X

Meltem Cumbul, Alican Özbaş’la evlendiğinden bu yana vukuat üstüne vukuat yaşanıyor. Sağolsun Alican Bey’in ve babasının gafları dayanılacak gibi değil. Evlilik olduğundan bu yana yaş meselesi konu edildi, istenmeyen gelin olduğu ifade edildi. Meltem’in çocuğu olmadığına kadar konuşuldu. E bir kadın olarak çok onur kırıcı meseleler bunlar. Meltem Cumbul ve Alican Bey’in yakınlarından bu evliliğinin olduğu günden bu yana çok şey duyuyorum. Hâlâ da duymaktayım. Meltem’in sonunda isyan ettiğini de biliyorum. Bence geç bile kaldı. Biraz kendi kıymetini bildirmesinin zamanı gelmiştir. Şimdi Los Angeles’a gitmiş. Orada evi var zaten Meltem’in sık sık gidiyor ama birçok kişi çiftin boşanacaklarını da konuşuyor. Olabilir tabii ama şu an böyle bir şey gerçekleşmez. Biraz daha zamanı var.

 

 

 

Yaşın ne önemi var

 

 

 

Nilgün Belgün bir yıldır aşk yaşadığı Bekir Ünlüataer'den ayrıldıklarını açıkladıktan bir gün sonra telefonda konuştum.

 

Yine şen kahkahasıyla neşe saçıyordu. Bu kadın içi kan ağlasa bile belli etmez. Acayip bir durumu var Nilgün Belgün'ün. Helal olsun. Bir yıl birlikte olduğu kişiye de hiç laf söylemedi, söylettirmedi. "Aslanlar gibi ilişkimizi yaşadık ama bitmesi gerekti" dedi. Ne diyelim hayırlısı olsun. Tabii bu ilişki biter bitmez etraftan birçok kişi "Yaş farkı işte eninde sonunda ayrılacakları belliydi" diye açıklamalar yaptı. Ben inanmıyorum.

 

Artık yaşı yaşına denk olanlar bile ayrılıyor. Yaş kıstas olmaktan çıktı bence.

 

 

 

Sağım solum ev partileri

 

 

 

Son yıllarda gece hayatını 90'lıların ele geçirdiğini sık sık yazıyorum. Artık onların eğlencesine alıştık. Çünkü dünya umurlarında değil. Çok güzel eğleniyorlar ve çok para harcıyorlar. Mekân sahibi de 90'lılara hizmet vermek istiyor. Bu yüzden de artık abileri, ablaları ev partilerini sıklaştırdılar.

 

Her gece bir evde parti var. Hem de bu ev partilerine içki firmaları sponsorluk yapıyor. Ev sahibi bu durumdan para bile kazanıyor.

 

Anlayacağınız 90'lıların bu mekânları işgali başka bir iş sektörüne döndürdü olayı.

 

 

 

Cuma-cumartesi müşterisi farklı

 

 

 

Hiç işletme sahipleri ya da garsonlarla sohbet ettiniz mi bilmiyorum ama ben işim gereği sık sık ediyorum. Mesela cuma ve cumartesi yemeğe çıkandan tutun gece eğlenmeye çıkan kişiler bile farklıdır. Cuma dışarıya çıkan kişi gerçekten yemek yemek için ve eğlenmek için çıkar. Parasını da ona göre harcar. Ama cumartesi dışarıya çıkanlar daha farklıdır. Örnek vermek gerekirse cuma günü on kişi bir mekânda bir masaya otursa hepsi yemeğini söyler, içkisini içer. Tatlısına kadar. Yani akşamın hakkını verir. Ama cumartesi öyle değil. On kişinin bir masaya oturup sadece iki pizza bir içki söyleyerek tüm gece masayı işgal edip vakit geçirdikleri biliniyor. Bir kulübe gidip tek bir şişe birayla zaman geçiren bile var. Cumartesi her taraf çok kalabalık olabilir ama kuru bir kalabalık var anlayacağınız.

 

 

 

Gecenin olmazsa olmazları

 

 

 

■ Kadınların kırmızı rujları.

 

■ Kesik kesik tayt ve desenli çoraplar.

 

■ Kocaman parlak çantalar.

 

■ Gecenin belli bir saatinden sonra ayaktan çıkmış ayakkabılar.

 

(Hanımlar yapmayın çok çirkin oluyorsunuz)

 

 

 

Siz uyurken

 

 

 

■ TAMİRCİ 03.00 barın kenarında duran kız yanındaki adamla kavga ediyor. Çok ses var ve ortam karanlık. Zaten neden kavga ettiklerini anlamak güç ama kızın çocuğa bir tokat attığını gördüm.

 

■ REHAB 04.00 barın üstünde bir kız ile bir çocuk oturuyor.

 

Barmen haliyle inmelerini söyledi. Çocuk indi ama kız barın üstüne çıkıp dans etmeye başladı.

 

■ PAPERMOON 00.30 tuvalette iki kadın makyaj tazeliyor ben de söylemesi ayıp içerdeyim. İki kadın meğer bu hafta olayların kadını Şeyda Coşkun'u tanıyorlarmış. Öyle bir dedikodu çevirdiler ki kadınların anlattıklarını burada yazsam kesin mahkemelik oluruz.