X

Incık cıncık festivalinden ziyade, şehre ve bölge insanına değer katan, vizyon açan, özenle düşünülüp tasarlanan festivalleri seviyorum. O sebepten, bu yıl ilki yapılan ‘İzmir Körfez Festivali'ni izlemek çin İzmir'deyim.

 

 

 

22-23-24 Eylül tarihlerinde düzenlenen etkinlik çerçevesinde hem körfezin yıllardır boğuştuğu pislikten arındırılmaya başlanması kutlandı hem de festivalin ana etkinliği ‘Arkas Körfez Yarışı' ile insanların yelken sporuna ilgi duyması, yakınlık kurması sağlandı.

 

 

 

HEDEFLER BÜYÜK

 

 

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Arkas Holding, Yelken Federasyonu ve Açıkdeniz Yat Kulübü işbirliğiyle bu yıl ilki düzenlenen festivalin ve aralarında Sinem Güven'in de olduğu 400 kişinin katılımıyla gerçekleşen yarışın, önümüzdeki yıllarda dünyadan da yelken sporuna gönül verenlerin katılımıyla bir dünya markası haline getirilmesi planlanıyor.

 

 

 

Olur mu; bu kadar titizlikle hazırlanan bir organizasyon, bu kadar güzel bir şehirde bence kesinlikle çok başarılı olur.

 

 

 

Haksızlık ediyoruz

 

 

 

Festivalin son gününde düzenlenen konserde Yaşar'ın sahne alacağını öğrendiğimde heyecanlandım. ‘Divane' yani ilk albümünden bu yana tüm şarkılarını ezbere bilirim, çok severim. Yaz başında çıkan son albümü ‘Şehir Yalnızlığı'nı neredeyse her gün birkaç kez dinliyorum. Konser başlamadan önce Yaşar'ın kulisine uğradım, hem biraz biraz hasret giderdim hem de biraz haber havadis aldım.

 

 

 

Kulise girdiğimde Yaşar, menajeriyle konser takviminin üzerinden geçiyordu. Baktım, yıl sonuna kadar neredeyse tek bir boş günü yok. Bundan böyle her çarşamba Zorlu Zanzibar'da sahneye çıkmak için anlaşma da yapmışlar. Bir ‘Yaşarsever' olarak çok mutlu oldum.

 

 

 

Medyada Tarkan'dı, Sıla'ydı konuşmalara doyamıyoruz da, Yaşar gibi en fazla 3-5 tane kalan iyi isimlerin başarılarını neden hep es geçiyor, onlara ve sevenlerine haksızlık ediyoruz aslında.

 

 

 

Diziler değil, müzikmiş patlayan

 

 

 

Biz Güney Kore'nin dizileri, filmleri ve uyarlamaları ile içli dışlı olmuşken meğer çocuk-gençler müziğini keşfetmiş. Özelllikle 10-15 yaş arasındaki küçük hanımların kafalarında BTS yazan bereler, defterlerinde çıkartmalar, odalarında posterler filan görüyordum ama ne anlama geldiğini bilmiyordum. Oysa ki bu yaş grubu arasında Kpop (Kore Pop) kıyameti kopuyormuş.

 

 

 

Hemen yeğenlerimin kapısını çaldım. "BTS diye bir grup varmış biliyor musunuz çocuklar?" dedim, bana ‘uzaydan gelen teyze' muamelesi yaptılar; ayıpladılar.

 

 

 

Bırakın şarkılarını dinletmeyi, şarkıların hepsini ezbere biliyor, danslarını da bire bir yapıyorlar.

 

 

 

SOSYAL MEDYANIN BİR NUMARASI

 

 

 

BTS, Beyond The Scenes adlı Güney Koreli pop müzik grubunun isminin kısaltılışı. 2013 yılından bu yana dünyada fırtınalar estiren bu grup 7 birbirinden sevimli delikanlıdan kurulu.

 

 

 

2017 Billboard Müzik Ödülleri ‘Sosyal Medyayı En Çok Kullanan Sanatçı' dalında Justin Bieber'a 6 milyon fark atarak birinci olmuşlar. Dünya üzerinde deli bir fan kitlesi, sosyal medyada milyonlarca takipçileri var. Fanları kendilerine A.R.M.Y adını vermiş. Gençliğin sevimli temsilcileri gibi bir anlamına geliyor.

 

 

 

Bizimkiler, okulda arkadaşlarıyla klibi önce kim izledi, grup hakkında ilk bilgiyi kim aldı gibi heyecanlı bir yarış içindelermiş. "E ama çocuğum, siz Aleyna Tilki filan dinliyordunuz, milyonlarca kez tıklıyordunuz" dedim, çocukların yüzünde ‘Teyzem gerçekten bizim yaş grubuyla ilgili hiçbir şey bilmiyor'un derin hayal kırıklığını gördüm...