X

Biliyorsunuz Türkiye'ye gelen birçok ünlü buradaki ilgi karşısında gitmek bilmiyor. Biscolata erkeğimiz Carlos Martin hakkında da en son "Kesin buraya yerleşecek görünsünüz" demiştim.

 

 

 

Buyurun işte sinyalleri vermeye başladı. İlk olarak geçen ay memleketteki bütün gazeteleri dolaşıp kadın gazetecilerle buluşan Carlos şimdi de Petek Dinçöz'ün klibinde rol almış. Az biraz bekleyin yakında "Türkiye'yi çok seviyorum adımı da Carlos'tan Cahit'e geçiriyorum" diyecek. Yani ben şaşırmayacağım. Ama şaşırdığım başka bir detay var. Perşembe günü Petek Dinçöz'ün Carlos ile fotoğraflarını gazetelerde görmüşünüzdür. Petek seksi siyah mini şortuyla Carlos ile samimi poz vermiş. O haberi okuduktan beş dakika sonra Twitter'da Umre yolundaki Petek Dinçöz'ün fotoğrafına denk geldim. Kendisine iyi yolculuklar, bol ibadetler diliyorum da insan neden ibadet yolunda poz verir anlamam ve hep şaşırırım. Keşke olmasa.

 

 

 

Aşk gününde ne mi oldu?

 

 

 

Cahide'de Ümit Besen, 'Nikâh Masası'nı söyledi, Mix'te Hakan Altun, "Telefonun ucunda çaresiz bekliyorum" dedi. Cenk Eren'in sahibi olduğu Pisaya yeni dekoruyla görücüye çıktı. Ama Cenk My Pavyon'da romantik şarkılarını yorumladı. Magazin'de "Sihirlidokunuşlar" adlı özel bir parti yaptı. Kanyon da Ozan Doğulu aşk şarkılarını çaldı. Tarkan, sevgililer için özel bir şarkı paylaştı Twitter hesabında. Can Şengün çaldı ve Tarkan özel şarkılarını yorumladı. Bence günün en güzel ve anlamlı anlarıydı. Uzun süredir sesi soluğu çıkmayan Tarkan'ın doğal ve içten hali bence harikaydı. Ve şarkıların sonunda "Seni Seviyorum" demesi tüm sevenlerini çıldırttı. Bu arada Gülşen "Yatcaz Kalkcaz"ı da görücüye çıkarttı. Bu hafta da albümü çıkaracak.

 

 

 

Güzel ve değişik bir şarkı. Küluplerde defalarca çalar benden söylemesi. Ve son olarak hiç kimsenin Sevgililer Günü'nden nefret ettiği yok. Maşallah herkes çok özel partilerde kutladı. Trafik bile yoğundu. Hele kendisini yılbaşı gecesinde zannedip parıltılı, ışıltılı elbiseler giyen hanımlar da göz doldurdu diyebilirim. Yani anlayacağınız bu sene sevgililer günü bir hayli hareketli geçti.

 

 

 

Ve dünden aklımda kalan

 

 

 

1- Ellerde bol bol kırmızı güller vardı.

 

 

 

2- Taksim Meydanı'nda karanfil dağıtımı yapılıyordu.

 

 

 

3- Gazetemizin yemekhanesinde Sardunya kırmızı kalpli kurabiyeler ikram etti.

 

 

 

4- Resrotanlarda kırmızı güller, kalpli pastalar bol bol mevcuttu.

 

 

 

5- Sevgilisi olmayanlar "Bugün sosyal medyayı protesto ediyoruz girmeyeceğiz" Twit'leri attı.

 

 

 

6- Okan Kurt'un eşi Demet Akalın'a jest yaparak tıra kendi fotoğraflarını giydirmesi.

 

 

 

7- Instagram'da, Twitter'da, otelde, sokakta, arada bol bol kırmızı renk ve kalpler vardı. Hatta bir ara kalbim durdu gibi hissetmeye başladım.

 

 

 

8- Her köşe başında, tenekeye, kovaya, elma sandığına konmuş kırmızı güller satan insanlar vardı.

 

 

 

9- Bu sene yaşları çok ilerlemiş amca ve teyzelerin elinde de bol bol çiçek gördüm.

 

 

 

10- Birçok kadının üzerinde kırmızı elbise, dudaklarında da kırmızı rujları vardı. Erkeklerin kırmızı kravatları en dikkat çeken durumdu.

 

 

 

Ve aşk gününde 25 yıl sonra gelen evlilik

 

 

 

Derler ki, "Bir erkeği altı ay içinde nikâh masasına oturttun oturttun. Sonra evliliği unut" ama bakın Tarık Ünlüoğlu ile Gülenay Kalkan'ın hiç de öyle olmamış. 25 yıl sonra imza imzalar atıldı. Bence Sevgililer Günü'nün en güzel olayıydı. Birçok kişi bu ikiliyi evli zannediyordu. Çünkü ikili birbirlerini "Eşim"

 

diye tanıtıyordu. Aralarında harika bir uyum vardı ve gerçekten evli olmadıklarını anlamak imkânsızdı. Son yıllarda evlilikleri bırakın ilişkilerin ömrü bile üç ay sürerken 25 yıl sonra "Seninle yaşlanacağım. Bir ömürü seninle geçireceğim" demek çok güzel bir duydu. Helal olsun tebrik ederim. Harika iki insan.

 

İnşallah o imza onların aşkını ikiye katlar.

 

 

 

Siz uyurken

 

 

 

- PİYASA 01.00, Barda duran bir kız o kadar coşkulu eğleniyordu ki, barın üzerinden duran tüm bardakları döktü, kırdı. Onunla da yetinmedi önünde duran mısır tabağını düşürdü.

 

 

 

- KIRÇİÇEĞİ 04.00, yan masada kalabalık bir grup yemek yiyor. Ama o kadar çok bağırarak konuşuyorlar ki, konuştukları konuyu tüm mekân dinliyor. Konu malum mekanda yaşadıkları çılgın eğlenceleri birbirlerine anlatıyorlar.

 

 

 

- REHAB 02.30 dansçılar striptiz direklerinde dans ettiler. Onlar indikten sonra mekanda bulunan herkes direklerde kendi hünerlerini sergilemeye başladı.