X

Cumartesi günü Elif Dürüst’ün yanındaki gizemli erkeği merak etti herkes. Uzun süredir ortalarda gözükmeyen Elif Dürüst’ün yanındaki kişi patlayan flaşlardan rahatsız olup gizlenmiş ve ne yapacağını şaşırmıştı. Gün boyu herkes birbirine o adamın kim olduğunu sordu. O gizemli bey 2010 yılında 38 yaşında hayata gözlerini yuman Ceyla Gölcüklü’nün 11 yıl evli kaldığı, ölümünden beş yıl önce boşandığı eski eşi Shery Shahnavaz. Aldığım bilgiye göre bugün ilişkilerinin birinci haftası doluyor. Yani daha çok taze. Fotoğraflarının çekildiği günler daha çok yeni başlayan bir ilişkinin yakalanması. Ancak bu yakalanma

 

Shery Bey’i çok rahatsız etmiş. İkilinin ilişkilerinin akıbeti henüz belli değil anlayacağınız. Bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek. Shery Bey de haklı. Kameraları çok fazla sevmediği için böyle ilk günde görüntülenmesi canını sıkmış. Bakalım neler olacak.

 

 

 

İbo sonrası İdo fırtınası eser

 

 

 

İbrahim Tatlıses’in oğlu İdo Tatlıses’in “Sonsuz Teşekkürler” single’ı çıktı geçtiğimiz günlerde. Arkasında anne Derya Tuna var. Oğlunun single’ı için şirket bile kurdu. Bence çok iyi bir şey yaptı çünkü İdo Tatlıses önümüzdeki yıllarda müzik dünyasında fazlasıyla iş yapar. Bence sesi, yorumu gayet güzel. Hiç de İbrahim Tatlıses ile kıyaslanma beklemiyor. Kendi yorumu ve tarzı var. Yani hiç kimse “İbrahim Tatlıses’in oğlunun sesi ve yorumu bu mu şimdi? Olmamış” diyemez. Kendi duruşunu ilk şarkıda belli etmiş. Böylede gider. İbrahim Tatlıses ile tek özel hayatını kıyaslarız önümüzdeki yıllarda. Geçen televizyonda bir magazin programında gazetecilerle yaptığı röportajı izliyorum. Adeta babayı izledim. Onun yanında büyümüş ve hatta çocuk yaşta gazetecileri çok iyi tanıyan İdo ne yapacağını, nasıl konuşacağını ve neyin nasıl haber olacağını çok iyi biliyor. Ve tabii kadınlarla da ilişkisi pek hareketli. Tek ortak noktaları özel hayatları olabilir. Yani “İbo’nun kadınları” diye atılan başlık “İdo’nun kadınları” diye atılabilir.

 

 

 

Cihangir’in Geyik’i

 

 

 

Aylar önce Cihangir’de mekân arayan bir arkadaşımla Journey’de oturuyorum. Sokak sokak dolaşıyor. Ben de ona şimdi Geyik olan yeri gösterip “Burayı al. Ve güzel bir dükkân yap. İnan sokaklara kadar insan taşar” dedim. Bana “Hadi canım orası küçücük bir yer. Oradan bir şey olmaz” dedi. İki gün önce o arkadaşımla aynı yer de kahve içiyorduk “Ben ne kafasızmışım. Olacak iş değil” dedi. Evet gerçekten olacak iş değil. Cihangir’in Geyik’i aldı başını gidiyor. Bir ay önce falan açıldı bu küçük Geyik. Gündüz harika kahveler var. Akşam üzeri de bara dönüyor. Ama gündüz-akşam tıklım tıklım. İnsanlar yerlerde, kaldırımlarda oturuyor. Hatta cuma akşamı sokağın başına kadar taştı insanlar. İnanılmaz bir enerjisi var mekânın. Bence ismi de on numara. Son günlerde açılan ve kısa sürede bu kadar popüler olan bir dükkân yoktu. O yüzden Geyik’i tek geçiyorum. Kokteylleri de pek güzelmiş. Henüz deneyemedim. Çünkü gerçekten o kadar kalabalık ki, şimdilik karşıdaki mekânlarda oturup izlemekle yetiniyorum.

 

 

 

INSTA-NAZAR

 

 

 

Buse Terim dün yaptığı röportajda insta-nazar’dan bahsetmiş. Ben de sık sık bu köşede yazıyorum. Sosyal medyada böyle bir durum var. O yüzden çok özel bir durum olmadığı sürece aileniz ve ilişkiniz hakkında paylaşımlar yapmayın. Gerçekten çok fazla etkiliyor. Bunu ben de test ettim ve yaşadım. Onun dışında Buse Terim’in söylediği her şeye katılıyorum. Üstelik defalarca da bu köşede yazdım. Baba kontenjanından bir adım öndedir. Belki hatta beş adım öndedir. Ama Buse Terim’de bir yetenek, bir çalışma azmi ve hırsı, isteği olmasaydı Fatih Terim’in kızı olmayı bırak Obama’nın kızı olsa bir şey yapamazdı. Bu bir bir daha iki. Nice ünlü ismin çocukları var. İsimleri ortada dolaşıyor ama yaptıkları hiçbir işte başarılı olamıyorlar. Şimdi buraya bir sürü örnek sıralayabilirim ama ailelerine saygısızlık yapmak istemiyorum. Yani diyeceğim odur ki, yetenek yoksa soyadınız ne olursa olsun olmuyor olmuyor. Bir bir daha iki.