. Hatta sizden gelen mesajları da yazmak gerek. Bekliyorum elbet. Sizler ne kadar harcıyorsunuz mesela sevgilinize.
Ya da gerçekten haberdeki aylık 4 bin TL mi gidiyor yoksa daha mı fazlası?
Benimki yine Ghosting oldu
Malum yeni bir dil var. Ve bizlerde zaman zaman bu dile ayak uydurmaya çalışıyoruz. Son zamanlarda yaşıtım kadınlardan sürekli "Ghosting" kelimesini işitiyorum.
Ve şöyle konuşuyorlar;
-Yine Ghosting oldu.
-Bakalım ne zaman Ghosting olacaksa.
-Yakında Ghosting olur.
Yani eskinin;
-Adam gitti gelmedi.
-Adam kayboldu.
-Adam bir anda aşk sözleri söylerken hayalet oldu.
-Adam yok ortada.
Adam gitti lafı Ghosting oldu anlayacağınız.
Peki Ghostin ilişki ne demekmiş kayıtlara göre;
İlişkilerde görmezden gelmek olarak tanımlayabiliriz. Romantik bir ilişkiyi bitirmek için karşıdaki kişiyle iletişime geçmeden aniden sonlandırmak, herhangi bir açıklama yapmadan bütün iletişimi kesmektir. Bu duruma maruz kalana “ghostee”, ilişkiyi aniden bitiren kişi “ghoster” olarak tanımlanır.
Yani budur...
Son günlerde bu durum çok popüler. Bu arada sadece erkekler Ghosting oluyor zannetmeyin. Bu Z kuşağı kadınları da bu durumu çok ciddi bir şekilde onaylıyor. Hatta kadınlar "Beni kasma, düşme benim üstüme. Bırak işte yarını sorgulama" tadında.
Şunu diyeceğim ilişkiler evrim değiştirdi. Eski ilişki mantığı yok.
Çoğu da mesaj ile ayrılıyor
Ferdi Tayfur'un kızı Tuğçe Tayfur nişanlandı. 16 gün sonra nişanlısı Ghosting olmuş. Mesaj çekerek bitirmiş ilişkisini. Ama artık bu da nedir arkadaş. Her şeyin bir adabı olur. Mesaj ile ayrılmak nedir... Telefonda ayrılmak. Artık karşındakine saygın yoksa biraz kendine saygın olsun değil mi? O kadar zaman geçir, ilişki yaşa, üstelik bir de yüzük tak. Sonra mesaj ile ayrıl. Yuh derler adama... Ayıp ayıp... Yahu bırak nişanlını insan eşine, dostuna yapmaz böyle bir saygısızlık. Tamam arada tartışma olur, mesajla ayrılık falan olur ama o da ilişkinin tuzu, biberidir. Öyle hafiften bir şeydir. Ama bu nişanı atmak üstelik mesaj ile... Yok bana göre değil bu tarz saçmalıklar. Size göre de olmasın. Bunlar saygısızlık...