“Peki erkeğe yapılan psikolojik şiddetten kimse bahsetmeyecek mi? Bu insan nedensiz mi bu eylemi gerçekleştirmiş.
Neden neden neden yapmış? Kadınlar erkekleri çıldırtmasını iyi biliyorlar sonra kenara çekilip 'Mağdur olduk' diye duygu sömürüsü yapıyorlar. Kesin çıldırtmıştır adamı...”
Haberturk.com'da Ahmet Kural'ın 45 dakika boyunca Sıla'yı dövmesini, yerlerde sürüklemesini, kafasına vurmasını konuştuğumuz HT Masa haberinin altına yukarıdaki yorumu yazmış bir 'Misafir'!
Ahmet Kural'ın Sıla'ya yaptıkları kadar acı olan; “Kesin çıldırtmıştır adamı...” diyerek Sıla'nın dayağı hak ettiğini düşünenlerin çokluğu maalesef...
“İTİŞMEDE HER ŞEY OLABİLİR!”
Dün sosyal medyada şöyle mesajlar vardı mesela:
“Hemen herkes kötülemiş Ahmet Kural'ı, siz olayın ne kadarını biliyorsunuz da yargılıyorsunuz, ahkam kesiyorsunuz burada!
Unutmayın çift taraflı bir şey bu sonuçta. Kimse durduk yere birine zarar vermez, aslı astarını araştırmadan ahkam kesmeyiz... YANINDAYIZ Ahmet Kural!"
“Sıla'nın yalan söylediğini düşünüyorum. Önce ayrıldı sonra reklam yapmak adına tekrar barışıp şovunu yaptı. Mahkeme karar verene kadar herkes masumdur. Sen işine bak reis...”
“Ahmet abi ben senin böyle bir şey yapmadığına canı gönülden inanıyorum. İnan ki böyle şeyler artık moda oldu. İtişme esnasında her şey olabilir. Senin kolun mor değil diye sen darp edilmedin mi yani? Artık bu tip pozitif ayrımcılık midemi bulandırıyor...”
KİME NE OLDU Kİ?!
Şimdi 'kadının hak ettiği için dayak yediğini' yazan bu tiplerin sanal alemde olumsuz ne olsa üstlerine atıp, ellerimizi yıkayarak bir kenara çekildiğimiz 'troller' olduğunu söyleyebilirsiniz!
Ama üzgünüm siz de ben de hepimiz de biliyoruz ki bu satırları yazan, 'kadına yapılan pozitif ayrımcılıktan midesi bulanan', 'kadının adamı çıldırttığı için dövüldüğünü düşünen' bu insanlar bizim arkadaşlarımız, hatta annemiz, babamız, kardeşimiz...
Şarkıcının biri “Şiddet görmek istemeyen kadınlar şiddet görmez” demiş işte...
Kadınlar taciz edildiğinde “O da mini etek giymeseydi”, “O saatte orada ne işi varmış” diyenler bunlar...
Ahmet Kural, “Sadece itiştik... Çirkin iddiaları kabul etmiyorum” diye adını temizlemeye çalışmasın bence...
Daha önce karısını, sevgilisini döven ünlülere ne oldu ki ona da olsun!
DICKENS BİLE DAYAKÇI!
Bu sadece bizim ülkemizde de böyle değil! Madonna'yı döven Sean Penn adı geçtiğinde aşağılık bir dayakçı olarak hatırlayan kimse var mı?
1980'lerde gazeteci Barbara Walters'a “Kadın dövmenin yanlış bir tarafı olduğunu düşünmüyorum...” diyen Sean Connery 'Sir' ünvanı bile verildi...
Metresi Françoise Giolt'a “Benim için iki tür kadın var; Tanrıçalar ve paspaslar” diyen, hayatına giren kadınlar ruhen perişan eden dahi ressam Picasso'nun eserleri karşısında hayranlıktan erimiyor muyuz?
Stefan Zwieg “İngiltere'nin şiirini yazan adam” dediği 'Büyük Umutlar', 'İki Şehrin Hikayesi' 'Oliver Twist'in yazarı Charles Dickens karısını dövdüğünü kaç kişi biliyor ki bugün!
ARDA TURANGİLLER'İN DÜNYASI
Ahmet Kural, kadınlara attığı dayaklarla 'Lord' olur mu bilmem ama biraz susup kenara çekilsin her şey unutulur eminim!
3-5 ay sonra işlerini güçlerini yoluna koyar yeni bir dizi yapar, sinema filmi çeker.
Bugün ona sosyal medyada tepki gösteren ünlüler onunla aynı projede rol alır, ona kızan halk filmlerine gider dizilerini izler...
Yapımcılar onunla çalışır, dayakçı robot olarak reklamda oynayabilir mesela..
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde, 'dostlar alışverişte görsün' tadında, büyük markalarımız duyarlı ünlülerimizin gözlerini mora boyar, “Kadına Şiddete Dur!” diye kamu spotları yapılır...
Hatta bunlardan birinde Ahmet Kural bile yer alabilir...
Sonra herkes duyarlılığını, sosyal sorumluluğunu yerine getirmiş olmanın huzuruyla hayatına devam eder...
Her şey unutulur...
Sıla'nın yediği dayak yanına kar kalır!
Hepimiz biliyoruz ki karısana “Bekar olsam seni kaçırmazdım” deyip yaptığı ahlaksızlığı bakmadan bir de kadının kocasına kafa atıp burnunu kıran Arda Turangiller'in dünyası burası!
O yüzden daha çok dayak yeriz biz...