Madonna'nın Interview Dergisi'nin sanat sayısında göğsünü açması, Bradley Cooper'ın W Dergisi'nin sanatsal çalışmalarına çıplak katılması derken, ünlüler dünyası çıplaklığı bir silah olarak kullanmaya devam ediyor. Hatırlarsınız 2014'ün en çok konuşulan karesi ne savaşlardaki tutsak manzaraları oldu ne de açlıktan ölen çocuklar. Kim Kardashian'ın poposuna koyduğu şampanya kadehli Paper Dergisi kapağı 2014'ün en çok akılda kalan karesi. Çıplaklık format değiştirip artık sanat ayağına verilmeye başlandı sizin anlayacağınız. İşin zor kısmı bu furyanın ülkemize olan yansımasında neler olacağının kestirilememesinde. Zamanında ününe ün katabilmek için hamamda pozlar çektirmek, "Kolay lokma değilim" başlıklı röportajlar vermek yetiyordu bir şekilde ama şimdilerde olay sanatla birleşince Türkiye'ye uygulaması çok zor. Zaten dünya akımları Edirne sınırından geçince kendi içinde bir sakilliğe kavuşuyor, sanat için soyunma olayını ülkemize uygulamak biraz zor gibi. En son Sia'nın Shia LaBeouf ile çektiği ‘Elastic Heart' videosunu izledim de onun üzerine yazıyorum. Dev bir kafesin içinde harika bir koreografiyle modern dans sergileyen ünlü oyuncu LaBeouf'un olaya katkısı büyük. Türkiye'de böyle bir iş yapılsa kim dans eder, kim o kadar çıplaklığı kabul eder hepsi meçhul. Kim o derece sanattan anlar, kendi başına bu sorunu bile sıkıntı yaratabilir...

Kıvanç'ın karışımı

Coca Cola'nın sırrına yıllarını veren insanlık şimdi de yeni bir perdeyi aralıyor; Kıvanç Tatlıtuğ'un vücudunun sırrı! Gazetelerde haber olmuş, Kıvanç vücudunu süt ürünlerinden uzak durmaya ve her sabah içtiği sıcak su, limon, sirke karışımına borçluymuş. Aman bu karışımı uygulamayı eksik etmeyin, kısa sürede hepinizin vücudunun Kıvanç gibi olacağından eminim. Aynı Özge Ulusoy'un vücut sırlarını uygulayıp taş gibi vücutları olan kadınlar gibi yani. Keramet sirkede, sütte!

Ben Charlie'yim

Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo'ya yapılan vahşi saldırının ardından bizde de olanlar oldu. Instagram'dan Twitter'dan konu ile alakalı üzgün mesajlar yayınlayanlara saldıranların sayısı hiç de az değildi. Yani nedeni ne olursa olsun ofis basıp katliam yapmayı normal karşılayan insanlar da var aramızda. "Öldürme", diye buyuran bir dinden insanların çıkardığı sonuç bu yani! Üzüntüsünü dile getirdi diye insanlardan yemediği laf kalmayan Sıla'ya üzüldüm en çok. Böyle durumlarda insanların gözü hayran oldukları sanatçıyı bile görmüyormuş, bunu anladım. Olayı algılamak yerine, asıp kesme taraftarı ne kadar sığ insanımız var. Ne vahşi, ne iç yakıcı, ne üzücü...

Simcity'nin yenisi

Yeni hastalığım telefonuma indirdiğim Simcity BuildIt oyunu. Simcity hastaları iyi bilir, kurduğunuz şehirde yaşayan halkın mutluluğunu sağlamak için elinizden geleni yapıyorsunuz. Halkınızla direkt olarak konuşup, dertlerini dinliyorsunuz. Sanal şehrin gerçek belediye başkanısınız yani. Halkınızın mutluluğu veri olarak sunuluyor önünüze. Herkesin keyfinin yerinde olduğunu düşündüğünüz anda bile bir apartmandan "Neden olduğunu bilmiyorum ama sizden hiç hoşlanmıyorum" diyebilen bir sakin ortaya çıkabiliyor. Herkesi memnun etmenin ne kadar zor olduğunu görüyorsunuz bu şekilde. Para yatırmadan ilerlemenin zor olduğu oyunlardan ama sizi öyle bir içine alıyor ki o zaman da kaçış yolları arıyorsunuz. Boş zaman değerlendirmek için ideal.