CEM Yılmaz'ın bir reklam filmindeki repliğiydi; Eğitim şart! O dönem yapılan esprili konuşmaların yüzde yüzü bu replikle sonlandırılırdı, hangi tayfadan olursanız olun. Bir şeyin esprisi o kadar fazla yapılınca normal değerini yitiriyor galiba. Eğitim olayımızı bir türlü tamamlayamadık gitti. İçinde bulunduğumuz bayram süresince acı haberler almaktan bıkmış bir birey olarak yazıyorum bunları. En başta trafik kazaları canımızı acıttı. Gideceği yere daha erken varmak için gaza basanlar, içinde bulundukları araçları mezara çevirdi. En son Niğde'de çoğu çocuk 13 kişinin hayatını kaybettiği bir kaza oldu. Hayvanları kesmeye çalışırken kendilerini yaralayanlar mı istersiniz, kesim yerlerine hayvanları götürürken eziyet edenleri mi? Rögarlardan taşan kanlı su görüntüleri falan derken 2015 yılında olduğumuzu hatırlamak için takvime bakmak zorunda kaldığımız birkaç günden geçtik. Çocukluğumdan beri hiçbir şey değişmiyor bu ülkede, sadece gelişiyormuş numarası yapılıyor. Yurtdışının bütün gözde markaları artık rahatlıkla Türkiye'de bulunuyor diye kendimizi iyi hissediyoruz belki ama bu konulara takılıp insanlık adına hiçbir şeyi geliştirmiyoruz galiba. İnsanca yaşamayı talep etmek aklımıza gelmiyor olabilir mi?

Transparan diziler

SON Emmy Ödülleri'nde fırtına estiren dizi ‘Transparent', artık dizi yayınlarında Netflix'e kafa tutan Amazon'un en güvendiği işlerinden. Çocuklarını bir yemek masasına toplayıp, cinsiyet değiştirmek istediğini söyleyen bir babanın etrafında dönen hayli eğlenceli bir dizi. Dizilerde kendilerine sağlam yerler bulan eşcinsel karakterlerden sonra bir de transseksüel kahramanın olaya katılması izleyenlerin olayı daha net anlamaları adına sevindirici. Konunun bir hayli tuttuğunu gören İngilizler durur mu, hemen BBC2'de başlamak üzere ‘Boy Meets Girl' adında transseksüel komedisi başlatma kararı almışlar. Batıda başlayan bu trend bize ne şekilde yansır acaba. Hazır en büyük starlarımızdan biri transseksüelken bu konuyu bir halletsek mi? Önyargıları yıkmak adına güzel hareket olurdu.

Erkeklere topuz

BİZ erkekler saç şekli konusunda biraz dertliyiz galiba. Bir kere çok fazla seçeneğimiz yok. Biri bir model yakalayınca hemen ona yöneliyoruz. Genelde yabancı bir futbolcu ya da popstarın bulduğu saç modelini bizim yerli futbolcu ya da popstarının uygulamaya başlamasıyla model yaygınlaşıyor. Yaz mevsiminde yanları traşlayıp tepede minik bir bukleyi topuz yapmayanı dövüyorlardı mesela. Gelecek sene ne olacak acaba diye düşünürken Julien David'in son defilesinde modellerine uyguladığı bu topuzu gördüm. Tepede bir bukle yerine hepsini gelin başı gibi yukarı toplamak moda olabilir mi? Bir futbolcu yapsın da ben görürüm sizi.

81 kişilik dövme

TAM bir dövme manyağı olarak yoluma devam ediyordum ki boğazına kadar dövme yaptıran gençlerin sayısında inanılmaz bir artış olunca elimdekilerle yetinmeyi uygun gördüm. Ama her yeni dövme tekniği ortaya çıktığında içim gitmiyor değil. Özellikle de en son dövme trendlerini öğrenebileceğiniz İstanbul Tattoo Convention zamanı geldiğinde zor tutuyorum kendimi. Türkiye ve dünyadan ustaların dövme yapacağı bu festival 2-3-4 Ekim'de Maslak Arena'da. Hatta bu sene festival bir rekor denemesinde bulunmak üzere Guinness'e başvurmuş. Bir kişinin üzerinde 81 dövme sanatçısının çalışacağı bir dövme denemesi yapılacakmış. Bu sert rekor kırılır mı onu göreceğiz ama festivalin sonunda sahne alacak olan Pentagram'ı yakalamak iyi olabilir.