Bu hafta açılış, davet, parti derken yoğundu. Özellikle de The İstanbul Edition Otel'in içinde açılan dünyaca ünlü kulüp Billionaire'de komik. Pal Fm'in de sahibi olduğu Azeri iş adamı Nubar Terziyan'ın da sahibi olduğu otelin de 4 Mayıs akşamı açılışı var. Şimdi tüm sosyete o geceye hazırlanıyor. Bakalım nasıl olacak ama Billionaire'deki açılış çok komikti. Yani garsonların ve tüm çalışanların ingilizce konuştuğu kulübün DJ'i İtalyan'dı ve Yıldız Tilbe şarkıları çalıyordu. Yani herkes kahkahalar ile güldü bu olaya. Serdar Ortaç'da davetliler arasındaydı. Tabii yabancı uyruklu güzellerle. Otelin içinde yer alan Cipriani'de de tüm garsonların İngilizce servis yapması birçok kişiyi rahatsız ediyor. Ama isterseniz Türkçe mönü veriyorlar bilginize. Yoğun geçen geçtiğimiz haftadan aklıma takılanları sıralamak istedim. Hem eğlenceli hem düşündürücü. Buyurun magazin çorbasına...

Hülya Avşar: Her zamanki gibi tam 12'den vurdu. Daha önce, "Kaya beni aldattı" diyerek güzel bir kadın yani kendisinin de aldatılabileceğini göstermiş ve çok kişiyi şaşırtmıştı. Şimdi de, tam kendinden beklenen cesur yürek bir şekilde, "Saadettin beni şutladı" diyerek her zamanki, gibi bir adım öne geçti. Yani şampiyon belli ikinci kim yani. Bravo demekten başka çare yok ki. "Ben oldum" diyen çaylakların kesinlikle kendisinden öğrenmesi gereken çok şey var çok...

Ajda Pekkan: Ne denebilir ki? Duruşu, ifadesi, bakışı. Gerçekten çok farklı. Yurt dışına açılabilecek ve adından söz ettirecek tek Türk sanatçı olabilirdi aslında. Çünkü öyle bir aurası var. Geçtiğimiz hafta Twist'e yaptığı tasarımlar yüzünden İKSV'nin en üst katında X Restaurant'da buluştuk. Ne zaman görsem biraz daha gençleşiyor. Kesinlikle Benjamin. Ve Twist kreasyonu olay olmuş. 5 Mayıs'ta İstinye Park mağazasında Ajda Pekkan satış yapacak. Meraklısına.

Süreyya Yalçın: Havanın biraz daha soğuk olduğuna bakmayın. Yaz geldi geldi. Nereden mi biliyorum. Süreyya Yalçın yurda giriş yaptı da ondan. Çoğunluk olarak New York'ta yaşayan Süreyya Yalçın, ülkemize geldiği zaman sezon açılmış demektir. Gelir gelmez de, 40 bin dolarlık içki şişesiyle gazete sayfalarında baş köşede yerini aldı. Oh mis vallahi. O geldi yaz havamız değişti. Ben artık Süreyya Yalçın'ı eleştirmiyorum. Ona bayılıyorum. Hatta kesinlikle magazin de bir renktir. Ne yanıt veriyor ne de ses çıkartıyor. O da Hülya Avşar gibi her şeye gülüp geçiyor.

Ayşe Özyılmazeler: Ne denebilir ki? Yorum yapmamak en doğrusu galiba. Ucuz magazin yapmak için yola çıkıp daha sonra geri vites böyle yapıyor işte. Magazini hafife almamak gerek. Ve eski magazin yöntemlerinden uzak durmak gerek.

Hadise: Bir kadının fendi erkeği yendi mi desek. Ne desek. Şarkıları ile eski sevgilisine mesajlar gönderen Hadise, Sinan Akçıl'ın tam evinin karşısındaki, duvarı 50 bin TL verip kiralamış. Kendi fotoğrafını koydurtmuş. Bravo. Böyle zeki hareketleri çok seviyorum. İnanın Hadise çıkıp, "Dır dır dır" konuşsaydı bu kadar etkili olmazdı. Kıymeti olmazdı yani. Bazen sessiz eylem yapmak ve vurucu hareketler sergilemek en iyisi. Bu olay sorulduğu zaman yorum yapmaktansa, güzel bir kahkaha atarsa tadından yenmez bence.

Seray Sever: Vallahi ne diyeyim. Seray Sever'in "İlk birlikteliğimi eşimle yaptım. Biz de bekaret önemlidir" açıklaması ün ve şöhret basamaklarını çıkmak için her türlü açıklamayı yapan acemi çaylakların yaptığı açıklamalar gibi geldi bana. Ne gerek var Seray'cığım. Yani şimdi sana yakışmadı bence. Özellikle bu konuya dem vurmanın ne alakası var? Yani senin mantıklı bir açıklaman varsa anlat da, öğrenelim. Ama gereksiz olmuş. Yani söylediği şarkı gibi bu açıklama da inanılmaz gereksiz. Ama yine de sen bilirsin.