X

Eyüp Belediyesi küpeli sokak hayvanlarını usulsüzce topladı ve sonra da barınağa gönderdiğini söyledi. Ancak o köpekler nerede ve ne durumda bilen yok. Hepsinin öldürüldüğü ya da ölüme terk edildiği iddia ediliyor. Geçen pazar günü binlerce ‘insan' belediyeyi ve Belediye Başkanı Remzi Aydın'ı protesto etmek için belediye binası önünde toplandı. Vicdan tarihine ‘Eyüp katliamı' olarak geçen bu olayın protesto gösterisinde en önde duran ve belediyeye kendi dilinden hesap soran sokak köpeği ise olaya damga vurdu.

 

 

 

SİZE HESAP SORMAK NE HADDİMİZE!

 

 

 

Kemerburgaz Mithatpaşa Mahallesi Muhtarı Gürkan Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada köpekleri topladığı için belediyeye teşekkür etmiş ve eklemiş: "Kimse şikâyet için bizi aramasın. Bu konuda telefonla veya karşıma çıkarak kimse beni taciz etme cüretine kapılmasın. Bizler halkın geneliyle ilgili kararların arkasında dururuz. 3-5 kişinin sesi fazla çıkıyor diye kimse korkacağımızı sanmasın."

 

 

 

Yok hocam, estağfurullah. Sizin gibi muhtarlık makamına gelmiş yüce bir şahsiyete hesap sormak biz sıradan vatandaşların ne haddine? Bizden korkmayın zaten siz, biz değiliz o köpeklerin ‘sahibi'. Siz, yarattığının ‘sahibi' olan Allah'tan korkun, o bize yeter...

 

 

 

Aldı beni bir gülme

 

 

 

Dünyaca ünlü bir marka bir çanta yapmış, fiyatını da 26 bin lira olarak belirlemiş. Çanta her ülkeye bir taneymiş. Bizimkini de Hande Acar almış. Güle güle, sağlıkla, bereketle kullansın da, çantaya görünce bana bir gülme geldi. Hiç parasında pulunda değilim, sadece, fiyatı 50 lira da olsa o çantayı kullanmayacak bir zevke sahibim. Biliyorum, zevkler tartışılmaz ancak çantayı görünce aklıma ‘Sapiens'te okuduğum bir cümle geldi: "Lüksler zamanla ihtiyaç haline gelir ve yeni zorunluluklar ortaya çıkarır." Ancak lüks tüketimin pompalandığı bu çağda her ortaya çıkan ‘zorunluluk', rafine bir zevke sahip midir, işte o tartışılır.

 

 

 

Suyunu çıkardınız artık!

 

 

 

Vay vay vay... Bir dönem içtikleri su ayrı gitmeyen Ebru Şallı ile Seren Serengil'in arasına Şallı'nın sevgilisi Uğur Akkuş girmiş, dostların arası açılmış. Üstüne Uğur Akkuş, Seren Serengil hakkında iki ay uzaklaştırma kararı aldırmış. Gerçekten bu işin suyu çıkmış. Kadın cinayetlerinde ve tacizlerinde zirve yapmış ülkemiz kadını korumak için 2012 yılında böyle bir yasa çıkarmıştı ama baksanıza yasa bu insanların elinde oyuncak oldu.

 

 

 

EŞİMİ DE BENDEN KORUYUN

 

 

 

Seren Serengil hakkında ‘konuşma yasağı' filan aldırabilirsin de ‘uzaklaştırma' nedir? Seren Serengil ne yapacak? Gelip sana ya da ailene sözlü ya da fiziksel saldırıda mı bulunacak? Savcıları, hâkimleri, polisleri bu ‘magazin intikamlarınızla' meşgul etmek nasıl siniyor içinize? Yapılacak o kadar iş, görülecek o kadar dava korunacak yüzlerce kadın varken, bu mudur vatandaşlık? Keşke Uğur Akkuş eli değmişken, "Sokak ortasında şiddet uyguladığım eşimi de benden koruyun" deseymiş...