X

CUMARTESI günü “Türkler neden Mikonos’a gidiyor?” diye bir yazı yazmış, ilk gününanalizini yapmıştım. Yazımaçok yorum geldi. Ben ilk günlük Mikonos izlenimimde Türklerin genellikle meraktan bu küçük ve özgür adaya geldiklerinden bahsetmiştim. Tabii hepsi için aynı fikirde değilim. Bu güzel, küçük ve özgür adada herkes için bir seçenek var. Özellikle bu küçük adada kim ne giydiğinle, kiminle geldiğinle, ne yediğinle ilgilenmiyor. İlgilenen birisi varsa zaten o da bir Türk’tür. Ne yedin, ne içtin, ne kadar para ödedin bunları sadece Türkler konuşuyor, anlatıyor. Onun dışında adada çok fazla yabancı var. Adanın sembolü tadında küçük barları dolduruyorlar. Sabaha kadar eğleniyorlar. Adanın en güzel yanlarından biri de tabii ki, sokaklarının temizliği ve güzelliği. Her köşe başında oturmuş içkisini yudumlayan ve sohbet eden insanları görmek mümkün. Ve tabii eğlence severler meşhur beach’leri sabahtan dolduruyor.

 

NAMMOS PEK MEŞHUR GITMEDEN OLMAZ

 

 

Genellikle buraya ilk gelenler şu meşhur Nammos’u beach olarak biliyor. Açıkçası ben de öyle biliyordum. Aslında Nammos bir restoran. Psarou ise Nammos Restoran’ın beach’i. Taksiye

 

bindiğiniz zaman ya da tarif soracaksanız Psarou demeniz gerekiyor, çünkü sinirleniyorlar. Adanın yerlileri Nammos’un ada genelinde bu kadar meşhur olmasından, adanın önüne geçmesinden rahatsız. Nammos’un yetkilileri de bunun farkında. Adadaki diğer yerlerden çok daha pahalı. Nammos

 

restoranda yer bulmak zor. O yüzden daha önceden rezervasyon şart. Beach’inde de aynı

 

durum söz konusu. Psarou Beach’te 12.00’de dev şişeler gözükmeye başlıyor. En çok tercih edilen atıştırmalık ise suşiler. Özellikle spicy crab salad en tercih edileni. İçki fiyatlarını söylememem gerek. Yani Mikonos ucuz diyenlere de inanmayın. Nammos Restoran’ın olmazsa olmazı ise masalarında dans etmek. Masada yemek var, bardak var kimsenin umurunda değil. 17.00 dediğiniz zaman herkes masalarda.

 

ANJELIQUE VE LUCCA PARTILERI

 

 

Türkler adaya kesinlikle hâkim. Cuma günü Anjelique ve ekibi Nammos’ta parti yaptı. Ortak bir mönü oluşturmuşlar, kişi başı 80 Euro’ydu. Ama tabii Nammos’ta olmaz, olmaz ne kadar çok şampanya açar ve onu da sonra etrafa sıkarsanız o kadar havalısınız anlayacağınız. Cumartesi de Lucca ve ekibi, Kalua Praga Beach’te parti verdi. Türkiye’den de çok kişi bu partilere katılmak için Mikonos’a gelmiş oldu.

 

 

SUPER PARADISE PARTILERI MÜTEVAZI

 

 

Mikonos’ta sayılı meşhur beach’ler var. Partilerin hız kesmediği, içkilerin su gibi aktığı partilerin en

 

başında da Süper Pradise Beach geliyor. 15.00 olduğu zaman DJ müziği yükseltmeye başlıyor.

 

Dansçı kızlarla dans etmek isteyenler en az 3 litreden başlayan şişeleri açtırmak zorunda. Ve özellikle de bu içkilerle kızları yıkamak. Buralarda bu adeta moda. A tabii yapmak zorunda değilsiniz. Seyrederek de eğlenebilirsiniz. Ayrıca üzülmeyin. Ben pek güzel izledim. Keyifle eğleniyor herkes.

 

 

 

YANI BAŞINDA ÇIPLAKLAR KAMPI

 

 

Pazartesi günü de bahsettim. Super Paradise’nin hemen yanı başında Pinky Beach var. Yani burada denize özgürce girebilirsiniz. İlla ki, üzerinizde bikini, mayo olmak zorunda değil. Erkek, kadın hiç fark etmiyor. Herkes çıplak denize giriyor, güneşleniyor, yemek yiyor. Önemli olan kendinizi nasıl rahat hissettiğiniz. Hiç kimse size bakmıyor, yargılamıyor. Bu arada etrafımda gördüğüm tüm erkekler çok yakışıklı, kadınlar ise orta derecede güzeldi. Benim bu hafta sonu Mikonos’ta özellikle aklımda kalan detay bu. Hanımlar haberiniz olsun.

 

 

 

ADADIN OLMAZSA OLMAZLARI

 

 

Nammos’a gitmelisin. Krep yemelisin. Adanın adeta sembol içeceği haline gelmiş şampanya kokteyllerini denemelisin. İmkânın varsa şişe açtırabilirsin. Deniz ürünlerinden bol bol yemelisin.Beach partilerine katılmalısın. Hatta ve hatta güneş yok olabilir, hava kararabilir. Denize

 

girmelisin. Adada 30 taksi olduğu için ya araba ya scotter ya da ATV kiralamalısın. Ben ATV kiraladım. Pek keyifliydi. Günlüğü 25 Euro.